oğuz atay'ın bir çok okuyucu tarafından okunamayan, okunmaya başlanıp yarım bırakılan, okunduktan sonra bu neydi şimdi lan! dedirten muazzam romanıdır.
sıkı bir roman okuyucusu değilseniz ve sadece popüler olduğundan, sosyal medyada çok fazla yolunuz kesiştiğinden çıkıp derseniz ki "şu kitabı bir okuyayım, ne anlatıyor acaba. nesi bu kadar ünlü, nesi bu kadar güzel" diye, tavsiyemdir, kapağını bile açmayın, okuyamazsınız, bitiremezsiniz. bitirseniz bile hırsla, hınçla, sürüne sürüne sonunu getirirsiniz ama hem zamanınıza yazık olur, hem de kitaba saygısızlık olur.
öncelikle iyi bir okuma alışkanlığınız olması gerekmektedir. sadece romanın hihayesini için okumamalısınız. hikayesi için okunabilecek bir roman değildir. gidin zülfü zilaveli okuyun, sonra da sosyal medyada " abi çok iyiydi be!" diye tivit atan sürüye dahil olun.( zülfü livaneli de okuyun elbette ama, abartmayalım lütfen yazarı. ben de okudum, hikayelerini de beğendim ama kitaplığımda gözüm çarptığında herhangi bir duydu belirtisi yaşamıyorum.)
öncelikle gidin post-modernizm'in ne olduğunu araştırın. yazarların bu akımla ne yapmak istediğini, neden böyle bir yol denediğini anlayın. (şunu da belirtmeliyim; tutunamayanlar, türk edebiyatının ilk post-modern romanı olarak da geçmektedir.)
bilinç akışı nedir, yazın googleye, üstünde yazılmış onlarca makaleden bir kaçına göz atın ki bilinç akışı bölümlerinde nasıl bir yol izlemeniz gerektiğine dair bir altyapınız olsun. yazar neden konudan konuya neredeyse hiç bağlantı olmadan atlıyor, neden upuzun cümlelere, paragraflara hatta sayfalar doluyu bölümlere hiçbir noktalama işareti kullanmıyor. amacını öğrenin.
post-modersnizt romanlar, modernizm'e çok fazla benzese de çok daha derin ve zor anlaşılmaktadır. neredeyse her unsur modernizmle aynı ama işin içine soyutluk ve büyük bir zamansal sapmalar girmektedir. zamanı sizin anladığınız gibi düz bir çizgide düşünmemelisiniz. moderniz'de de zamansal flash-back'ler olsa da post-moderniz'de üç farklı zamanı tek bir cümlede de görebiliriz. bazen hangi sözün hangi zamana, hangi karaktere ait olduğunu, nerede söylendiğini anlamamız da güç oluyor.
en önemlisi; kitabı bitirmek için okumayın. ortalama olarak şu kadar sayfayı şu kadar zamanda okurum, şu kitabi şu kadar günden bitiririm diye kendinize dayatma yapmayın. açın, kitabın içine dala dala, adım adım okuyun. anlamadığınız bir yerden geçmişseniz geriye gidin, baştan okuyun ve romana çok da uzun olmayan aralıklarla mola vermekten de çekinmeyin.
sadece hikayesi için, bitirmek için okumayın lütfen. oğuz atay'ın size aktarmaya çalıştığı duygunun tadına bakın, o zaman anlayacaksınız ne kadar büyük bir roman olduğunu. selamlar.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"tutunamayanlar (kitap)" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim