1.
bir sevişilinebilizite ukdesidir.
bu aralar mesleğimle ilgili çok tanım girdim. yine bir aklıevvel gelip öğretmen olduğumu anladığını yazacağı bir tanım girebilir ama ben yine de yazacağım. yer değiştirmek özellikle küçük sınıflarda öğrencilerin müthiş bir keyif aldıkları eylemdir.
ben biraz gevşek bir öğretmenim bazı konularda. yani açıkçası bazı şeyler benim umrumda değil. öğrencilerin nerede oturduğu, kimle oturduğu beni ilgilendirmez. o yüzden yer değiştirmek için izin isteyen öğrencilere hemen izin veriyorum.
ama hesaba katamadığım durumlar oluyor bazen. ben hep lisede öğretmenlik yaptığım için ilköğretim öğrencilerinin kafalarının çalışma prensiplerini tam çözemedim.
dördüncü sınıflarda derse girdiğim günlerden birinde 72 santim kadar bir boyu olan ama büyüyünce chris pratt'e benzeyeceği izlenimi yaratan bekir parmak kaldırdı dersin başında, söz verdim ve dedi ki:
- örtmenim, tahsin'in yanına geçsem ya?
çok ciddiye aldığım bir durum olmadığı için hemen izin verdim. derse dönmek üzereyken sahra parmak kaldırdı, söz verdim. dedi ki:
- öğreeetmenim, zeynep'in yanına geçebilir miyim?
buna da izin verdim. sonra ahmet ziya'nın yanına geçmek istedi. erva, büşra'nın yanına geçmek istedi. ümmet, nail'in yanına geçmek istedi. yeliz, hüdanur'un yanına geçmek istedi.
sınıf bir anda tetris oyununa benzedi. herkes boşalan yere geçme hevesinde. istediğim an bu oyunu bitirebileceğimi biliyordum ama sonunda ne olacağını merak ettim. ve bomba geldi. alper parmak kaldırdı. ve aramızda nefis bir diyalog geçti:
- öğretmenim, ben de yer değiştirem mi?
- değiştir, oğlum.
- nere geçem?
bu aralar mesleğimle ilgili çok tanım girdim. yine bir aklıevvel gelip öğretmen olduğumu anladığını yazacağı bir tanım girebilir ama ben yine de yazacağım. yer değiştirmek özellikle küçük sınıflarda öğrencilerin müthiş bir keyif aldıkları eylemdir.
ben biraz gevşek bir öğretmenim bazı konularda. yani açıkçası bazı şeyler benim umrumda değil. öğrencilerin nerede oturduğu, kimle oturduğu beni ilgilendirmez. o yüzden yer değiştirmek için izin isteyen öğrencilere hemen izin veriyorum.
ama hesaba katamadığım durumlar oluyor bazen. ben hep lisede öğretmenlik yaptığım için ilköğretim öğrencilerinin kafalarının çalışma prensiplerini tam çözemedim.
dördüncü sınıflarda derse girdiğim günlerden birinde 72 santim kadar bir boyu olan ama büyüyünce chris pratt'e benzeyeceği izlenimi yaratan bekir parmak kaldırdı dersin başında, söz verdim ve dedi ki:
- örtmenim, tahsin'in yanına geçsem ya?
çok ciddiye aldığım bir durum olmadığı için hemen izin verdim. derse dönmek üzereyken sahra parmak kaldırdı, söz verdim. dedi ki:
- öğreeetmenim, zeynep'in yanına geçebilir miyim?
buna da izin verdim. sonra ahmet ziya'nın yanına geçmek istedi. erva, büşra'nın yanına geçmek istedi. ümmet, nail'in yanına geçmek istedi. yeliz, hüdanur'un yanına geçmek istedi.
sınıf bir anda tetris oyununa benzedi. herkes boşalan yere geçme hevesinde. istediğim an bu oyunu bitirebileceğimi biliyordum ama sonunda ne olacağını merak ettim. ve bomba geldi. alper parmak kaldırdı. ve aramızda nefis bir diyalog geçti:
- öğretmenim, ben de yer değiştirem mi?
- değiştir, oğlum.
- nere geçem?
devamını gör...