1.
şarkılar var, filmler. neden olmasın şiirler?
bir arkadaş zekai özger şiiri var, beni benden güzel anlatan. ben bu kelimeleri bir araya getirip, böyle güzel cümleler kuramazdım. okur musunuz? siz de kendi şiirinizi paylaşır mısınız?
merhaba canım.
ben az konuşan çok yorulan biriyim
şarabı helvayla içmeyi severim
hiç namaz kılmadım şimdiye kadar
annemi ve allahı da çok severim
annem de allahı çok sever
biz bütün aile zaten biraz
allahı da kedileri çok severiz
hayat trajik bir homoseksüeldir bence
bütün homoseksüeller adonistir biraz
çünki bütün sarhoşluklar biraz
freüdün alkolsüz sayıklamalarıdır
siz inanmayın bir gün değişir elbet
güneşe ve penise tapan rüzgarın yönü
çünki ben okumuştum muydu neydi
bir yerlerde tanrılara kadın satıldığını
ah canım aristophones
barışı ve eşek arılarını hiç unutmuyorum
ölümü de bir giz gibi tutuyorum içimde
ölümü tanrıya saklıyorum
ve bir gün hiç anlamıyacaksınız
güneşe ve erkekliğe büyüyen vücudum
düşüvericek ellerinizden ve
bir gün elbette
zeki müreni seveceksiniz
(zeki müreni seviniz)
bir arkadaş zekai özger şiiri var, beni benden güzel anlatan. ben bu kelimeleri bir araya getirip, böyle güzel cümleler kuramazdım. okur musunuz? siz de kendi şiirinizi paylaşır mısınız?
merhaba canım.
ben az konuşan çok yorulan biriyim
şarabı helvayla içmeyi severim
hiç namaz kılmadım şimdiye kadar
annemi ve allahı da çok severim
annem de allahı çok sever
biz bütün aile zaten biraz
allahı da kedileri çok severiz
hayat trajik bir homoseksüeldir bence
bütün homoseksüeller adonistir biraz
çünki bütün sarhoşluklar biraz
freüdün alkolsüz sayıklamalarıdır
siz inanmayın bir gün değişir elbet
güneşe ve penise tapan rüzgarın yönü
çünki ben okumuştum muydu neydi
bir yerlerde tanrılara kadın satıldığını
ah canım aristophones
barışı ve eşek arılarını hiç unutmuyorum
ölümü de bir giz gibi tutuyorum içimde
ölümü tanrıya saklıyorum
ve bir gün hiç anlamıyacaksınız
güneşe ve erkekliğe büyüyen vücudum
düşüvericek ellerinizden ve
bir gün elbette
zeki müreni seveceksiniz
(zeki müreni seviniz)
devamını gör...
2.
3.
iç ses diye söylendim,
ardından yıldırım gürses...
aptal aptal güldüm bir de buna.
ayşecik vazoyu kırıyor
ve ‘tamir et bakalım’ diyordu babasına.
yapıştırsam da parçalarını hayatımın
su sızdırıyordu çatlaklarından.
karnabahar kızartmıyordu asla
başrolde kadınlar.
güçlü bir el silkeledi beni sonra
sanırım tanrı’nın eliydi.
sayamadım kaç ah döküldü dallarımdan.
binlerce yeşil gözü olan bir zeytin ağacı gibi,
çok şey görmüşüm gibi,
ve çok şey geçmiş gibi başımdan,
ah...dedim sonra
ah!
...
canımcım didem madak.
şüphesiz kendimi bulduğum şiir.
ardından yıldırım gürses...
aptal aptal güldüm bir de buna.
ayşecik vazoyu kırıyor
ve ‘tamir et bakalım’ diyordu babasına.
yapıştırsam da parçalarını hayatımın
su sızdırıyordu çatlaklarından.
karnabahar kızartmıyordu asla
başrolde kadınlar.
güçlü bir el silkeledi beni sonra
sanırım tanrı’nın eliydi.
sayamadım kaç ah döküldü dallarımdan.
binlerce yeşil gözü olan bir zeytin ağacı gibi,
çok şey görmüşüm gibi,
ve çok şey geçmiş gibi başımdan,
ah...dedim sonra
ah!
...
canımcım didem madak.
şüphesiz kendimi bulduğum şiir.
devamını gör...
