yumurta (film)

nejat işler ve saadet ışıl aksoy'un başrollerinde olduğu yusuf üçlemesi filmlerinin ilk filmi. birçok uluslararası festivalde boy göstermiş, cannes adaylığı kazanmış serinin devam filmleri için olumlu sinyaller vermiş, sinematografik açıdan yönetmen semih kaplanoğlu'nun yüz akı olarak anılan yapımı.

sinematografik açıdan hiç bir şekilde sana eleştiri getiremem, çünkü bu alanı bilmem. ilk 10 dakika ve gece karanlığında arabayla tarlada durduğu sahnede neyin anlatıldığını asla anlayamadım. konu bir adamın annesini öldükten sonra affetme süreci. dünyalı dostum bu konu hep işlendi. orijinal birşey değil bu. konuya kayıtsız kaldım ben. sonunu getirebilmek için kendimi kastığım ve sıkıldığım bir filmdir.

not: tek sevdiğim sahnesi, yusuf'un eski sevgilisiyle konuştuğu sahnedir.

yönetmen koltuğunda semih kaplanoğlu oturan, oyuncu kadrosunda nejat işler'in olmasıyla beni biraz korkutmuş, saadet ışıl aksoy'un güzel oyunculuğuyla gönlümü fethetmiş, izlerken hipnoz olmuş gibi hissettiğim bu harika filmden biraz bahsetmek istiyorum sizlere.

yusuf isminde edebiyat aşığı bir karakterimiz var. bu karakterimiz şiirler yazan ve istanbul'da sahaf işleten sessiz, sakin, kendi halinde bir insan... bir gün hiç ummadığı anda bir telefon geliyor ve yıllar önce terk ettiği köyündeki annesinin ölüm haberi fısıldanıyor telefonda kendisine... o da soluğu çocukluğunun geçtiği o köye gitmekte buluyor... biz de onunla birlikte o köye gidiyor, hatırlamak istemediği ama onun peşini bırakmamış hatıralar ve insanlarla tanışıyoruz...

konu itibariyle çok yavan gibi gözükse de senaryo kısmıyla bizi içerisine çekmesi bir yana dursun, müthiş bir fotoğrafçının objektifinden çıkmış hissiyatı yaratan o güzel sahneler beni benden aldı... bir filmin içerisinde hapsolmak isteseydim ilk aklıma gelecek film oldu bu... o güzel sahneler, manzaralar, sesler...

izlememiş arkadaşlar bence mutlaka şans vermeli.