yolcu uçaklarında neden paraşüt olmaz
başlık "prusyadaki kral" tarafından 01.05.2021 20:46 tarihinde açılmıştır.
1.
bunun birçok sebebi vardır. birincisi hiçbir uçak düşsün diye yapılmaz. bu da demek oluyor ki uçakları herhangi bir acil durumda enkaza dönüşmesine izin vermek firmaya hem ekonomik olarak hem de prestij olarak büyük darbe vurur.
hadi diyelim ki uçağa acil durumlarda herkesi kurtabilmak için paraşüt koyduk. eğer siz uçak havadayken uçağın yolcu kapılarını açarsanız basınç farkından dolayı herşey dışarı uçar.
üstelik herkes paraşüt kullanamaz. çok yaşlılar veya bebeklerin uçaklara binmesi durumunda onlar paraşüt kullanamayabilirler.
bir diğer neden ise her uçuş için yeni paraşüt almak firmaları ekonomik olarak zorlar. düşünün bir airbus a380 tam 550 yolcu alıyor. hem 550 adet paraşüt almak hem çok maalyetli olur hem de o 550 kişiyi tahliye edemezsin.
hadi diyelim ki uçağa acil durumlarda herkesi kurtabilmak için paraşüt koyduk. eğer siz uçak havadayken uçağın yolcu kapılarını açarsanız basınç farkından dolayı herşey dışarı uçar.
üstelik herkes paraşüt kullanamaz. çok yaşlılar veya bebeklerin uçaklara binmesi durumunda onlar paraşüt kullanamayabilirler.
bir diğer neden ise her uçuş için yeni paraşüt almak firmaları ekonomik olarak zorlar. düşünün bir airbus a380 tam 550 yolcu alıyor. hem 550 adet paraşüt almak hem çok maalyetli olur hem de o 550 kişiyi tahliye edemezsin.
devamını gör...
2.
-neden olmasın?
-efendim, çünkü tuzlu olur.
banane ya, canımdan kıymetli mi?
her koltuk altında paraşüt olmalı.
kullanmak isteğe bağlı, mecburi değil.
aç arka kapıyı, kurtar kendini.
tanrı yardım edecektir.
-efendim, çünkü tuzlu olur.
banane ya, canımdan kıymetli mi?
her koltuk altında paraşüt olmalı.
kullanmak isteğe bağlı, mecburi değil.
aç arka kapıyı, kurtar kendini.
tanrı yardım edecektir.
devamını gör...
3.
kapı açıldığı zaman uçağa giren havadan dolayı ortada uçak kalmaz, uçak parçalanır.
devamını gör...
4.
bu konu ile ilgili bazı çalışmalar var ama yolcu bazında değil. uçağın üstünde komple uçağı taşıyabilecek dev bir paraşüt üzerine çalışılıyor, ne aşamada bilmiyorum ama.
devamını gör...
5.
6.
maliyeti karşılamaz. her biri 10 kiloluk paraşütten 300 tane koyunca 3 ton daha eklersiniz uçağa.
ikinci durum ise havayolları için her uçuşta 3 ton taşıma maliyetindense ölen kişinin tazminatını karşılamak daha ucuzdur. (acı gerçekler)
üçüncü durum paraşütü kullanmak amatör işi değil. ha şey diyebilirsiniz. lan adam insin de yere varsın kolunu kaburgasını kırsın. lakin ki şehir merkezine inmeyecek bu adam. yüzde 99 allah'ın unuttuğu bir yerde olacak. okyanuslar, dağlar, balta girmemiş ormanlar, çöller vb.
dördüncü durum ise herkes şey sanıyor. havadasın ve bir anons geliyor ve 'maalesef düşüyoruz, allah'a emanet olun'. böyle bir şey olmaz. kazaların bir çoğu inerken ya da kalkarken anlık olarak gerçekleşir çoğu kez. yani sizin bir sorun olduğunda çoğunlukla haberiniz bile olmaz. atıyorum uçak tam kalkışta hava boşluğuna girer, zaten o anda kanat altına hava toplamaya çalışan uçak bir anda fukara sümüğü gibi yere yapışır. hadi koy paraşütü işe yarayacaksa.
evet ama bilmem kaçbin metre yüksekteyken arızalanırsa diyecekler için o hani meşhur 'maskeyi önce kendinize somra çocuğunuza takın' anonsunu hatırlatırım. kapıyı açarsanız (ki kapıyı açacak durumda olmaz uçak muhtemelen) uçağa bir şey olmaz ama siz ince atmosferde bence oksijen bulamayacaksınız. hani evereste tırmanırken dağcılar oksijen tüpüyle çıkarlar hatırladın mı? zaten o uçak sen paraşütü hazırlayıp inebilecek durumdaysan o uçaktan inme salak. uçağın içi daha güvenli. o uçak uçamadığı için düşüyor zaten. bunun anlamı öyle süzülmüyor kuş gibi havada lineer şekilde. uçurtmaların rüzgarı kaybedince nasıl döne döne düştüğünü hatırlayın. siz döne döne düşen bir uçakta sabit kalamıyorsunuz ki zaten.
sabit kalabiliyorsan, o uçağın sadece motorları gitmiştir ki bu tür durumda yangın da olur o uçakta. diyelim yangın da olmadı, uçak süzülüyor sekilde güzelce alçalıyor (o nasıl olacaksa), kargaşa da çıkmadı, sen de paraşütü kullanabiliyorsun, hani herkes paraşütle atlayabiliyor ya kimsenin paraşütü birbirine de dolanmadı, hadi lan benden bonus size oksijen tüpü de koydum paraşütünüze nefesiniz bol olsun, öyle okyanusa dağ bayıra da düşmediniz nişantaşı'nın ortasına indiniz. valla bence bu kadar şanslıysanız sadaka falan verin, kurban kestirin.
olm hiçbir sey olmasa o uçaktan atlayan 300 kişinin paraşütleri birbirine dolanır yine ölürsün lan. sfsfafs
özetle bir sen misin bu alemin akıllısı?
editto: aklıma daha önce izlediğim süzülerek inen uçak videoları geldi. bir tanesi yolcu uçağı idi nehre inmişti. diğeri çok ufak eğitim uçağı gibi bir şeydi. en sonuncusu da yine18 yaşında falan bir kızın eğitim uçağı ile inişi idi. sorunu ise yanlış hatırlamıyorsam tek teker kırılmıştı.
yolcu uçağını indiren pilot zaten gerçekten kahraman. o kararı verebilmek hiç kolay olmamıştır muhtemelen. diğer uçağın motoru durduydu. herif geniş bir tarlaya inmişti süzülerek. sonuncusunu ise telsizle bir profesyonel yönlendirmişti telsizden.
yani demem o ki o uçak güzelce süzülebiliyorsa o uçaktan inmeyin bence. güzelce süzülemiyorsa zaten sen o paraşütü bulunduğu yerden bile çıkaramayacaksın.
ama insanın aklına hep şey geliyor di mi? ya o paraşüt olsa kör topal iner lan bir şekilde. ben de dahil böyle düşünmemizin sebebi holywood etkisi. hani orda hep milyonda bir olan şey gerçekleşiyor ve mutlu son oluyor ya gerçekte de öyle olacak sanıyoruz.
halbuki o uçağın çoğu şeyi o kadar hassaski pilot bile anlamaz muhtemelen bir şeye aniden çarpsa niye çarpsa niye çarptığını. örneğin hızı ölçen pitot tüpü denen çabuk bozulabilen şey bozulduğunda belkide önündeki dağdan kurtulacak manevrayı bulamayacak pilot. hayali bir senaryo tabi bu. ama pitot tüplerinin sık bozulduğu da bilinen bir şey. bu yüzden yedeği vardır.
ikinci durum ise havayolları için her uçuşta 3 ton taşıma maliyetindense ölen kişinin tazminatını karşılamak daha ucuzdur. (acı gerçekler)
üçüncü durum paraşütü kullanmak amatör işi değil. ha şey diyebilirsiniz. lan adam insin de yere varsın kolunu kaburgasını kırsın. lakin ki şehir merkezine inmeyecek bu adam. yüzde 99 allah'ın unuttuğu bir yerde olacak. okyanuslar, dağlar, balta girmemiş ormanlar, çöller vb.
dördüncü durum ise herkes şey sanıyor. havadasın ve bir anons geliyor ve 'maalesef düşüyoruz, allah'a emanet olun'. böyle bir şey olmaz. kazaların bir çoğu inerken ya da kalkarken anlık olarak gerçekleşir çoğu kez. yani sizin bir sorun olduğunda çoğunlukla haberiniz bile olmaz. atıyorum uçak tam kalkışta hava boşluğuna girer, zaten o anda kanat altına hava toplamaya çalışan uçak bir anda fukara sümüğü gibi yere yapışır. hadi koy paraşütü işe yarayacaksa.
