yeni tanışılan kişide aranan kriterler

kendimce belirlemiş olduğum 4 maddeden oluşan kurallardır. bunlar;

1)zeka
2)cömertlik
3)mizah anlayışı
4)hayvan sevgisi

ta daa.

kocaman memelerinin olması. *

asık suratlı olmaması, karşımda babasını öldürmüşüm gibi dikilmemesi yani.

mutsuz olması

hepimiz insanız ama insan kalamadık, insan kalabilmeli.
merhametli, vicdanlı, zeki, saygılı, sadakatli olmalı.

güvenebileceğim biri olsun yeter. varımı yoğum onun olsun yeter ki güveneyim.

yeni tanıştığımız için mi böyle yoksa her zaman mı?

en önemli şey saygı.

saygıda mecbur , sevgide özgürsünüz

kafa dengi olması ve konu açması. ben tıkanıp kalıyorum yoksa.

samimi ,doğal ve merhametli biri olması kabul edilebilir kriterlerdir şahsım adına . onun kriterleri de önemli tabi ki bu değerlendirmeyi yaparken.

öncelikle naneli sakızı olmalı. ikram etmesi onu sempatik yapar. karşılıklı çiğnenir cakkıdı cukkudu. bu durum istemsiz bir samimiyet oluşturur zaten. hele bir de balon patlatabiliyorsa, negzel olur. sakız yoksa kraker de olur.

muhabbet edebilme ve dinleyebilmedir.

konuşan,dinleyen, özgün, düşünen,farklı fikir sahibi, aykırı.

seviyeli ve güçlü olması yeterli.

bir ayda okuduğu kitap sayısı

insan olması ve saygı duyması yeterlidir. bazı arkadaşlar baya bir değişik oluyor çünkü.

herşey bi kenara yeni tanışılan insana bi anda tüm hayatını anlatma hissi diyorum

sohbette açtığı konular neler?
samimi ve içten geliyor mu?
enerjisinin bendeki karşılığı iyi mi yoksa sıkıntılı mı? (buna inanıyorum da.)
güldüğü şeyler/ eğlence anlayışı?
espiri yapamasa bile anlıyor mu? yoksa altyazı mı geçmem lazım yoksa espiriden mi soğutacak?
parçadan bütün oluşturabiliyor mu? yoksa her şeyi açıklamam mı lazım?
hayvanlara/bitkilere/ hiç tanımadıklarına tavrı nedir?
mutsuz olduğumda aramasını görsem söver miyim yoksa gülümser miyim?
aptallığı başarı, sinsiliği zeka sanıyor mu?
hangi alanlarda aktif? bana bir şeyler katabilir mi yoksa benden götürür mü?
samimiyeti herkese mi yoksa yakınlarına mı?
klavye/konuşma dili nasıl? klavyede harf cimriliği (sevmem) var mı veya bilindik kurallara sağlıyor mu bari? çok random atıyor mu? (ben sevmem)
sesli de konuşma tarzı alaycıl mı, kendini üstte gören, gösterdiğim kusurlardaki tavrı alttan alma ve durumu normal bir şekilde açıklama mı yoksa aptal muamelesi yapması mı?
seviyeli, kişiliği oturmuş ve ölçülü biri olması lazım.
yemek yeme adabı nasıl? tabağına yiyemeyeceği kadar alıp israf mı eder? lokmayı çiğnemesi şap şup sesleriyle duyrulan cinsten mi? yerken telefona çok bakar mı? nezaket?
bir şeyler için kararda hep kendi mi baskın gelir yoksa birlikte mi?
beynini kullanıyor olması lazım. çünkü inceliğe önem veririm bu yapılması değil. atıyorum sevdiğim ya da sevmediğim bir şeyi laf arasında diyorsam aklına yazması. beyni 1-2 den almıyorsa böylesine hiç gerek yok.
tartışmada saygısını yitiriyor mu? kim olduğumu unutuyor mu? çünkü ben o yitirilme ve unutulup un ufak edilme olayında o parçaları ya saplarım ya da yuttururum. böyle bir hadsizliğe gelemem.
yıkıcı, iğneleyici tutumlara mı sahip?
sır veya gizli işler sever mi? tabi arkamdan seviyor mu? ben çok işkilenirim. yani içimde böyle bir his olursa ondandır ve "yok öyle şey." demem "ne varmış acaba?" derim.
güvene çok önem veririm, özele ve özel hissettirmeye de. o yüzden aksi olanları kabul etmem.

önceden böyle bakardım. sonra bakmayı kestim. insanlardan soğudum çünkü. lüzum görmüyorum tanımaya...
ortada bir para olayı yok, cinsiyet olayı da. sevgili de yok dostlukta. çünkü bu kriterler ve onay durumu başta herkes için geçerli. herkese veya genele hitap eden biri değilim. o yüzden denklerime bakıyordum sadece. yoklarsa ben varım.
radar ve mikroskop sayılırım...

insan olsun yeter. hem görüntüde hem de ruhen.