4.
bu kez biraz uzun sürdü bu keder
içime ağır bir taş gibi takılıp kaldı
acı, takunyalar giyerek yürürdü yüreğimde
sevincinse tüyden ayakları vardı.
ve sorularım ne çoktu benim
ellerim her taşın altını kuşkuyla aralardı
inanmaz olurdum kimi, göğün mavi, yaprağın yeşil olduğuna
gözlerim her renkte saklı bir karayı arardı.
bu kez biraz uzun sürdü bu keder
kollarımı iki yana açıp, dansetmek istiyorum
mutlu olmak istiyorum, ey kuşlar, ey çiçekler! ..
ahmet erhan
içime ağır bir taş gibi takılıp kaldı
acı, takunyalar giyerek yürürdü yüreğimde
sevincinse tüyden ayakları vardı.
ve sorularım ne çoktu benim
ellerim her taşın altını kuşkuyla aralardı
inanmaz olurdum kimi, göğün mavi, yaprağın yeşil olduğuna
gözlerim her renkte saklı bir karayı arardı.
bu kez biraz uzun sürdü bu keder
kollarımı iki yana açıp, dansetmek istiyorum
mutlu olmak istiyorum, ey kuşlar, ey çiçekler! ..
ahmet erhan
devamını gör...
5.
bir garip yolcuyum
sevgiye muhtaç
aşka hasret
bir garip yolcuyum
diyar diyar gezip
aşkı arayan
her seferinde hüsrana uğrayan
bir garip yolcuyum ben
sene 2006 da yazmıştım. çok güzel günlerdi.
beni anlatıyor. hak ettiğim sevgi, aşk yok ortada.
hak etmiyor muyum acaba? ara ara sorarım kendime. neye göre, kime göre der susarım.
çünkü onlarda en iyisini arıyor. en iyisini, yani ruh eşini bulmak gibi birşey mümkün değil aslında. uyumsuzluklar olacaktır ufak tefek ve bunları aştığını zaman en iyisi olabilirsin. yani uyum için uyumsuzluğu da görmezden gelmeli. her iyiliğin içinde kötülük olduğu gibi, ruh eşinin de senin için olumsuz özellikleri vardır.
gibi gibi saçmaladım mı acaba? git gellerle doluyum bugün.
sevgiye muhtaç
aşka hasret
bir garip yolcuyum
diyar diyar gezip
aşkı arayan
her seferinde hüsrana uğrayan
bir garip yolcuyum ben
sene 2006 da yazmıştım. çok güzel günlerdi.
beni anlatıyor. hak ettiğim sevgi, aşk yok ortada.
hak etmiyor muyum acaba? ara ara sorarım kendime. neye göre, kime göre der susarım.
çünkü onlarda en iyisini arıyor. en iyisini, yani ruh eşini bulmak gibi birşey mümkün değil aslında. uyumsuzluklar olacaktır ufak tefek ve bunları aştığını zaman en iyisi olabilirsin. yani uyum için uyumsuzluğu da görmezden gelmeli. her iyiliğin içinde kötülük olduğu gibi, ruh eşinin de senin için olumsuz özellikleri vardır.
gibi gibi saçmaladım mı acaba? git gellerle doluyum bugün.
devamını gör...
6.
azm-u hamam edelim, sürtüştürem ben sana,
kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can.
lal-u şarap içirem ve ıslatıp geçirem,
parmağina yüzüğü, hatem-i zer drahşan.
eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır,
lale ile sümbülü kakülüne nevcivan.
diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan.
salınarak giderken arkandan ben sokayım,
ard etegin beline, olmasın çamur aman.
kulaklarından tutam, dibine kadar sokam,
sahtiyenden çizmeyi, olasın yola revan.
öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarda hiç,
düşmanın bağrına, hançerimi nagehan.
eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim,
yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.
herkese vermektesin, bir de bana versene,
avuç avuç altını, olsun kulun saduman.
sen her zaman gelesin, ben vehbiye veresin,
esselamun aleyküm ve aleykümesselam.
kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can.
lal-u şarap içirem ve ıslatıp geçirem,
parmağina yüzüğü, hatem-i zer drahşan.
eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır,
lale ile sümbülü kakülüne nevcivan.
diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan.
salınarak giderken arkandan ben sokayım,
ard etegin beline, olmasın çamur aman.
kulaklarından tutam, dibine kadar sokam,
sahtiyenden çizmeyi, olasın yola revan.
öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarda hiç,
düşmanın bağrına, hançerimi nagehan.
eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim,
yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.
herkese vermektesin, bir de bana versene,
avuç avuç altını, olsun kulun saduman.
sen her zaman gelesin, ben vehbiye veresin,
esselamun aleyküm ve aleykümesselam.
devamını gör...
7.
kirpi gibisin çocuk
her tarafın diken
kim elini uzatsa
delik deşik
üstelik
sen de kan içindesin
attila ilhan
devamını gör...
8.
odalarda oturdum
odaları kapladım
sokaklara çıktım
sokakları doldurdum
görünen her şey ben oldum
ve her şey beni gören göz oldu
ve ben görünmez oldum
asaf halet çelebi
devamını gör...
9.
ayağı kayan bir çocuk
kadar şaşkınım, bilemedim
düz yolda yürümenin imlâsını
kanayan dizlerime bakıp da
ağlamayı öğrenemediğim gibi
sevgilisi değildim kadınlarımın
bir papağan tüneğiydim belki
ama birkaç sözcük öğrendiysem
kadınlardan öğrendim, yine de
bilemedim sevgilim diyebilmeyi
büyülendim ama büyüyemedim
aklım ermedi aynalara ve suya
yüzümü gösterip kalbimi neden
sakladıklarını öğrenemedim
şaşkınım, cahilim ben bu dünyada
devamını gör...
10.
gidiyorsun:
bütün ışıklarımı göndersem seninle
aydınlanır mısın?
gidiyorsun:
bütün sevinçlerimi göndersem seninle
mutlanır mısın?
gidiyorsun:
bütün hüzünlerimi göndersem seninle
üzülür müsün?
gidiyorsun:
bütün acılarımı göndersem seninle
yıkılır mısın?
ben
üzüntülü ve yıkık
kalırken
sen
aydınlık ve mutlu
git
ışıklarımla ve sevinçlerimle:
üzülme
yıkılma
aydınlan
mutlu ol.
bırak bana,
hüzünleri, üzüntüleri
acıları, yıkımı?
al götür
ışıkları, aydınlığı
sevinçleri, mutluluğu.
gidiyorsun:
bütün kendimi göndersem seninle
götürür müsün?
oruç aruoba.
devamını gör...
11.
ne içindeyim zamanın,
ne de büsbütün dışında,
yekpare geniş bir anın
parçalanmaz akışında.
(ahmet hamdi tanpınar)
ne de büsbütün dışında,
yekpare geniş bir anın
parçalanmaz akışında.
(ahmet hamdi tanpınar)
devamını gör...
12.
maviye, maviye çalar gözlerin
yangın mavisine
rüzgarda asi, körsem
senden gayrısına yoksam
bozuksam
can benim, düş benim
ellere nesi?
hadi gel
ay karanlık
itten aç
yılandan çıplak
vurgun ve bela
gelip durmuşsam kapına
var mı ki doymazlığım?
ille de ille
sevmelerim, sevmelerim gibisi?
oturmuş yazıcılar
fermanım yazar
n'olur gel
ay karanlık
dört yanım puşt zulası
dost yüzlü, dost gülücüklü
cıgaramdan yanar
alnım öperler
suskun, hayın, çıyansı
dört yanım puşt zulası
dönerim dönerim çıkmaz
en leylim gecede ölesim tutmuş
etme gel
yangın mavisine
rüzgarda asi, körsem
senden gayrısına yoksam
bozuksam
can benim, düş benim
ellere nesi?
hadi gel
ay karanlık
itten aç
yılandan çıplak
vurgun ve bela
gelip durmuşsam kapına
var mı ki doymazlığım?
ille de ille
sevmelerim, sevmelerim gibisi?
oturmuş yazıcılar
fermanım yazar
n'olur gel
ay karanlık
dört yanım puşt zulası
dost yüzlü, dost gülücüklü
cıgaramdan yanar
alnım öperler
suskun, hayın, çıyansı
dört yanım puşt zulası
dönerim dönerim çıkmaz
en leylim gecede ölesim tutmuş
etme gel
devamını gör...