ne diyebilirim ki. bu adamın kötü kitabı yok herhalde. her okuduğumda çok seviyorum. sanki londonperverler cemiyeti kuracak gibiyim ama öyle. eleştirecek bir şeyim yok. o yüzden övme kısmına geçelim.

jack london kitabında günümüzdeki bir insanın çocukluğundan itibaren gördüğü korkunç rüyaları anlatmasıyla başlar. çocuk daha önce hiç orman görmemesine rağmen devasa bir ormanı rüyasında tüm ayrıntılarıyla görür. büyüyünce ilk defa göreceği tüm ağaç çeşitlerini o zaten rüyalarında tanımıştır. peki hiç görmediği şeyleri nasıl rüyasında görebilir? gördükleri onun ırksal hatıralarıydı. evrimin erken halkalarından birinde yaşamış kocadiş'in hayatını gece o rüyalarıyla tekrar yaşıyordu. gündüz ise kendi zamanında yaşıyordu.

ırksal hatıra nedir? kitapta da verilen en yaygın örnekten yola çıkalım. rüyalarımızda çoğumuzun bir yerden düşeriz ama asla yere çarpmayız. ağaçlarda yaşayan ilk insanlar sık sık ağaçtan düşme tehlikesi yaşarlardı. tam düşecekken kurtulanlar bu deneyimlerini kalıtsal yollarla ileriki nesillere aktardılar. düşüp ölmeden üreyen atalarımız sayesinde biz bugün o düşme rüyalarını görüyoruz.

kitabı okumanız için gerekli merak unsuru oluştu diye düşünüyorum. jack london'ı bir kere okuyan pişman bir de hiç okumayan pişman. siz hiç pişman olmayın ve yazarın en az üç beş kitabını okuyun.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"adem'den önce" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim