1.
çok üzüntüyle, kınama duygusuyla söylenen söz.
hangi durumlarda söylenir?
kurallar koyup koyduğu kurallara uymayanlara...
emek verilen biri terk edince...
güvenilen dağlara kar yağınca...
devamını gör...
2.
haksızlık eden, insanlıktan nasibini alamamış kişiler için söylenebilecek içinde öfke ve nefret öğeleri barındıran söz öbeği.
devamını gör...
3.
kur'ân-ı kerim'de, bakara sûresi 79. âyetinde; ''elleriyle (bir) kitap yazıp sonra onu az bir bedel karşılığında satmak için ''bu allah katındandır'' diyenlere yazıklar olsun! elleriyle yazdıklarından ötürü vay haline onların! ve kazandıklarından ötürü vay haline onların!"
mâide sûresi 31. âyetinde ; ''derken allah, kardeşinin cesedini nasıl gömeceğini ona göstermek için yeri eşeleyen bir karga gönderdi. (katil kardeş) ''yazıklar olsun bana! şu karga kadar da olamadım mı ki, kardeşimin cesedini gömeyim'' dedi ve ettiğine yananlardan oldu.''
enbiyâ sûresi 18. âyetinde; ''bilakis biz, hakkı bâtılın tepesine bindiririz de o, bâtılın işini bitirir. bir de bakarsınız ki, bâtıl yok olup gitmiştir. (allah'a) yakıştırdığınız sıfatlardan dolayı yazıklar olsun size!''
enbiyâ sûresi 97. âyetinde; ''ve gerçek vaad (ölüm, kıyamet) yaklaşınca, birden, inkâr edenlerin gözleri donakalır! ''yazıklar olsun bize! (derler), gerçekten biz, bu durumdan habersizmişiz; hatta biz zalim kimselermişiz.''''
kasas sûresi 80. âyetinde; ''kendilerine ilim verilmiş olanlar ise şöyle dediler: yazıklar olsun size! iman edip iyi işler yapanlara göre allah'ın mükâfatı daha üstündür. ona da ancak sabredenler kavuşabilir.''
zümer sûresi 22. âyetinde; ''allah kimin gönlünü islâm'a açmışsa o, rabbinden bir nûr üzerinde değil midir? allah'ı anmak hususunda kalpleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun! işte bunlar apaçık bir sapıklık içindedirler.''
yine zümer sûresi 56. âyetinde; ''kişinin: allah'a yakınlık konusunda kusurlu davrandığım için bana yazıklar olsun! gerçekten ben alay edenlerdendim (diyeceği günden sakının)!''
ahkâf sûresi 17. âyetinde; ''ana ve babasına: öf be size! benden önce nice nesiller gelip geçmişken, beni mi tekrar dirilmekle tehdit ediyorsunuz? diyen kimseye, ana ve babası allah'ın yardımına sığınarak: yazıklar olsun sana! iman et. allah'ın vaadi gerçektir, dedikleri halde o: bu, eskilerin masallarından başka bir şey değildir, der.''
kalem sûresi 31. âyetinde; ''(nihayet) şöyle dediler: yazıklar olsun bize! gerçekten biz azgın kişilermişiz.''
mutaffifin sûresi 1,2 ve 3. âyetlerde; ''insanlardan alırken ölçüp tarttıklarında tam, onlara vermek için ölçüp tarttıklarında ise noksan yapan hilekârlara yazıklar olsun!''
ve nihâyet mâ'un sûresi 1 ve 2. âyetlerde; ''yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarını ciddiye almazlar.'' şeklinde kullanılan ve kokuşmamış vicdanları ürperten sözlerdir.
mâide sûresi 31. âyetinde ; ''derken allah, kardeşinin cesedini nasıl gömeceğini ona göstermek için yeri eşeleyen bir karga gönderdi. (katil kardeş) ''yazıklar olsun bana! şu karga kadar da olamadım mı ki, kardeşimin cesedini gömeyim'' dedi ve ettiğine yananlardan oldu.''
enbiyâ sûresi 18. âyetinde; ''bilakis biz, hakkı bâtılın tepesine bindiririz de o, bâtılın işini bitirir. bir de bakarsınız ki, bâtıl yok olup gitmiştir. (allah'a) yakıştırdığınız sıfatlardan dolayı yazıklar olsun size!''
enbiyâ sûresi 97. âyetinde; ''ve gerçek vaad (ölüm, kıyamet) yaklaşınca, birden, inkâr edenlerin gözleri donakalır! ''yazıklar olsun bize! (derler), gerçekten biz, bu durumdan habersizmişiz; hatta biz zalim kimselermişiz.''''
kasas sûresi 80. âyetinde; ''kendilerine ilim verilmiş olanlar ise şöyle dediler: yazıklar olsun size! iman edip iyi işler yapanlara göre allah'ın mükâfatı daha üstündür. ona da ancak sabredenler kavuşabilir.''
zümer sûresi 22. âyetinde; ''allah kimin gönlünü islâm'a açmışsa o, rabbinden bir nûr üzerinde değil midir? allah'ı anmak hususunda kalpleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun! işte bunlar apaçık bir sapıklık içindedirler.''
yine zümer sûresi 56. âyetinde; ''kişinin: allah'a yakınlık konusunda kusurlu davrandığım için bana yazıklar olsun! gerçekten ben alay edenlerdendim (diyeceği günden sakının)!''
ahkâf sûresi 17. âyetinde; ''ana ve babasına: öf be size! benden önce nice nesiller gelip geçmişken, beni mi tekrar dirilmekle tehdit ediyorsunuz? diyen kimseye, ana ve babası allah'ın yardımına sığınarak: yazıklar olsun sana! iman et. allah'ın vaadi gerçektir, dedikleri halde o: bu, eskilerin masallarından başka bir şey değildir, der.''
kalem sûresi 31. âyetinde; ''(nihayet) şöyle dediler: yazıklar olsun bize! gerçekten biz azgın kişilermişiz.''
mutaffifin sûresi 1,2 ve 3. âyetlerde; ''insanlardan alırken ölçüp tarttıklarında tam, onlara vermek için ölçüp tarttıklarında ise noksan yapan hilekârlara yazıklar olsun!''
ve nihâyet mâ'un sûresi 1 ve 2. âyetlerde; ''yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarını ciddiye almazlar.'' şeklinde kullanılan ve kokuşmamış vicdanları ürperten sözlerdir.
devamını gör...