1942 doğumlu türk yazar ve şair ataol behramoğlu şiiridir.


işte yine can sıkıntısı
bana bir şiir yazdıracak.
tırnaklarım uzamış,
içimde yaralı bir aşk.

içimde yaralı bir aşk
ve birkaç piyes ölüsü,
birkaç gözyaşı kırıntısı,
intihar gelgiti birkaç.

sırtüstü uzandım dünyaya,
odamın ampülüne bakıyordum,
ampulün bağlı olduğu borunun
tavanda kıvrılışına.
tavanda kıvrılışına
birkaç damla gözyaşının
birkaç damla tentürdiyot,
kalbim ağrıyordu,
bir yaz günü düştüm sokaklara,
karanlık sokaklara düştüm,
bir yaz gecesiydi galiba,
ürpererek indikçe bayırlardan,
kimsesiz ve boş alanlara,
çaresiz, bomboş bir cesettim,
bir suyla dolu bir kova
olarak kalmışım dünyada.
herkes kim bilir nerdedir-
şimdi? sevgilim...kim bilir-
nerdesin?
kalbim -ki bir gün durur-
var mıydı acaba?
ölümü ve tuzlu

fıstıkları unutmadım,
bayat tuzlu fıstıkları.
sarhoşlar kusardı bir de
ben varken orda. dünya'da.
1965 yılında.
bir savaş ve hüzün korkusuyla
kahvelere dolardı insanlar
sevgilim! sevgilim!
"kanayan yerim benim"
çürük yumurta, bayat pastırma
ve
bamya yenilen bir lokantada
mareşal fevzi çakmak, koca yusuf
dünya güzeli fatma
dostumdular.

ben o şehirde yalnızdım
bunu kimseler bilemez
gidip gidip rıhtıma
dururdum.
kör bir dilenci vardı, o da-
dostumdu, beni-
evlendirmek isterdi kızıyla.
ben içimde bir acıyla
boyna bir resim yapardım.
sarı kurdeleli kızlara-
hikayeler anlatırdım hatta
uzak dünyalar ve
albert aynştayn hakkında.
onlar
uzun uzun susarlardı.
güzelim kızlari hürriyet-
gaztesi okurlardı
ses ve hafta.

her şey o kadar birbirinin
aynıydı, hayat-
akıp gidiyordu sıkıntıyla.
domino taşlarına ve
bir nehrin akışına benzeyen
cesur ve genç hayat. akıp giden.
kitapçı vitrinlerini
ve
alanları hızla eskiten-
hayat, bazen-
beni heyecanlandırırdı.
yağmurlu, ıhlamur ağaçlı bir yolda
kocaman, eflatun, bir güneş
tıkanırdı gırtlağıma
onu karnıma sokardım.
güneşi, göğsüme ve karnıma.
akşam-
beni bulurdu bir koyda.
kırlara doğru
koşardım bir bağırtıyla.
az önce ıslanmış kırlara,
serin ve bereketli,
her zaman bağışlayan,
o taze, ve hüzün-
anası kırlara...

sevgilim! sevgilim
gece-
yürüyor,
dünya-
yürüyor ordularla.
kitaplarla ve matbaacı-
çıraklarıyla. içimde-
bir dağ çeşmesi akıyor...
sabah oldu oluyor anında-
eski, külüstür, kömür-
yüklü sarı bir kamyonla
yanında durmuştuk, orman-
battaniyeliydi hala.
bir hastane odasında-
sabaha karşı, yaralı-
bir onbaşı gibi uyuyordu.
sabaha-
karşı bir hastane odasında-
aklıma çanlar geliyor.
bir adam-
kesik çocuk başları satıyor.
yeniden
hüzünle başlıyorum bir
romana...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yeniden hüzünle (şiir)" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim