yazarların hesap isteme şekilleri

şefim bizim hesabı verir misin? derim.

hesabı alabilir miyim lütfen?

başka çeşitlerini merak ettim çöktüm bekliyorum bakalım.

garsona bağırıp, ellerimi havaya kaldırıp sağ elimle sol avucuma yazı yazarmış gibi yaparım.

ben kasaya gidiyorum ya.. diğer türlü utanıyorum..

biz sadece allah'a hesap veririz ulen! diyorum. sonra da hesap istemeden kasaya ödüyorum.

beyefendi/hanımefendi hesabı alabilir miyim

çay getirmesini beklerim. öyle bağırmaya, el kol işareti yapmaya gerek duymam. çayı getirince normal bir ses tonuyla '' hesabı da alabilir miyiz '' diye rica ederim.

hesabı alabilir miyim acabaağğ?
bir sefer, kimsenin dikkatini çekip hesabı alamayınca ketçap ve hardal ile tabağa hesap yazmıştım. ketçap ve hardalı masadan aldılar, ama hesap gelmedi.

genelde''pardon, hesap alabilir miyiz?'' şeklinde.

tuvalete gider, ardından da sıvışırım.

check please. büyük dede londra göçmeni.

biladerim hesabı alalım.

ibrahim tatlıses gibi istiyorum "bi tost 3 çay kaç para ulan" diye ağlıyorum.

önce önümdeki bıçakla su bardağına 3 kere vurup tüm dikkatleri üzerime çekiyorum. sonra herkesin gözünün üzerimde olduğuna emin olup, ıslık çalarak sandalyemden kalkıyorum. ıslık çalmaya devam ederek masamın etrafında modern dansın en güzel figürlerini sergileyerek en az 3 tur dönüyorum. üçüncü turun sonunda masadaki peçeteliği elime alıp içinden tek tek peçeteleri çekerek, kibar ama yüksek bir ses tonuyla “hıaaaaaaaa” diye bağırarak tüm masalara peçete atıyorum. biraz öfkeli, biraz da şaşkın bir şekilde üzerime doğru gelen garsonları görünce, boş sandalyelerden birinin üstüne çıkıp, bağıra bağıra ülkü tamer’in konuşma şiirini okuyorum. şiir bitmeden yaka paça sandalyemden indirilip, mekandan karga tulumba dışarı atılıyorum…

"hesap lütfen". garson uzaktaysa masaya kadar gelmesine gerek yok. göz teması kurduğumuz anda hafifçe yapılan elle yazı yazma hareketiyle.

senin için de problem olmaz ise metin2 hesabını ve şifresini verebilir misin?