yunan futbolcu isimlerindeki antik çağ filozofu hissiyatı
başlık "echabrenef7091" tarafından 27.09.2025 18:33 tarihinde açılmıştır.
1.
var böyle bir şey. özellikle 2014 dünya kupası'nda olmak üzere yunanistan millî futbol takımı'nın maçlarına ya da herhangi bir kulüp takımının maçlarındaki yunan futbolculara ne zaman denk gelsem kendimi felsefe derslerinde hocayla bilgece ve saygılıca tartışan gözlüklü inek öğrenciler gibi hissedip derin düşüncelere dalıyorum. amacım sadece hayvani dürtülerimi devreye sokup bütün zeka parıltılarımı bir kenara koyarak barbar sporu izlemekti. fakat öyle isimler zikrediliyor, öylesine soyisimlerle kombinasyonları söz konusu oluyor ki mümkün değil artık bu maçları basit bir kafayla izlemek. mantık, hendese, felsefe ve sorgulayıcı iç ses lâzım.
meselâ top havadan sekiyor, pinpon topu misali oradan oraya sekip nihayetinde stopere geliyor. bu esnada spiker: sokratis papastathopoulos...
nasıl abi? nasıl baş gösterir böyle bir olay? yani adam kafasıyla topu ileriye doğru atıyor. bu adamın isminin ahmet, mehmet, ziya, ne bileyim ecnebiyse de paul, ronaldo, estrovaldo falan olması lâzım. lâzım ki biz de ''lan ne biçim topçu, kule gibi şerefsizim, topu geçiriyor adamı geçirmiyor'' minvalinde muhabbetlere girişebilelim. böyle topçu ismi mi olur? az sonra ormanların içinde çırılçıplak dolaşıp hayatın anlamını arayacak, bu yolda aç kalıp yaprak pişirecek, susuz kalıp nehirden su içecek gibi.
bak atak oluyor, ceza sahasında 5 kişi, sen ''vur lan'' diye haykırıp ses tellerini feda ediyorsun, üç gün kısık sesle dolaşıp mahalle eşrafına alay konusu oluyorsun, vuracak forvetin ismi: georgios samaras.
hukuk fakültesinde genel kamu hukuku dersi işlenirken dersin hocası ''evet gençler, haftaya derste georgios samaras'ın ulus devlet kuramını işleyeceğiz. çalışıp gelin.'' dese hiçbirimize garip gelmez. gider ciddi ciddi georgios samaras'ın ulus devlet hakkındaki engin fikirlerini içeren 15-20 sayfalık bölümü kitapta bulup su gibi ezberleriz. gelin görün ki georgios samaras sol kanat ve forvet pozisyonlarında oynayan, evine top teperek ekmek götüren, lüks arabalara binip güzel kızları götüren tam bir şerefsizin teki.
son kısımda biraz sinirlendim galiba. hâlbuki ben kendim lüks arabalara binip güzel kızları götüren tam bir şerefsizin teki olsam bu kadar sinirlenmezdim. yapamadıklarımızı yapanlar öfkede odak noktamız oluyor galiba. neyse, demem o ki bizim adını soyadını duyunca bambaşka dünyalara yolculuğa çıktığımız, felsefenin derinliklerinde boğulduğumuz bu tip adamlar sadece birer futbol unsuruymuş. garip, enteresan, tuhaf :)
meselâ top havadan sekiyor, pinpon topu misali oradan oraya sekip nihayetinde stopere geliyor. bu esnada spiker: sokratis papastathopoulos...
nasıl abi? nasıl baş gösterir böyle bir olay? yani adam kafasıyla topu ileriye doğru atıyor. bu adamın isminin ahmet, mehmet, ziya, ne bileyim ecnebiyse de paul, ronaldo, estrovaldo falan olması lâzım. lâzım ki biz de ''lan ne biçim topçu, kule gibi şerefsizim, topu geçiriyor adamı geçirmiyor'' minvalinde muhabbetlere girişebilelim. böyle topçu ismi mi olur? az sonra ormanların içinde çırılçıplak dolaşıp hayatın anlamını arayacak, bu yolda aç kalıp yaprak pişirecek, susuz kalıp nehirden su içecek gibi.
bak atak oluyor, ceza sahasında 5 kişi, sen ''vur lan'' diye haykırıp ses tellerini feda ediyorsun, üç gün kısık sesle dolaşıp mahalle eşrafına alay konusu oluyorsun, vuracak forvetin ismi: georgios samaras.
hukuk fakültesinde genel kamu hukuku dersi işlenirken dersin hocası ''evet gençler, haftaya derste georgios samaras'ın ulus devlet kuramını işleyeceğiz. çalışıp gelin.'' dese hiçbirimize garip gelmez. gider ciddi ciddi georgios samaras'ın ulus devlet hakkındaki engin fikirlerini içeren 15-20 sayfalık bölümü kitapta bulup su gibi ezberleriz. gelin görün ki georgios samaras sol kanat ve forvet pozisyonlarında oynayan, evine top teperek ekmek götüren, lüks arabalara binip güzel kızları götüren tam bir şerefsizin teki.
son kısımda biraz sinirlendim galiba. hâlbuki ben kendim lüks arabalara binip güzel kızları götüren tam bir şerefsizin teki olsam bu kadar sinirlenmezdim. yapamadıklarımızı yapanlar öfkede odak noktamız oluyor galiba. neyse, demem o ki bizim adını soyadını duyunca bambaşka dünyalara yolculuğa çıktığımız, felsefenin derinliklerinde boğulduğumuz bu tip adamlar sadece birer futbol unsuruymuş. garip, enteresan, tuhaf :)
devamını gör...