evet ama bilmem kaçbin metre yüksekteyken arızalanırsa diyecekler için o hani meşhur 'maskeyi önce kendinize somra çocuğunuza takın' anonsunu hatırlatırım. kapıyı açarsanız (ki kapıyı açacak durumda olmaz uçak muhtemelen) uçağa bir şey olmaz ama siz ince atmosferde bence oksijen bulamayacaksınız. hani evereste tırmanırken dağcılar oksijen tüpüyle çıkarlar hatırladın mı? zaten o uçak sen paraşütü hazırlayıp inebilecek durumdaysan o uçaktan inme salak. uçağın içi daha güvenli. o uçak uçamadığı için düşüyor zaten. bunun anlamı öyle süzülmüyor kuş gibi havada lineer şekilde. uçurtmaların rüzgarı kaybedince nasıl döne döne düştüğünü hatırlayın. siz döne döne düşen bir uçakta sabit kalamıyorsunuz ki zaten.
sabit kalabiliyorsan, o uçağın sadece motorları gitmiştir ki bu tür durumda yangın da olur o uçakta. diyelim yangın da olmadı, uçak süzülüyor sekilde güzelce alçalıyor (o nasıl olacaksa), kargaşa da çıkmadı, sen de paraşütü kullanabiliyorsun, hani herkes paraşütle atlayabiliyor ya kimsenin paraşütü birbirine de dolanmadı, hadi lan benden bonus size oksijen tüpü de koydum paraşütünüze nefesiniz bol olsun, öyle okyanusa dağ bayıra da düşmediniz nişantaşı'nın ortasına indiniz. valla bence bu kadar şanslıysanız sadaka falan verin, kurban kestirin.
olm hiçbir sey olmasa o uçaktan atlayan 300 kişinin paraşütleri birbirine dolanır yine ölürsün lan. sfsfafs
özetle bir sen misin bu alemin akıllısı?
editto: aklıma daha önce izlediğim süzülerek inen uçak videoları geldi. bir tanesi yolcu uçağı idi nehre inmişti. diğeri çok ufak eğitim uçağı gibi bir şeydi. en sonuncusu da yine18 yaşında falan bir kızın eğitim uçağı ile inişi idi. sorunu ise yanlış hatırlamıyorsam tek teker kırılmıştı.
yolcu uçağını indiren pilot zaten gerçekten kahraman. o kararı verebilmek hiç kolay olmamıştır muhtemelen. diğer uçağın motoru durduydu. herif geniş bir tarlaya inmişti süzülerek. sonuncusunu ise telsizle bir profesyonel yönlendirmişti telsizden.
yani demem o ki o uçak güzelce süzülebiliyorsa o uçaktan inmeyin bence. güzelce süzülemiyorsa zaten sen o paraşütü bulunduğu yerden bile çıkaramayacaksın.
ama insanın aklına hep şey geliyor di mi? ya o paraşüt olsa kör topal iner lan bir şekilde. ben de dahil böyle düşünmemizin sebebi holywood etkisi. hani orda hep milyonda bir olan şey gerçekleşiyor ve mutlu son oluyor ya gerçekte de öyle olacak sanıyoruz.
halbuki o uçağın çoğu şeyi o kadar hassaski pilot bile anlamaz muhtemelen bir şeye aniden çarpsa niye çarpsa niye çarptığını. örneğin hızı ölçen pitot tüpü denen çabuk bozulabilen şey bozulduğunda belkide önündeki dağdan kurtulacak manevrayı bulamayacak pilot. hayali bir senaryo tabi bu. ama pitot tüplerinin sık bozulduğu da bilinen bir şey. bu yüzden yedeği vardır.
devamını gör...
7.
çok basit sorudur. türkiye'de uçağa binenler bilirler ki türkiye'de kimse uçağa binmeyi ve inmeyi bilmez. uçak yere indiği anda, henüz daha park etmeden insanlar emniyet kemerini çıkarıp çantalarını almaya, uçağın iniş kapısının önüne yığılmaya başlarlar. halbuki uçaktan koltuk sıra numaranıza göre inmeniz gerekir. e kardeşim daha uçaktan inmeyi beceremeyen insanlara kalkıp paraşüt verirsen bu adamlar uçaktan leblebi gibi dökülür. sırf daha erken inebilmek için aşağıya atlayan adam olur bu memlekette. bu nedenledir ki uçaklara paraşüt konmaz.
devamını gör...
