yazar: sevgi soysal
yayım yılı : 1976
yazarın 12 mart sonrası askeri hapishanede geçirdiği günlerini aktardığı kitaptır. kendisiyle birlikte yargılanan koğuş arkadaşlarının da yaşamlarını paylaşan yazar, hapishanedeki zor şartların yanı sıra oradaki yaşamların tebessümlerini de aktarmaktadır.
yayım yılı : 1976
yazarın 12 mart sonrası askeri hapishanede geçirdiği günlerini aktardığı kitaptır. kendisiyle birlikte yargılanan koğuş arkadaşlarının da yaşamlarını paylaşan yazar, hapishanedeki zor şartların yanı sıra oradaki yaşamların tebessümlerini de aktarmaktadır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "alyosakaramazov" tarafından 19.02.2022 00:40 tarihinde açılmıştır.
1.
sevgi soysal'ın çok merak ettiğim bir kitabı. ilk tante rosa kitabını okumuştum. sonra barış adlı çocuk kitabını aldım ama henüz okumadım. benim için değerli bir yazar. 12 mart döneminde iki kez girdiği hapishanede yaşadıklarını anlattığı bir kitap.
devamını gör...
2.
bir sevgi soysal kitabıdır.
sevgi soysal benim için yürümek (sevgi soysal) ve tante rosa kitaplarıdır aslında. ama yıldırım bölge kadınlar koğuşu'nun yeri de ayrıdır. ancak bu kitabı okumak benim epey üzmüştü. darbe sonralarını anlatan kitapların çoğu beni çok üzer. o zamanlar yaşanan olaylar hep yaralayıcıdır.
sevgi soysal'ın yazdığı bu kitap da 70 darbesinden sonra sevgi soysal'ın tutuklanıp hapis yattığı yıldırım bölge kadınlar koğuşu'nun hikayesidir.
sevgi soysal türkiye'nin en karmaşık dönemlerinden birini anlatırken ne hınç ve nefretle anlatmış olan biteni ne de bir tarafı kahraman yapma hevesiyle.
koğuşta birlikte zaman geçirmek zorunda kaldığı insanları bazen gülümseten anılarla bazen de insanı içinde derin oyuklar açan bir gerçekçilikle aktarmış.
deniz gezmiş ve arkadaşlarının idamının yaşandığı, hapishanelerde türlü çeşitli işkencelerin olduğu, faşizmin artık ayak sesi duyulan bir karabasandan çıkıp insanın üstüne çöken bir ağırlık olduğu bu dönemleri muhteşem anlatımı ile aktarmış yazar.
çok üzülerek, çok beğenerek, çok hissederek okuduğum muhteşem bir kitap oldu. her sevgi soysal kitabı gibi.
sevgi soysal benim için yürümek (sevgi soysal) ve tante rosa kitaplarıdır aslında. ama yıldırım bölge kadınlar koğuşu'nun yeri de ayrıdır. ancak bu kitabı okumak benim epey üzmüştü. darbe sonralarını anlatan kitapların çoğu beni çok üzer. o zamanlar yaşanan olaylar hep yaralayıcıdır.
sevgi soysal'ın yazdığı bu kitap da 70 darbesinden sonra sevgi soysal'ın tutuklanıp hapis yattığı yıldırım bölge kadınlar koğuşu'nun hikayesidir.
sevgi soysal türkiye'nin en karmaşık dönemlerinden birini anlatırken ne hınç ve nefretle anlatmış olan biteni ne de bir tarafı kahraman yapma hevesiyle.
koğuşta birlikte zaman geçirmek zorunda kaldığı insanları bazen gülümseten anılarla bazen de insanı içinde derin oyuklar açan bir gerçekçilikle aktarmış.
deniz gezmiş ve arkadaşlarının idamının yaşandığı, hapishanelerde türlü çeşitli işkencelerin olduğu, faşizmin artık ayak sesi duyulan bir karabasandan çıkıp insanın üstüne çöken bir ağırlık olduğu bu dönemleri muhteşem anlatımı ile aktarmış yazar.
çok üzülerek, çok beğenerek, çok hissederek okuduğum muhteşem bir kitap oldu. her sevgi soysal kitabı gibi.
devamını gör...