yenisini alabilmek için bir şeyin bozulmasını arzulamak

yeni bir telefon pc vs alabilmek için cihazın bozulmasını arzulamak, böylelikle meşru zemin oluşmasını sağlamak ama nedense bozulmaması. hüzün.

o şey bir türlü bozulmaz, bozulsa bile yenisi alınacak kadar bozulmaz, yenisi alınacak kadar bozulsa bile yenisi istediğin gibi olmaz

yenisini alıp eskisini hediye ederek dindirilebilecek arzu.

vicdan muhasebesi bunun adı.

üçlü bir iç çatışma üçlemidir.
kişi aklı, vicdanı ve arzuları arasında iç çatışma yaşamaktadır.

çocukken yanlışlıkla kırmış gibi yaparak yeni bir şeyin alınmasını sağlardık ama büyüyünce gördük ki yeni bir şeyin alınması gerçekten büyük bir külfet. o yüzden bozulacağı yere kadar devam..

bunu artık bozuldu hadi gidip değiştireyim dediğin gün o şeyin düzelmesi takip eder. ve hiç de şaşmaz.

insanî istektir. ortaokulda bir arkadaşım öğretmenden son derste ilk iki ders beden olduğu için yanında getirdiği eşofman altını giymek istediğini belirtti. tabii ki öğretmen izin vermedi. o da eteğine meyve suyu döktü bir de aaa öğretmenim ay bu durdukça kötü kokuyor falan diyerek kadını ikna etmişti. işte arzunun ötesinde eyleme geçmek diye ben buna derim.
o kız büyüdü ve türkçe öğretmeni oldu. bu tarz basit numaralara öğrencileri tarafından kanmıyordur umarım.

doğru olandır. tüketim cebimize de doğamıza da zor gelebilecek bir durum. elbette herkesin her şeyin en iyisine sahip olmasını çok isterim ama dogaya bu kadar zarar verirken yeni olmasa da iş gören şeyleri kullanmaya devam etmek kişi bazında küçük de olsa güzel bir adımdır.