orijinal adı: ulitka na sklone
yazar: arkadi ve boris strugatski
yayım yılı: 1968
bilim kurgu türündeki kitap, biber ve candide isimli iki entelektüel karakterin yaşantısını konu edinmektedir. biri şimdiki zamanı temsil eden idare, biri geleceği temsil eden orman bölümünde yaşamak zorunda kalmıştır ve içerisinde bulundukları durumdan kurtulmak istemektedirler.
yazar: arkadi ve boris strugatski
yayım yılı: 1968
bilim kurgu türündeki kitap, biber ve candide isimli iki entelektüel karakterin yaşantısını konu edinmektedir. biri şimdiki zamanı temsil eden idare, biri geleceği temsil eden orman bölümünde yaşamak zorunda kalmıştır ve içerisinde bulundukları durumdan kurtulmak istemektedirler.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 06.06.2021 09:19 tarihinde açılmıştır.
1.
arkadi strugatski ve boris strugatski kardeşlerin ithaki bilimkurgu yayınlarından çıkan müthiş romanıdır.
bilimkurgu okumak için, bilimkurguyu anlamak için, bilimkurgudan keyif almak için, olan biteni anlamlandırmak, bağlantıları kurmak, bir mantık zincir oluşturmak için okuma yazma bilemekten fazlasına ihtiyaç duyar insan, en azından duymalıdır. hiçbir ön hazırlık yapmadan elinize bir bilimkurgu kitabı alıp sonra da kitapta ya da yazarda bir eksiklik bulma cehaletinde boğulmayın.
“ guernica”ya bakıp şekilsiz bir boğa görüyorsanız, “ moonlight sonata” çalınca esnemeye başlıyorsanız, heykellere ucube deme keyfiliğini gösteriyorsanız, kitapları “ kalın-ince” diye ayırıyorsanız elbette bilimkurgu kitapları okuyunca da benzer yorumlar yapmanız kaçınılmazdır.
bu kitapla ilgili derin açıklamalar yapmayacağım çünkü yazarlar kitabın sonunda bir bölüm açarak bunu zaten yapmışlar. strugatski kardeşler bir kitap yazdıysa eğer, o kitabın bir derdi vardır. “ iki adam varmış, biri oraya gidiyormuş, biri buraya gidiyormuş” gibi saçma yorumlar sizi yönlendirmesin. sanal alemde ve bazı booktuber denen garip gürûhu bağlı insanların yaptığı yorumları ciddiye almayın.
bilimkurgu içinde felsefe de barındırır. buna dikkat ederek okuyun.
bilimkurgu okumak için, bilimkurguyu anlamak için, bilimkurgudan keyif almak için, olan biteni anlamlandırmak, bağlantıları kurmak, bir mantık zincir oluşturmak için okuma yazma bilemekten fazlasına ihtiyaç duyar insan, en azından duymalıdır. hiçbir ön hazırlık yapmadan elinize bir bilimkurgu kitabı alıp sonra da kitapta ya da yazarda bir eksiklik bulma cehaletinde boğulmayın.
“ guernica”ya bakıp şekilsiz bir boğa görüyorsanız, “ moonlight sonata” çalınca esnemeye başlıyorsanız, heykellere ucube deme keyfiliğini gösteriyorsanız, kitapları “ kalın-ince” diye ayırıyorsanız elbette bilimkurgu kitapları okuyunca da benzer yorumlar yapmanız kaçınılmazdır.
bu kitapla ilgili derin açıklamalar yapmayacağım çünkü yazarlar kitabın sonunda bir bölüm açarak bunu zaten yapmışlar. strugatski kardeşler bir kitap yazdıysa eğer, o kitabın bir derdi vardır. “ iki adam varmış, biri oraya gidiyormuş, biri buraya gidiyormuş” gibi saçma yorumlar sizi yönlendirmesin. sanal alemde ve bazı booktuber denen garip gürûhu bağlı insanların yaptığı yorumları ciddiye almayın.
bilimkurgu içinde felsefe de barındırır. buna dikkat ederek okuyun.
devamını gör...
2.
strugatski kardeşlerin göndermeler kumpanyası haline bürünmüş bilim kurgu kitabı. ilk tanımda da söylendiği gibi o gitti, bu geldi sığlığında değerlendirilebilecek bir kitap değildir. arkadaş; üniversiteye giriş sınavlarında sorulan a noktasından hareket eden araç b noktasından hareket araç sığlığı ile bu kitabı nasıl değerlendirebiliyorsunuz? cidden hayreti mucip. ortada çatışan düşünceler, içinde bulunulan ortamın insanların özlemlerine, hayallerine nasıl etki ettiği ve en önemlisi yabancılaşma kavramının dibine vurulduğu bir durum varken, bunları es geçip ben kitap okuyorum havası atmak için tespit taneleri dizmenin kıymet-i harbiyesi yok. karakterlerinin anlamak özlemi ile yanıp tutuştuğu bir kitabı anlamadan yorumlayanlara itibar etmemenizde fayda vardır. sovyet bilim kurgusuna alışmak belki biraz zor gelebilir. bunu anlarım. ama bir kere kaptırdınız mı da ardı arkası gelmez, bundan emin olunuz. *
bakın bu kitap 1965 yılında yazıldı. ve günümüz insanı hakkında o dönemlerden bugünü görerek, ciddi bir ileri görüşlülük örneği sergiliyor. iş yukarıda bahsettiğimiz düşünceleri dile getirenler ''yokuştaki salyangoz''lardır. siz ormanı, şehri, yolculuğu bir kenara bırakın ve debelenip duran bu salyangozlara odaklanın. emin olunuz bu kitabı okuduktan sonra salyangozların neden böyle konuştuğunu algılamanız daha kolay olacak * strugatski kardeşlerin en baba kitabıdır kanımca. salyangoz masallarını bir kenara bırakıp şiddetle okumanız önerilir. hepinize kabuk dolusu selamlar *
bakın bu kitap 1965 yılında yazıldı. ve günümüz insanı hakkında o dönemlerden bugünü görerek, ciddi bir ileri görüşlülük örneği sergiliyor. iş yukarıda bahsettiğimiz düşünceleri dile getirenler ''yokuştaki salyangoz''lardır. siz ormanı, şehri, yolculuğu bir kenara bırakın ve debelenip duran bu salyangozlara odaklanın. emin olunuz bu kitabı okuduktan sonra salyangozların neden böyle konuştuğunu algılamanız daha kolay olacak * strugatski kardeşlerin en baba kitabıdır kanımca. salyangoz masallarını bir kenara bırakıp şiddetle okumanız önerilir. hepinize kabuk dolusu selamlar *
devamını gör...
"yokuştaki salyangoz" ile benzer başlıklar
salyangoz
31