zabıta

kolluk kuvvetlerinin bakmadığı şeylere bakan antipatik meslek grubu. aslında bakınca, kendilerine verilen görevi uyguluyorlar gibi görünseler de, sık sık görev tanımlarını aşıyorlar. ayrıca uygulama şeklinde bir sıkıntı var.

seyyar satıcıya cezayı yazıp gitmesi gereken zabıta, yol ortasında tezgahını dağıtıyor, satılan malları parça parça ediyor. bu nedenle youtube'da bir sürü kavga videosu var. esnaf tarafından "halk düşmanı" olarak görülüyorlar. kendilerinin görev tanımının baştan aşağı elden geçirilmesi ve eğitime sokulmaları gerektiğini düşünüyorum.

geçen yolda (yol dediğim, 100 metre yakınımda bile kimsenin olmadığı bir ara sokak) ilerlerken bir tanesi arabasını çekmiş kaldırım kenarında telefonuna bakıyordu. ben yanından geçerken "maskenizi takın" dedi. tek kelime bile söylemeden, kaale almadan yürümeye devam edince, "sana diyorum, maskeni tak" diyerek yeniledi. "takmıyorum. siz zabıtasınız, isterseniz polise haber verin" diyerek yürümeye devam ettim. uzatmadı.

dediğim gibi, görev tanımları biraz daha belirli olmalı.

yanlış bilinenin aksine polis ve jandarma gibi önleyici ve denetleyici görevi olan, genel kolluk kuvveti kadar geniş yetkilere sahip olmayan yerel kolluk kuvvetidir. türkiye’de merkezi yönetimin baskınlığı nedeniyle bu kolluk kuvveti verimli kullanılmaz, sadece semt pazarlarında ve işportacı peşindeyken görülür.

sabah akşam yatan.. görevlerinin ne olduğu belli olmayan meslek grubu..

zapt etmek, zapturapt altına almak, tutmak ,bağlamak anlamına gelen kelimelerden türemiş bir isimdir.

sanırım devlet memurları içerisinde en çok nefret edilen grup. ona yaklaşan ve ileride belki geçecek olanlar da bekçi.

pardon gecelerin yargıçları mıydı?

bekçilerden bile daha antipatik grup. düzenli aralıklarla esnaftan meydan dayağı yiyerek kaçmalarıyla bilinirler.

pazarda meyve sebze fiyat etiketlerini kontrol eder.