8.
öncelikle yukarda bir yazar arkadaş uzun-uzun anlatmış güzelce, #2878179 önce onu okuyun derim;
bir diğeri ise, yine aynı arkadaşa katılarak; herkes şey sanıyor*, paraşütle atlamak kolaymış gibi. benim babam paraşütten ilk atladığında bacağını kırmıştı yere düşerken. ve o zamanlar 20-22 yaşlarında olması lazım. şimdi düşünelim, uçakta paraşüt var, benim de 65 yaşında abdulkadir dedem almış sırtına çantayı, ilk adımı atarken beli kırılır adamın. ya da 16 yaşındaki çocuğu, daha kendini dengede tutmayı bile bilmeyen çocuğun hali ne olacak? paraşüt atlamak kolay bir iş gibi gözükse de, öncelikle cesaret, sonra da yetenek ister. düşünmek lazım tabi. herkes paraşütçü olacak diye bir durum yok yani.
bir diğeri ise, yine aynı arkadaşa katılarak; herkes şey sanıyor*, paraşütle atlamak kolaymış gibi. benim babam paraşütten ilk atladığında bacağını kırmıştı yere düşerken. ve o zamanlar 20-22 yaşlarında olması lazım. şimdi düşünelim, uçakta paraşüt var, benim de 65 yaşında abdulkadir dedem almış sırtına çantayı, ilk adımı atarken beli kırılır adamın. ya da 16 yaşındaki çocuğu, daha kendini dengede tutmayı bile bilmeyen çocuğun hali ne olacak? paraşüt atlamak kolay bir iş gibi gözükse de, öncelikle cesaret, sonra da yetenek ister. düşünmek lazım tabi. herkes paraşütçü olacak diye bir durum yok yani.
devamını gör...
9.
öldüreceği için!
30.000-35.000 feet'ten atlayınca yolcuların sağ salim yere ineceğini düşünüyorsanız haber kötü. yolcular havasızlıktan veya donarak havada ölürler zaten. çözüm;
hava yolu şirketi uçuştan önce herkese özel bir uçuş giysisi giydirir. yine oksijen tüpleri uçuş giysilerine bağlanır, oksijen maskeleri takılı vaziyette seyahat edilir. böylece kabin basıncına da gerek kalmaz; savaş jetleri gibi! bitmedi;
uçaktan tahliye de zaman kaybına neden olur. tüm koltuklar fırlatma özellikli yapılmalı. fırlatma koltuk varsa o zaman açılabilir kanopi de olması lazım.
üç dakikalık düşüncenin çözümü bu kadar. istatistiksel olarak kaza riskinin dört tekerlekli kara taşıtlarından çok çok daha az olduğu hava yolculuğunda böyle çözümler üretilmeye çalışılırsa uçamayız zaten! çünkü şirketler iflasını verir, biz de tek motorlu pır pır satın alırız ve havada çarpışırız artık! ayrıca kalkış ve inişlerde birbirimize sataşmayı ihmal etmeyip, atc ekibine de maaşlarına ilave psikolog tazminatı ödenir.*
30.000-35.000 feet'ten atlayınca yolcuların sağ salim yere ineceğini düşünüyorsanız haber kötü. yolcular havasızlıktan veya donarak havada ölürler zaten. çözüm;
hava yolu şirketi uçuştan önce herkese özel bir uçuş giysisi giydirir. yine oksijen tüpleri uçuş giysilerine bağlanır, oksijen maskeleri takılı vaziyette seyahat edilir. böylece kabin basıncına da gerek kalmaz; savaş jetleri gibi! bitmedi;
uçaktan tahliye de zaman kaybına neden olur. tüm koltuklar fırlatma özellikli yapılmalı. fırlatma koltuk varsa o zaman açılabilir kanopi de olması lazım.
üç dakikalık düşüncenin çözümü bu kadar. istatistiksel olarak kaza riskinin dört tekerlekli kara taşıtlarından çok çok daha az olduğu hava yolculuğunda böyle çözümler üretilmeye çalışılırsa uçamayız zaten! çünkü şirketler iflasını verir, biz de tek motorlu pır pır satın alırız ve havada çarpışırız artık! ayrıca kalkış ve inişlerde birbirimize sataşmayı ihmal etmeyip, atc ekibine de maaşlarına ilave psikolog tazminatı ödenir.*
devamını gör...
"yolcu uçaklarında neden paraşüt olmaz" ile benzer başlıklar
paraşüt
5