zincir marketlerin whatsapp grubunda fiyat belirlemesi

eger bunlar dogruysa vay halimize, degilse bu manupulasyona maruz birakildigimiz icin daha buyuk vay halimize....

edit; kaynak unutmusum.

gelisme editi: rekabet kurumu bu konuda acilan sorusturma kapsaminda; (bkz: bim)'e 958 milyon tl, (bkz: migros)'a 518 milton tl, (bkz: şok)'a 384 milyon tl, (bkz: carrefoursa)'ya 142 milyon tl ceza vermis.

paralarin buyuklugune bak aman yarebbi.
ama neden en yuksek bim en az carrefoursa bunlar neye gore belirlendi onun detayini istiyorum.
kaynak

ben olayı anlamadım.
bu marketlerin hepsi tek kişinin elinde mi?
bu marketlere alternatif yok mu?
vatandaş aptal mı niye pahalısını alıyor?
ekonominin kötü oluşunu zincir marketlere yüklemek ağır cahilliktir.

aynen ben de ona takıldım üstünde bim yazan eleman kim mesela. ne biçim iddia bu çok kötü güldür güldür skeci gibi.

dünyayı yöneten 12 aile gibi bir şey herhalde bunlar.

zincir market kapitallerinin böyle birşey yapması yüksek zira ortada şöyle bir kısır döngü var fiyatlar yüksek mi ? yüksek iktidar suçu marketlere marketler suçu üreticilere üreticilerde suçu tekrar iktidara atıyor aslında bakarsanız aslında hepsinde biraz biraz suç var en başta iktidar üretimi destek ve teşvik etmedeği için üreticinin belini büküyor marketler ise piyasayı domine edip bütün halkı kendine bağlamak adına şirket evlenmesi gibi kendi çıkarlarını maksimize eden halkı düşünmeyen ortak veya bireysel kararlar alıyorlar
üreticiler ise girdi fiyatlarını yüksek olmasını bahane tutarak yapması gereken zamdan çok daha fazla zam yapıyorlar burada olan halka oluyor çünkü bu kadar oyunun içinde yüksek fiyattan malları biz alıyoruz. herkesin biraz daha kârından kısıp piyasanın iyi bir fiyat ve mal üretiminde dengeyi bulması gerek ama bunu ilk başta birinci ayak olan devlet yapıcak kamu harçamalarını kısarak üretim odaklı adımlar atması gerek.

yaklaşık 2 sene hem migros hemde türkiyenin sayılı süt ve süt ürünleri firmasında çalıştım. fiyat ile ilgili söyleyeceğim şeyler kesinlikle doğrudur. ilk zammı bim yapar ve diğerleri bu zamları takip edip satış hacmine göre zam yapar. bim satış gücü ve kendi markaları sayesinde daha az kar marjı ile sürümden kazanır. migros ve benzeri zincirler yüksek kar marjı ile sürümü önemsemeden zammını yapar. üreticilere yüklenmeye gerek yok. onlar zaten en az kazananı oluyor.

zincir marketler ticari işletmelerdir. dolayısı ile halkın lehine hareket etmek gibi bir zorunlulukları yoktur. her işletme kendi kar ve piyasa payını korumak zorundadır. dolayısı ile yaptıklarına sasirmadim açıkçası.

olaya anayasal açıdan bakarsak, sosyal bir devlette devlet vatandaşının asgari geçimini temin etmek için gerekli tüm önlemleri almalıdır.

bizzat kendi üretim yapar veya yapılan üretimi vergi indirimi, taban fiyat uygulaması, destekleme alımı gibi çeşitli araçlarla bu süreci yönetir.

bunların eskiden yapıldığı dönemde hep eleştiriler vardı ama kimse açlıktan ölme noktasına gelmemişti. hep kendi kendine yeten bir tarım ülkesi olmakla övündük.

50-60-70-80 döneminde seçmenin ağırlıklı kısmı sağ cenahtandı ve tarım ile uğraştığı için bu destekler verildi. günümüzde ise sağ cenah kısmen tarım ile uğraşıyor kısmen de tarım arazilerini müteahhite verip mülk sahibi ya da bizzat kendisi müteahhit oldu.

sıkıntılı olan ise toplam üretim düşünce inşaat arzı artsa da inşaat talebi artmıyor. çünkü lüks konutları alacak yeni sermaye sınıfı yok.

hollanda gibi teknoloji yoğun tarımsal üretim yapmış olsaydık belki tarımdan gelen artık değer inşaat sektöründe yatırıma dönebilirdi ama öyle olmadı çünkü tarıma verilmesi gereken kredi müteahhitlere verildi. sonra da affedildi.

bugün zincir marketlerin tekel olmasını ve fiyat istikrarsızlığına yol açıp açmadığını tartışmadan önce çiftçi nasıl bu sermaye grubunun pençesine düştü onu konuşmak gerek.

