neden bilmiyorum ama makasla her bir şey kesişimde kafama dokunmazsam sanki beni öldüreceklermiş gibi hissediyorum. aşırı saçma oldugunu ben de biliyorum ama kafama dokunmazsam o şeyi kesemeyecekmişim gibi hissediyorum.
devamını gör...
kalemliğimdeki kalemler aynı yöne bakmazsa biri beni öldürecekmiş gibi hissediyorum.
devamını gör...
alakasız yerlerde panik olup en basit şeyleri bile yapamıyorum. kafa biraz kırık benim.
devamını gör...
durduk yere kolum ısınıyor. genel olarak da fazla ısınıyorum. adeta bir telefon bataryası misali. bunun geçerli sebepleri olabilir fakat geçen gün biriyle konuşurken oldukça yakın duruyorduk ve elini bana doğru uzatıp senden ısı geliyor dedi. (yok artık) bu eşi benzeri görülmemiş saçmalıktaki ısı fenomenini kınıyorum. endişe verici.
devamını gör...
nereye elimi atsam kuruyor.
ne garip!
devamını gör...
aldığım eşyalarla duygusal bağım var. bu yüzden ikinci el olarak satıp elden çıkaramıyorum. telefon gibi şeylerde zarar etmeme sebep oluyor.
devamını gör...
günlerce durabiliyorum.
devamını gör...
bir gün lazım olur mottosu.
devamını gör...
saçlarımı taradıktan sonra boşluğa kitlenip dalıp gidiyorum. sonra ne bok yiyorum ben ya deyip kendime geliyorum. o arada geçen 2 dakikalık süre diliminde biri fişimi çekip hayattan koparıyor beni sanki. buga giriyorum.

duygusal editler izleyip ağlıyorum. geçen alex'e yapılmış bi edite denk geldim. oturdum salya sümük ağladım. ota boka ağladığım bi evre var hayatımın her ayında.

televizyon izlerken aynı anda biriyle konuşamam mesela. ya televizyon izleyeceğim ya da konuşacağım. beynim her ikisini yapmaya kodlanmamış gibi.

gıdım erisin diye yüz yogasına başladım. eğer yogayı düzenli yapmazsam gıdım 2 katına çıkıp gıdım gıdım geri dönermiş. her gün ayna karşısında yüzümü şekilden şekile sokuyorum. gıdım ilerleme yok *

güneş ışığına tahammülüm yok. bella vampir olduğunu çakmasın diye güneşten köşe bucak kaçan edward gibi kaçıyorum güneşten. yazın kolay kolay dışarı çıkmıyorum. tenim kaymaktan hallice.

diğer garip özelliklerim kendime özgü. fazla özel. şşş.
devamını gör...
küçük bir şeyi -mesela bir silgi- çekmeceye koyacağım zaman onu en güvenli şekilde oraya koymak istiyorum. silgi, rahat ve güvende hissetsin, zarar görmesin gibi bir düşüncem oluyor. o şekilde koyduktan sonra da bir rahatlama geliyor.
devamını gör...
kağıttan korkuyorum.
devlet kurumlarından alınan veya devlet kurumlarına verilecek kilolarca birikmiş kağıdım var ve asla atamıyorum bu yuzden ayrı bir dosyaya hepsini koyup tutuyorum asla lazım olmayacağını bile bile.
devamını gör...
büyük şehirlerde böyle aşırı gürültülü bir araç geçerken falan yanımdan, bayağı bruce dickinson misali yüksek volümlü vokal yapmak.

şu ara sahil de pek tenha burada. hatta deniz kenarından bir tek ben yürüyorum genelde. kimseye denk gelmiyorum yani. akşamüstü yürüyüşlerde de bayağı istediğim gibi vokal yapabiliyorum, dalga sesleri sağ olsun...

okullar kapandıktan sonra buralar insan dolacak. o zaman böyle şeylere girişirsem deli derler. *
devamını gör...
her yemeği ekmekle yerim. makarna da dahil. (pizza hariç ama. swh) bir iki seferinde üşengeçlikten ekmek arası makarna yediğim bile olmuştu.

fakirlikten değil. hakikaten değil. öyle alışmışım.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların kendine özgü gariplikleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim