yılmaz erdoğan neden bu kadar ünlü sorusu

bir kesim insanın 30 yıldır sorduğu soru.

doğulu bir insan olmama rağmen bazı insanların doğulu kontenjanından ittirildiklerini düşünmekteyim. bunu reddedemiyorum. çünkü böyle bir gerçek var.

yılmaz erdoğan, ersin korkut'un biraz kitap görmüş ve aileden yana şanslı versiyonudur. bu yüzden kültürlü, bilge, hoca, yönetmen, tarihçi, edebiyatçı, senarist, oyuncu vb.. geçinir... on parmağında bin marifet varmış gibi satarlar bu adamı bize. kimse de buna itiraz etmez. çünkü doğuludur. dokunulmazlığını buradan alır..
sermiyan midyat da aynı kontenjandan ittirilenlerdendir mesela...

hak ederek bir yerlere gelenlere saygım sonsuz..

çünkü gülben ergenin kaynıydı.

yılmaz erdoğan doğulu olduğu için değil çok iyi bir hikaye yazarı ve ticaret adamı olduğu için ünlü oldu. "bir demet tiyatro" ve "sen hiç ateşböceği gördün mü?" gibi 2 şaheseri sen çıkarsaydın, batılı olmana rağmen sen de ünlü olurdun. "çok güzel hareketler bunlar" gibi popüler kültüre uygun bir gösteriyi sen akıl etseydin, sen de zengin olurdun.
olunamayan her şeye düşman olmak yerine, çaba harcamak gerekir. yılmaz erdoğan sistemle barışık, gerçekten yetenekli, pragmatist bir sanatçıdır. bu durumu ırka indirgemek, kendi başarısızlığınıza kılıf bulmak demektir.

hiç sevmediğim andropozlu bir zamparayı savunmak zorunda kaldım ama başlık yoğun bir cehalet ve anakroni içeriyor. eğer yılmaz erdoğan neden hala ünlü denseydi biraz anlayabilirdim. erdoğan'ın başarısı taşranın dolayısıyla cumhuriyetin başarısıdır. mahrumiyetlerle dolu bir yerden önce başkent'e okumaya giden, sonrasında da tutkusunun ve yeteneğinin peşinden koşturarak, yaratıcı drama alanında öncülerinin yolunu takip edip, kendi dilini ve tarzını oluşturmuş, genç bir adamdan bahsediyoruz. bir demet tiyatro'da kullanılan jargonlar, tamlamalar, ünlemler, espriler neredeyse türk dil kurumu tarafından bile kabul edildi. bu adam, belden aşağıya inmeden, politikanın dümen suyuna girmeden, günlük hayatın akışındaki küçük insanları bize anlattı. yazdığı ve yönettiği vizontele filmi, büyük bir ticari başarı olmanın dışında sinematografik açıdan gayet eli yüzü düzgün bir çalışmadır. yılmaz erdoğan'ı sınırlı oyunculuk yeteneği veya başımıza musallat ettiği bkm'nin tv yapımlarıyla kısıtlamamak lazım. eskisi kadar yaratıcı olup olmadığı da tartışılır ama bu adam hep üretti ve kalbinin bir tarafında tiyatro aşkını canlı tuttu. kişilik özelliklerinden bigane olarak yılmaz erdoğan, tv ve sahnelerin son 30 yılına damga vurmuştur.