şöyle bir durum söz konusu mesela zincir marketleri bilmiyorum ama yerel olan beş on şubesi olan veya daha fazla şubeye sahip marketlerin günlük fiyat değişmi yaptıklarına dair bilgim var. şöyle bir durum da söz konusu toptan alınan ürünü daha fazla kar marjı için benim senin cebinden tırtıklayan hırsızlar bunlar.
misalen a marketi toptan aldığı yağı üstüne karını koyarak satmaya başlar. sonra zam üstüne zam ve etkilerin değişmi derken yağdan elde ettiği kar %10 değil %35' e kadar çıkıyor. depoda ki ürün durduğu yerden dolar gibi değerleniyor. elemanlar çoğu asgari ücretli bazıları işkur tarafından iş başı eğitimle işe alınmışlar var da var yani. denetim mekanizması yok tek sorun bu. hırsızlığın küçüğü büyüğü yok.

enflasyonun nedeni belli oldu. ben ikna oldum. gerçi whatsapp biraz komik oldu, yuvarlak mason toplantıları gibi bir şey hayal etmiştim.
ulan yoksa dogalgaz, benzin ???

zincir market terörü.

hiç inandırıcı gelmedi, hani bakallar belirliyor deseler biraz daha inanırım.

zincir marketler kaç kere soruşturma geçirmiş, rekabet hukuku danışmanları olan kurumsal yapılar değil miydi ya, whatsapptan böyle bir şey yapıyorsa yöneticileri vah hallerine cidden.

demek o yüzden bu kadar pahalı oluyor. etiket fiyatı ve kasa fiyatını da farklı tutuyor soyguncular. ne aldıysam üstüne 1₺ fazladan verdim. açlıktan gurur yapıp geri de veremedim. haram zıkkım olsun.

doğru mu yanlış mı bilmiyorum fakat bu fiyatların bütün zincir marketlerde aniden aynı anda artması tesadüf değil galiba.

üretici enflasyonu yüzde 45. bu herhalde çiller döneminde böyleydi en son. bu mağazalar için konuşan 2-3 yetkili de buna dikkat çeken şeyler dediler. olabilir böyle bir şey olmaz diyemem ama üretici enflasyonu yüzde 45 iken ne kadar inandırıcı bilemedim.

onur market kasiyerinin kavun gibi götü var. 20 liradan alıcısı olur gibi muhabbetler döner bence. sürekli iş konuşulacak değil tabii.

yıllardır sorunu analiz edememiş ve hala mihrak yaratma peşindeki iktidar açıklaması. korkarım iş kötüye gidiyor. fiyat belirleme işi serbest piyasada olur, buna müdahale edemezsin. venezuela'da bunu denediler ve ne oldu dersiniz. perakendeciler satmayı, üreticiler üretmeyi bıraktı. çünkü zararına iş yapacaklardı. faiz enflasyonun neticesidir diyen bir ekonomi anlayışına bakkal versen idare edemez. bu işin sonu venezuela'daki gibi yokluktur.

tarlada 1 liraya mal olan ürünü pazarda 10 liraya alıyorsanız ürün tedarik sisteminde sorun var demektir. ve bu sorunun ana sebebi tüccar denilen aracılardır. bunlar tamamen kar maksimizasyonuna odaklanmış, çiftçinin kanını emen oluşumlardır. kasıtlı olarak çiftçinin malını geç alır, düşük fiyat teklif eder. bu kan emiciler olabilecek en yüksek karla ürünü perakendecilere satar. yani 10 liranın aslan payını bu tüccar tayfası yer. hatta tahmin ediyorum ki bunlar tarım bakanlığı'nı da rüşvete boğmaktalar zira tarım bakanlığı bazen alım fiyatı açıklamaz, bazen de çok geç açıklar. çiftçiye de bilgi vermez. gariban çiftçi de mecburen malını tüccara satmak zorunda kalır. çiftçinin fiyat konusunda hiçbir pazarlık şansı yoktur. satmazsa ürünü tarlada kalır. bazen gerçekten de satmazlar çünkü hasat da bir maliyettir ve daha çok zarar etmek yerine ürünü tarlada bırakır. haliyle piyasada daha düşük arz/daha yüksek fiyat gerçekleşir. yani kısacası tam bir rezaletler silsilesi yaşanıyor tarımda.

bunun çözümü üretici birlikleri yani kooperatifler kurmaktır. bütün çiftçilerin birleşerek piyasada tek bir oyuncu gibi hareket ettiği bir sistemde fiyatlar oynamaz, ortada aracı kalmaz, ürün doğrudan perakendeciyle buluşur. ama o zaman bu kan emiciler ne yiyecek değil mi? ülkenin her yerinde olduğu gibi tarım da sağolsun bu parti sayesinde çetelerin elinde.

senaryo: 1/10
kurgu: 0/10
oyunculuk: 0/10

piyasayı serbest yapıyorsan ya sen çalacaksın ya da çaldıracaksındır bu

zammı kim yapıyor bilmem de; zamdan ilk vurgunu yapan market, ceza kesip pastadan payı alıp kasasına koyan devlet, dibi dövülen gene halk.
ceza neden ortaya çıkar, ortada bir suç vardır. meydanı boş bulan marketçi esnafı silkelemek istiyor. devlet bu suç diyor aslında niyet o pastayı sana tek yedirmem demek ve payını alıyor. tamam da bu olaylar neden oldu, ben bir ürüne gereğinden fazla para verdim diye. benim bu işten çıkarım ne demeyi geçtim mağduriyetim bile giderilmiyor ki halk olarak.