yönetmenlik koltuğunda nadim güç'ün oturduğu ve 2014 yılında yayınlanan yerli kısa film, yıllar önce köyünden ayrılan ve artık tek başına hayatta kalmaya çalışan derviş amca'nın yolculuğunu konu almaktadır.
yönetmen:
nadim güç
oyuncular:
can kolukısa
ulaş bahadır
vedat güney
nebil sayın
çetin özkan
ahmet bilgin
yavuz çetin
nuray erkol
nadim güç
oyuncular:
can kolukısa
ulaş bahadır
vedat güney
nebil sayın
çetin özkan
ahmet bilgin
yavuz çetin
nuray erkol
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "zamansız kelebek" tarafından 06.01.2025 22:07 tarihinde açılmıştır.
1.
senaryosu nadim güç tarafından yazılmış ve onun tarafından yönetilmiş 17 dakikalık kısa film;
can kolukısa, ulaş bahadır, vedat güney, nebil sayın, çetin özkan, ahmet bilgin, yavuz çetin, nuray erkol gibi oyuncular filmde yer almıştır.
derviş adında yaşlı bir adamın aşevi gibi bir yerin önünde aşevi çalışanı
adamın ona bir poşet yemek vermesiyle film başlıyor ve yaşlı adamın
evine dönmesi ile film devam ediyor.
bu adam hiç kimseyle ama hiç kimseyle bir kelime bile konuşmuyor,
evini yıkacakları gün kapısına mühür vurulan evine bir adamın mühürü etkisiz hale getirmesi
ile evine girebiliyor.
evde onun değer verdiği hiçbir eşya yok, bütün gece bir mum karşısında oturup sabah olunca yalnızca duvara yapıştırdığı bir fotoğrafı alıp gidiyor, yolculuk burada başlıyor..
film bize aslında hayatın bir yolculuk olduğunu hatırlatıyor,
yaşlı adam en sonunda bir cenaze törenine katılıyor ve aslında katıldığı kendi cenaze töreniymiş...
filme göre; hayat bir yolculuktur ve herkes yolculuğun sonunda başladığı yere geri döner..
film hakkında kişisel fikrimi belirtmem gerekirse,
biraz karmaşık buldum, anlamlandıramadığım noktalar oldu, mesela adam aslında başından beri ölüyse diğer insanlar onu nasıl gördü ve nasıl ona laf ettiler?
yaşlı adamın gördüğü genç adam ise onun gençliği miydi? gibi bazı boşlukların olduğunu söylemek mümkün.
sinematografik açıdan belgesel tadında gibiydi, çekim teknikleri ve renkler iyiydi,
yaşlı adamın film boyunca susması ise filmi etkileyici kılıyor.
evden ayrılırken ve yolculuğa çıkarken yanına sadece en sevdiği nesneyi alması belki de filmin en vurucu detayıydı, hayatın bir yolculuk olduğunu hissettiren izlenesi bir kısa film oldu..
can kolukısa, ulaş bahadır, vedat güney, nebil sayın, çetin özkan, ahmet bilgin, yavuz çetin, nuray erkol gibi oyuncular filmde yer almıştır.
derviş adında yaşlı bir adamın aşevi gibi bir yerin önünde aşevi çalışanı
adamın ona bir poşet yemek vermesiyle film başlıyor ve yaşlı adamın
evine dönmesi ile film devam ediyor.
bu adam hiç kimseyle ama hiç kimseyle bir kelime bile konuşmuyor,
evini yıkacakları gün kapısına mühür vurulan evine bir adamın mühürü etkisiz hale getirmesi
ile evine girebiliyor.
evde onun değer verdiği hiçbir eşya yok, bütün gece bir mum karşısında oturup sabah olunca yalnızca duvara yapıştırdığı bir fotoğrafı alıp gidiyor, yolculuk burada başlıyor..
film bize aslında hayatın bir yolculuk olduğunu hatırlatıyor,
yaşlı adam en sonunda bir cenaze törenine katılıyor ve aslında katıldığı kendi cenaze töreniymiş...
filme göre; hayat bir yolculuktur ve herkes yolculuğun sonunda başladığı yere geri döner..
film hakkında kişisel fikrimi belirtmem gerekirse,
biraz karmaşık buldum, anlamlandıramadığım noktalar oldu, mesela adam aslında başından beri ölüyse diğer insanlar onu nasıl gördü ve nasıl ona laf ettiler?
yaşlı adamın gördüğü genç adam ise onun gençliği miydi? gibi bazı boşlukların olduğunu söylemek mümkün.
sinematografik açıdan belgesel tadında gibiydi, çekim teknikleri ve renkler iyiydi,
yaşlı adamın film boyunca susması ise filmi etkileyici kılıyor.
evden ayrılırken ve yolculuğa çıkarken yanına sadece en sevdiği nesneyi alması belki de filmin en vurucu detayıydı, hayatın bir yolculuk olduğunu hissettiren izlenesi bir kısa film oldu..
devamını gör...