zorla çiçek satmaya çalışan deniz kenarı çingeneleri

inanılmaz taktikleri vardır. yanınızda alımlı bir kadın da oldu mu asla fırsatı kaçırmazlar. başlığı okurken bile hemen aklımda beliren o cümle;

"a be almaz mısın bu güzel ablama bir çiçek."

ve bir rahatsız ukdesi.

son zamanlarda boku çıktı milletin ağzına sokuyolar sıfır şaka ekonomi bu kadar mı kötü..

döverek veya tehdit ederek satıyorlar sıfır şaka. zorbalık derecesine kadar uğraşıyorlar.

elini veriyorsun kolunu kapıyorlar. bunun el falı bakan çeşidi var daha beter. elini tutuyor ve para istiyor. üç vakte evleneceksin diyor bir sürü şey uyduruyor. müthiş korkunç bir şey. fobi oluştu.

arkadaşlarınla sahilde oturup rahatlıkla muhabbet edemiyorsun bu teyzeler yüzünden. "yok istemiyoruz, sağolun" deyince ısrar edip en sonunda da küfür etmeye başlıyorlar. sadece küfürle kalsa iyi devamında beddualar savuruyorlar. bak hatırlayınca sinirlendim yine..
imam hatipleri bilemem ama bu çingeneler yasaklansın.

ekmek kazanmayı anlarımda bunların ki zorbalık olduğu için bu kadar iticiler. ya ceza ile yola gelmeleri lazım ya da direk onların bize yaptığı gibi ellerin çiçeği alıp paralarını vermeyerek zorbalık edilmeli.

geçenlerde dört kadın yürüyüş yapıyoruz,bunlardan bir tanesi yanaştı bize.'yanımızda erkek yok,bize satamazsın'dedi bizden biri.kadın da çocuğum var vs.satmaya çalıyor.'bak abla param yok'diye cep boşaltmaya başladım ben*, şansıma para çıktı*.kıçı kırık 5 tl yani,yerde bulsan almazsın* gözleri açıldı kadının,al da illaki al,yok dedim almayacağım*hah.

başka zaman kardeşimle yürürken geldi bu.'bak çocuğum yanında ne güzel kız var' diziyor..ben ters tepince de 'ayrılın inşallah,bir de sizden iyi insan olur diye bekliyoruz,insanın içi iyi olacak..' diye söylenerek gitti.

hasılı ya para verir dua alırsın ya da paran cebinde kalır beddua sahibi olursun.tarafını seç.

bir keresinde başıma geldi henüz lisedeyim. "alasın güzel ablama bir çiçek". diyende çıka geldi. ben asya kız avrupa kıtasında oraya kadar gidiyorum, yol parasından yemekten para kalmıyor tabii. çiçeğin parasını kız arkadaşımdan alarak ona vermiştim çiçeği. ama mutlu olmuştu, amaç da buydu. o zamanlar çok şaşırmıştım bu olaya.

birde bunların ellerinde darbuka ve dandik birkaç müzik aletiyle gürültü yapanları var, geçenlerde bir arkadaşımla otururken gelip kafa açmaya başladılar 5 lira verdim çalalımmı abi dediler çalmayın diye verdim dedim gittiler.bu olay tek başına önemsiz ama işte ülkeden böyle ufak şeylerle soğuyorum, sokak düğünleri, dilenciler, tinerciler,siyasiler, dinciler, tacizciler ve saymaya üşendiğim diğerleri bu ülkeyi çekilmez kıldılar.

sahilde saddam gibi saklanmanıza sebep olan kimselerdir.

iki kalıplaşmış tepkileri var, alırsanız çok yakışıyorsunuz almazsanız allah belanızı versin diyorlar.

söylemek istediğim tek şey.

bir bunlar bir de yalnızca izmir'de farkettiğim sahil falcıları.
gelip aniden elinizi alıyor ve yalan sıkmaya başlıyor.
çok ilginç hakikaten. var mı hala izmir'de sahil falcıları?

istemediğiniz bir ürünü size zorla satmaya çalışan insanlardır.

reddettiğim halde bir iki defa daha sorduklarında yanımdan gitmelerini küfürle harmanlayarak tekrar söylüyorum.

pandemi döneminde bunlar ile birlikte parfüm satmaya çalışan kopiller piyasaya çıkmıştı. illallah diyorduk artık. en sonunda sahilde bir tanesine cüzdanımın içini göstermiştim hayrına verecek param bile yok demiştim en sonunda karşımdaki kopil bana o zamanın parasıyla 50 lira uzatmıştı. erkek adamsın be ya parasız parasız ne gezersin abecim diye. karşılığında silktir git lan şuradan demiştim, pis pis sırıtıyordu

çoğunluğu bandırma ya da biga çingenesidir.

biraz ayıp edilmiş seyyar astrolog ablalarımıza. ne yani, geçmediğiniz köprüler, kullanmadığınız havaalanları, yollar için hazinenizden kâr garantisi ile sizi ömür boyu ödeyeceğiniz borç altına mı sokuyorlar. sistemin en dışına itilmiş çaresizler olarak ekmeklerinin peşinde hayata tutunmaya çalışıyorlar.. ve belki bu gidişatta belki de bir süre sonra işsiz ve parasızlıktan savrularak belki aralarına katılacağınız yeri gösteriyorlar size... ne bu kin, ne bu aşağılama...

eski dizilerde cok vardi.

abiiciim bu guzell ablamiiza cicek almazmisiinn beyaaaa falan derlerdi.. evet.

parklarda da var bunlardan. acayip sinirimi bozuyorlar. adamlar zorluyor. yahu almayacağız almayacağız! belki sevgili değiliz, belki kavgalıyız ve o an ayrılma kararı aldık, belki çiçek sevmiyorum... almıyorum dedi mi insan, oradan uzarsın. yemin ediyorum kafa göz dalasım geliyor. iyi ki erkek değilim.

bu arada şu "sahil kenarı" bir anlatım bozukluğu içermiyor mu? sahil zaten deniz kenarı anlamında kullanılıyor. sahil kenarı da deniz kenarı kenarı gibi bir şey oluyor. hatta tdk'de kıyı'nın bir anlamı da sahil.

eşimle yeni tanıştığımız zamanlar yani henüz arkadaşız, birbirimize açılmamışız falan. yeşilköy sahilinde yürüyoruz. bir ablamız yanımıza yanaşıp "abe alasın güzel ablama bi' çiçek?" dedi eşime. biz umursamıyoruz, yürümeye devam ediyoruz. "çok yakışıyorsunuz, boy boy çocuklarınız olur beya." dedi. öyle utanmıştık ki o an suratlarımız kıpkırmızı olmuştu. bu arada geleceği görmüş sanki ablam, şimdi boy boy, hatta boyumuzu aşan çocuklarımız var.*

hoşlanılan bir kızla buluşunca sırf savmak için "arkadaşım ya o" deyince insanın morali bozuluyo ama başka türlü kurtulmanın yolu yok.. zaten kazıkçılar öyle pazarlık etmeden kesinlikle alınmaz.

moda sahil tarafında bir arkadaşımla buluştuğumda manitasıyla gelmişti taşların olduğu tarafta otururken bir çingene teyze ısrarla satmaya çalışmıştı ona sırf sevgilisini bahane edip o da "bak teyzecim çiçeklerin çok ölü biraz canlı olsa alacağız hem gitmişin birinin bahçesinden koparmışın bunları bariz ayıp denen bir şey var" demişti. çingene bu arkadaşımı bir itti arkaya güm diye yuvarlandı geriye ya offf.. doğru söyleyince fena ediyo bunlar.

bir seferinde de 5 erkek bir bardan mı ne çıkmıştık adam satmaya çalışmıştı bebek taraflarında hani dedik abicim bak yanımızda bir kız olsa tamam alırız diye ama bu halde adamlara bence pek satma yanlış anlaşılır demiştik.

o bölümü geçince almazsan tükürürüm diyenleri çıkıyor. zombi sanki mk seni de çiçekçi yapıcak tükürerek.