zeki insanların hapislerde çürümesi

neden devlet kendi yararına kullanmıyor bu insanları dediğim hal.
ne güzel elinin altında işte, hüküm de giymiş. kafası çalışıyor mis gibi. dört duvar arasına tıkıştırmanın anlamı nedir? bedavadan çalışır. hem diyetini aklıyla öder, topluma bi faydası dokunur.
tabi dışarıya çıkamadan çalışacak. dokuz-beş memur gibi anlaşılmasın.

aklıyla kendini gizler denmiş, çok mantıklı. doğru aslında yapar bunu. hem çalış hem de mahkum ol. ama bilir kişiler de anlamaz mı bu kimseleri?
aklıma  hannibal lecter'ın genç polis memuruyla konuşma sahnesi geliyor.
gel, konuş, tespit et ve çalıştır.

suçunu bilmeden yorum yapamıyorum ancak çürümesini daha çok isteyeceğim insanların olduğunu söyleyebilirim.
düşünecek çok zamanları olan insanlardır.*

walter bishop'ı yıllarca hapse tıkan massive dynamic, bize neler yapmaz.

demek sonum mapus damı olacak. keşke söylemeseydin kanka. şindi düşün dur bakalım o hapise nasıl giricem ben. neyse para biriktiriym de, girdiğim koğuşta iyisinden bi ranza alayım. bi daha söyleme ama. olur mu. tişikkirlir.

akıl beladır.

devlet bu insanları yararına kullanmak isteyebilir ki mutlaka mantığını düşünüyorlardır. henüz onları zoraki kullanacak diktatörlük seviyesine gelmedik şükür. fakat zeki insan kendi fikrini kullandırtıp ondan bir pay hisse sahibi olamadıktan sonra afedersiniz ama hapiste mala yatar. hem ömür boyu hapiste çürüsün hemde kendini yorup yeni icat çıkarsın üstüne yine içerde yatsın diğer
orta zeka mahkumlar gibi. kusura bakmayın ama oltaya gelmezler.

antik dönemde sokrates'in idamıyla başlayan 21. yüzyıla geldiğimizde çürümeyle devam eden süreç.