anlatım özelliklerinden biridir.

bir anlatımın düşünce ve duygular yönünden okuru tabiri caizse besler nitelikte olması ve anlamsal açıdan derinliğe sahip olmasıdır.
devamını gör...
birim hacimdeki madde miktarı. bir diğer ismiyle öz kütle. uluslararası gösterim biçimi "d" harfidir. birimi "g/cm³" veya "kg/m³" şeklinde ifade edilebilir.

sabit hacimde madde miktarı artarsa yoğunluk artar. madde miktarı sabitken hacim artarsa yoğunluk azalır.

birbirine homojen şekilde karışmayan sıvılar yoğunluk farkı sayesinden birbirinden ayrılır. bu tekniğin uygulandığı alete ayırma hunisi adı verilir.

bu kavramı keşfeden kişi antik yunan filozofu ve matematikçisi arşimed'dir. arşimed prensibi adı verilen fenomenin keşfi sırasında yoğunluk kavramı da kesinleşmiş oldu.

syracuse kralı ıı. hieron, bir kuyumcuya saf altından özel bir taç yapmasını emretti. ancak taç tamamlandığında, kuyumcunun içine daha ucuz bir metal olan gümüş karıştırarak altının bir kısmını çaldığından şüphelendi. o dönemde metallerin saflığını tahrip etmeden anlamak mümkün değildi. kral, bu sorunu çözmesi için dönemin en büyük bilim insanlarından biri olan arşimete başvurdu.

kralın isteği açıktı: tacın gerçekten saf altından olup olmadığını, ona zarar vermeden bulmak gerekiyordu. arşimet için bu büyük bir meydan okumaydı çünkü kuyumcunun hile yapıp yapmadığını anlamak için tacın içeriğini ölçmesi gerekiyordu. ancak altın ve gümüş aynı ağırlıkta olsa bile farklı hacimlere sahip olabilirdi.

günlerce çözüm arayan arşimet, bir gün yorgun düşüp hamama gitti. küvete girdiğinde su seviyesinin yükseldiğini fark etti. o anda zihninde bir şimşek çaktı: suya batırılan bir cismin, taşırdığı suyun hacmiyle aynı hacme sahip olduğunu fark etti. eğer tacın hacmi, aynı ağırlıktaki saf altın bir parça ile aynı değilse, içine başka bir metal karıştırılmış olduğu anlaşılacaktı.

bu fikri test etmek için arşimet, önce tacın ağırlığıyla aynı olan saf altını ve saf gümüşü suya batırarak taşırdıkları su miktarlarını ölçtü. ardından tacı suya batırdı ve hacminin saf altınla aynı olmadığını gördü. tacın yoğunluğu, saf altınınkinden daha düşüktü, yani kuyumcu gerçekten de altına gümüş karıştırmıştı.

bu büyük keşif, arşimet prensibi olarak anıldı ve yoğunluk kavramının temelini oluşturdu. efsaneye göre arşimet, bu keşfi yaptığında heyecanla "eureka! eureka!" ("buldum! buldum!") diye bağırarak hamamdan çıplak halde fırlamıştı. bu olay, bilim tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir ve bugün bile fizik ve mühendislik alanlarında yoğunluk hesaplamalarında kullanılan temel prensiplerden biridir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yoğunluk" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim