1.
anayasaya göre laik olduğu belirtilen türkiye cumhuriyeti devletinin bankasının paylaştığı belge.
kendi haramlarına kılıf bulmak için uydurulan helal! belge.
tam bir emevi icadı.
buradan
kendi haramlarına kılıf bulmak için uydurulan helal! belge.
tam bir emevi icadı.
buradan
devamını gör...
2.
okurken sesli güldüğüm belge. güldüm de acınacak halimize güldüm.
t:cennetten tapu alınması olayına benzer belgedir.
t:cennetten tapu alınması olayına benzer belgedir.
devamını gör...
3.
bu millet her şeye inanır.
ben inanmadım gittim kaynaktan indirdim ve aynı şey çıktı. şimdi kendimi ait olmadığım bir ülkede gibi hissediyorum.
ben inanmadım gittim kaynaktan indirdim ve aynı şey çıktı. şimdi kendimi ait olmadığım bir ülkede gibi hissediyorum.
devamını gör...
4.
dün @et voila adlı yazar, 1979 kabe baskınında (bkz: #1633117), kabeyi kurtarmak için "küffar" fransız askerlerinden yardım istendiğini, ancak küffarın mekke'ye girmesi günah olduğundan göğüs ceplerine kelimei şahadet yazılı kağıtlar konularak yasağın nasıl aşıldığını anlatmıştı.
islamiyet kolaylıklar dinidir. dinin herhangi bir hükmü günümüzün bir sorununun çözümüne uymuyorsa, hemen hükümden çözüme giden yan yollar döşenir ve sorun çözülür.
mesela abdest almaktan kıçının yaşı kurumayan bir mümin kardeşimiz gene kıçının yaşı kurumayan bir "mübağreq"ten taksitle buzdolabı alacak olsun. bu enflasyonist ortamda buzdolabının parasını on taksite bölüp on ayda tahsil ederse açıktır ki satıcı zarar edecektir. vade farkı da alamıyorsa ne yapar? basit faiz ödemek istemeyen alıcısına "buzdolabı 1000 tl. ben sana iki tane buzdolabı satayım, sen de sonra bir tanesini bana geri sat" böylece tanesi 1000 lira olan buzdolaplarından iki tane satarak alacak adamı 2000 lira borçlandırır. ardından buzdolabının tekini 800 liraya geri alır. alıcının borcu 1200 liraya düşer. sonra bunu aylık 100 tl taksit ve bir yıl vadeyle tahsil eder. bunu yukarıdan izleyen tanrı da "burada faiz gibi bir şeyler döndü ama pek anlamadım" der. şu numarayı keşfedecek bir tane bile modern ekonomist bulamazsınız.
islam kolaylık dinidir.
dinine düşkün vatandaşın faiz olmasın diye dolarda ya da altında tuttuğu para da, tanrıya çaktırmadan, piyasadan faiz almaktadır. bu paraya ihtiyacı olan devlet de işte böyle atraksiyonlar yapar, laik olduğu iddia edilen bir devlette fetvalar çıkartılır.
burada son bir not yazıp şimşekleri üstüme çekeyim. atatürk, 1924'te hilafeti ilan eder etmez diyanet işleri başkanlığını kurarak, dünya çapında bir hükmü kalmamış ancak ülke içinde bir anlam ifade edebilecek halife ünvanını da çaktırmadan üstüne almıştı. sonra resmi bir dini, yani sünni islam, olan devlete bu laik bir devlettir demişti. bu "laik devlet" 50'lerde, 60'larda, 80'lerde, sünni islamiyeti defalarca kendi amaçları doğrultusunda kullandı. en sonunda, cumhuriyetin 100ncü yılında duvara çarptı bu "laiklik" anlayışı.
çünkü islamiyet kolaylık dinidir ama içinde bulunduğu toplumu da sinsi sinsi kendi amaçları doğrultusunda kemiren bir kanserdir. sonra birden ortaya çıkar. iran orada. ingiltere az kaldı bu tuzağa düşüyordu. tüm "kanaat önderlerini" hapse attı, ülkeden çıkardı da kurtuldu. yoksa doğu londra'da özerk bir islam cumhuriyeti kurulacaktı.
şeriata uygun bir fetvadır.
islamiyet kolaylıklar dinidir. dinin herhangi bir hükmü günümüzün bir sorununun çözümüne uymuyorsa, hemen hükümden çözüme giden yan yollar döşenir ve sorun çözülür.
mesela abdest almaktan kıçının yaşı kurumayan bir mümin kardeşimiz gene kıçının yaşı kurumayan bir "mübağreq"ten taksitle buzdolabı alacak olsun. bu enflasyonist ortamda buzdolabının parasını on taksite bölüp on ayda tahsil ederse açıktır ki satıcı zarar edecektir. vade farkı da alamıyorsa ne yapar? basit faiz ödemek istemeyen alıcısına "buzdolabı 1000 tl. ben sana iki tane buzdolabı satayım, sen de sonra bir tanesini bana geri sat" böylece tanesi 1000 lira olan buzdolaplarından iki tane satarak alacak adamı 2000 lira borçlandırır. ardından buzdolabının tekini 800 liraya geri alır. alıcının borcu 1200 liraya düşer. sonra bunu aylık 100 tl taksit ve bir yıl vadeyle tahsil eder. bunu yukarıdan izleyen tanrı da "burada faiz gibi bir şeyler döndü ama pek anlamadım" der. şu numarayı keşfedecek bir tane bile modern ekonomist bulamazsınız.
islam kolaylık dinidir.
dinine düşkün vatandaşın faiz olmasın diye dolarda ya da altında tuttuğu para da, tanrıya çaktırmadan, piyasadan faiz almaktadır. bu paraya ihtiyacı olan devlet de işte böyle atraksiyonlar yapar, laik olduğu iddia edilen bir devlette fetvalar çıkartılır.
burada son bir not yazıp şimşekleri üstüme çekeyim. atatürk, 1924'te hilafeti ilan eder etmez diyanet işleri başkanlığını kurarak, dünya çapında bir hükmü kalmamış ancak ülke içinde bir anlam ifade edebilecek halife ünvanını da çaktırmadan üstüne almıştı. sonra resmi bir dini, yani sünni islam, olan devlete bu laik bir devlettir demişti. bu "laik devlet" 50'lerde, 60'larda, 80'lerde, sünni islamiyeti defalarca kendi amaçları doğrultusunda kullandı. en sonunda, cumhuriyetin 100ncü yılında duvara çarptı bu "laiklik" anlayışı.
çünkü islamiyet kolaylık dinidir ama içinde bulunduğu toplumu da sinsi sinsi kendi amaçları doğrultusunda kemiren bir kanserdir. sonra birden ortaya çıkar. iran orada. ingiltere az kaldı bu tuzağa düşüyordu. tüm "kanaat önderlerini" hapse attı, ülkeden çıkardı da kurtuldu. yoksa doğu londra'da özerk bir islam cumhuriyeti kurulacaktı.
şeriata uygun bir fetvadır.
devamını gör...
5.
dinibütün vatandaşı keklemek için yapılmış. besmele ve arapça metin de konmuş ki tam endüljans satan kilise kıvamına ulaşılmış. tebrik ederim.
devamını gör...