yeşilçam’da filmin içinde şarkı söylenmesi

genellikle eski yeşilçam arabesk filmlerinde ve bolywood hint filmlerinde sıkça görülen durumdur.
önce filmin içinde şarkının sözlerine göre bir konu oluşturulur ve tam o sırada şarkı patlatılır..
ancak belki bir gönderme olarak bazı komedi filmlerinde özellikle de bazı kemal sunal ve zeki- metin filmlerinde filmin ortasında şarkı söyleme motiflerine rastlanır.

filmin dışında söylemek zor.

hiçbir sahnenin müziksiz bırakılmamasıyla da kafa şişirilerek desteklenen eylem. bu nedenle çoğu sahne gerçekçi gelmez.

tamamen sessiz olması gereken bir oda mesela... esas kız ya da oğlan diyelim ki eski fotoğraflara bakanarak içleniyor. yahu odada kimse yok! tık çıkmaması gerek bizim üst komşu orada değilse. o müzik ne kardeşim fonda sürekli zır zır?

seviyorum eski filmleri ama cidden kafam şişiyor izlerken.

şöyle bir durum da var bizim ülkemiz için konuşmak gerekirse.. trt eskiden çok katı bir müzik sansürü uygulardı. her şarkıyı ekranda yayınlatamazdınız mesela arabesk müzik trt’ye doksanlarda özel televizyonların çıkmasıyla girebildi ondan önce yasaktı. müzisyenler de daha çok izleyiciye buluşabilsin diye n’apsın mecburen film çekiyorlardı. orhan gencebay, ferdi tayfur, ibrahim tatlıses, müslüm gürses, ümit besen, cengiz kurtoğlu, zeki müren filan hep film çektiler. ajda pekkan’ın bile 30 filmi vardır en az bu şekilde.

yeşilçam filmlerine tat veren olaydır. eğer bu şarkı sahnesi yerinde ve ayarındaysa tadından yenmez. mesela film, emel sayın gibi o dönem hem oyunculuk hem şarkıcılık yapan birinin başrol olduğu bir filmse oturur sabaha kadar izlerim. kezâ "gönül meyhanesi" filmine de bayılıyorum. belgin doruk'un şarkı söylemesi bana birkaç olayı anımsatıyor ve filmle harmanlanınca hüzünle boğuluyorum. bununla birlikte türkan şoray da kendi filmlerinde playback şeklinde şarkı söylüyor defalarca. gözlere şenlik. yahu bu kadar mı güzel olunur. (bkz: devlerin aşkı)

bir kuşu kelebeği
bir taşı sevin yeter.

aklıma hemen bu film geldi. her yerde bir şarkı. adeta müzikal. ama ne ağlamıştım kızcağız ağaçtan düşüp sakat kaldığında.

kalkan baluğuna bakun da alup yiyip doysanaaaah bir kilodan ne olur oyhhh oyyhhh bey amca üç beş kilo alsanaaa üç beş kilo alsanaaaaaaaaaah