yıllardır tanıyorum hissi

bahanedir. kanın ısınmıştır o kadar. mesafeleri hemen aşmak için sığınılan bir bahane cümlesidir.

"sevdirir kendini şeytan tüyü var.." bazılarının samimiyeti oluşturur bu hissi.

bende kimilerine karşı oluşan his.

aman diyim! sakın! başta çok özel bir şey gibi gelir ama sonu hüsrandır. tanıyorsunuz onu. önceki hayatlarınızdan, ruhsal dünyadan, paralel evrenlerden artık hangisine inanıyorsanız. oradan kalma bir hesabınız vardır. onu tamamlamak için karşılaşırsınız. kaçın

şu sözlükte bir üst tanım kadar doğru bir tanım okumadım. tam olarak o. ama bi farklı olarak kaçmayın! çünkü yine karşılaşacaksınız bir şekilde. verin sınavınızı, ya devam edin ya uzaklaşın. gerisi iki ruhun iradesine kalmış.

çok uzun zaman önce biri vardı. onunla ortak arkadaş aracılığıyla yemek yedik bir düğünden sonra. bizim üstümüzde abiyeler erkeklerin üstünde takım elbiseler. o gün o düğüne tişört giyerek gelmişti. siyah bir pantolon ve beyaz bir tişört. abiyelerin rahatsızlığıyla yemek yemeye çalışırken tam karşımda onu izledim yemek boyunca. kebabı elleriyle sardı, yemeye başladı. ilk kez tanışmamıza rağmen o masada samimi hissettirdi bu hareketi. çekinmeden yedi. sohbet ettik, konuştuk. sanki yeni tanışıyor gibi değilde hepimiz birbirimizi yıllardır tanıyormuşçasına sohbet ettik. diğerlerinden daha çok ikimiz. hikayenin sonunda şimdiki eşim diyebilmeyi çok isterdim. ama bu his sadece bir yanılsamadan ibaretmiş. biz gerçekten birbirimizi hiç tanımıyormuşuz. o gün ettiğimiz o kadar sohbete rağmen ve sonrasında yine de birbirimizi hiç tanımamışız.
uzun lafın kısası yıllardır tanışıyormuşçasına hissetmenin hiçbir değeri ya da bir karşılığı yok. kalbinizin size oynadığı alçakça bir oyundan ibaret her şey.