yere dökülen isotları süpürüp tekrar satan esnaf

buradan izleyebilirsiniz
şanlıurfa'da bir baharatçı yere dökülen isotları süpürge ile süpürüp müşterilere sattığı torbanın içine koymuş.

iş yeri sahibine 8 bin 500 lira cezai işlem uygulanmış. dükkan 3 günlüğüne kapatılıp isotlar imha edilmiş.

acı baharata yapılan acınası bir hareketten sonra acı bir ceza uygulanmış. acınası hallerdeyiz ve bu durum gerçekten çok acı.

sahtekârlık ruhuna işlemiş ülkedeki insanların en az yarısının. herkes herkesi kazıklama derdine düşmüş.

siyasilere niye kızıyoruz ki? böyle bir milletin vekilinin, milletten farklı olmasını beklemek çok saçma.

t: bir çeşit varlık.

bu ceza iyi olmuş ama etraf bunun gibi işletmelerle kaynıyor. bundan önce de bir fırın yere dökülen unları toplayıp ekmek yapmıştı.

gıda güvenliği ve güvenli gıdadan bir haberiz. zaten herhangi bir restoranın mutfağı o kadar leş ki. inanılmaz örnek var bunlar hakkında.

fiziksel alan düzenlemesi mutfağa uygun olmadığı için çalışanların ellerini yüzlerini yıkadığı yerde aynı zamanda meyve sebze gibi şeylerin de yıkanması* öffff.

en kötüsü kahvaltı diyorlar. o serpme kahvaltılar kim bilir kimlerin arta kalan yiyecekleri. siz sanıyor musunuz ki sizden sonra onlar bir yerde biriktirilip hayvanlara veriliyor. yoo hiç de öyle bir şey yok. onlar bitene kadar tekrar tekrar ve tekrar servis ediliyor.

eğer margarin yiyorsanız ve bu haberde mideniz bulanıyorsa sizin mide ile ilgili olumlu düşüncelerim olmaz.

olması gerektiği gibi davranan eanaftır.

kiremit tozuyla talaşı karıştırıp gıda boyasıyla renklendirip pul biber diye satıyor bu herifler.
bezelyeden yapma fıstıklı baklavası meşhurdur bu memleketin. zeytini, karpuzu boyarlar göz boyamak için. türkiye’de esnafın geneli dolandırıcıdır. kim bilir başka neler yediriyorlar bize. o yüzden artık şaşıramıyoruz.
3 günlük cezada çok caydırıcı olmuş. 15 dk falan verselermiş.

hijyen kavramı pek bilinen bir şey değil ülkemizde. eliyle taharetlenir. elini soğuk suda iki yıkar. tertemiz oldu der. elini sıkmakten kaçınırsın, gücenir.
müşteriye sattığı baklavanın balına, temizlemek için önce ağzına sokup temizledikten sonra çocuğunun emziğini sokan tatlıcı kadın gördüm.
koridorlarında itlerin cirit attığı, öğrenci kafeteryasında tepsileri, tabakları yaladığı ve bunun normal karşılandığı bir ülkede bir esnaf tuvalete de gittiği ayakkabılarla dolaşılan zemindeki biberleri toplamış. adam çok daha masum.

para kazanmayı bilen esnaftir. bu işin görünmüş tarafı. birde bilinmeyenleri var. neler yapmıştır neler sizin o iyi esnaftir dediğiniz insanlar.

bu ön tarafta yaptıkları, bunların günahı boynuna arka taraflarda kimselere görmeden neler yaptıklarını düşünmek bile istemiyorum

asıl söylemek istediğim ; hani var ya ? kim veriyor bu akapeye oyları ? akape nasıl iktidar olabiliyor ?
diye soranlar var ya ? aha bunları gözüne gözüne sokacaksın.
şimdi anladın mı akape nasıl iktidar olabiliyor ?
millet neyse, yönetende o dur.

lokantalarda restoranlarda mercimek çorbası genelde dökülür ertesi güne bırakılmaz zaten maliyeti ucuzdur karı yüksektir. ama işkembe kelle paça gibi çorbalar taneleri alınıp suyu dökülür.
bazı patlıcan patates domates karışımı kebaplar içindeki kuşbaşı köfte ayıklanır . ertesi gün başka yemekte kullanılır.

gelen et sinirlerinden yağından ayrılır ve kalan parcalar kıyma yapılır. kiyma da lahmacun pide olur. lokantalarda ki en kalitesiz şeylerden biri kıymalı pide lahmacundur genel de zaten.
yaz yaz bitmez de. bunları yapmasan nolur. eminim en lüks yerde bile bunlar yapılır. akliniza gelecek en lüks yerde bile.

ya da kuruyemişçiler de. akşama kadar dünya kadar kuruyemiş yere düşer. çoğu yemişçi onu süpürüp eler ve karışık kuruyemişe atar.

dışardan manava bakarsınız babilin asma bahceleri gibi . reyonda muzlar çilekler kiviler meyveler.
arkada depoda kasalarda fareler cirit atıyor. kurtlar .
gelen çilek ayıklanır başka küçük bir paket yapılır.
bu sektörler say say bitmez.

yani çok sektörde çalışmış görmüş olarak çokta tertemiz yer yok. bu insanların vicdanına kalmış. ben yapamazdim. kendim yemeyecegim şeyi başkasına nasıl yedireceksin.

klasik, standart ve %99'u böyle olduğu için net ülke esnafımızı temsil eden şahıstır.
tebrik ediyorum.
ülkede dönem dönem esnaflar ağlıyor ya hani, ağlamaya devam edebilirler zerre umrumda değil.

urfa dan sonrasını okumaya gerek yok. bide böyle şeylere şaşırıyorsunuz ha. lan benim bilmediğim başka bir tc var hepiniz orda yaparken kazara mı buraya geldiniz. urfa dediğin yerde dönen en masum şey bu olabilir.