aktif karbon yazar profili

üstünü sıkı giy, üşüme, geceler ayaz
resmime sarılıp yat uyu özlersen yaz
güllerime su ver bu bahar önümüz yaz
belki de dönerim...

(bkz: sertab erener)
(bkz: belki de dönerim)

eskiden ağladığımda yüzümde isiliğe benzer kırmızı kırmızı benekler oluşuyordu.

göğüs sıkışması, göğsünün üstüne fil oturmuş gibi bir ağrı ve nefes alamama hissi. zalimsin anksiyete.

"umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. ben hiç umudumu kaybetmedim."
mustafa kemal atatürk

diğer adıyla (bkz: pygmalion etkisi)
1968 yılında rosenthal ve jacobson (bkz: sınıftaki pygmalion) deneyini yaparlar. sınıftaki öğrencilere ıq testi uygularlar ve ıq düzeyi en yüksek ilk on kişinin listesini sınıf öğretmenlerine verirler. ancak bu on kişi gerçekten ıq seviyesi en yüksek on kişi değil rastgele seçilmiş on kişidir. sene sonunda tekrarlanan testte bu on kişinin ıq düzeyinde belirgin bir artış görülür. öğretmenlerin o öğrencilerin zekalarına ve başarılı olma olasılıklarına inancı artmış ve bu durum o öğrencilere olan tutumlarına da yansımıştır. öğretmenleri tarafından desteklenen ve belli bir potansiyele sahip olduğu hissettirilen öğrenciler de kendilerine inanmış ve yapmışlardır.

anlayacağınız kendini gerçekleştiren kehanet veya pygmalion etkisi pasif bir evrenden isteme veya evrene kötü mesaj verme durumu değil.

bir karga bir kediyi öldüresiye bir oyuna davet ediyordu.

hep böyle mi bu?

bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum, kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer...

kafatasımın içini, bir küçük huzur adına
aynalarla kaplattım, ölü ben'im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden!

paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben.

oyuncağı panik olan sayın yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir.

niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına

niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına

niye kimseler izin vermez yollarıma kuş konmasına?

'öyle güzelsin ki kuş koyunlar yoluna' bir çocuk demiş.
nilgün marmara

önümüze geleni izlemek yerine izleyeceğimiz şeyi seçebilmek büyük bir özgürlük. bu yüzden internet gün geçtikçe televizyonun önüne geçmeye devam ediyor.

masal dinlememiş çocuklar büyüyünce kedi resmini bile cetvelle çizerler.

yaşar kemal ve küçük iskender.

hakkındaki teoriler yılan hikayesine döndü. insan hayatının bu kadar ucuz olmasıyla, devletin deprem sürecini iyi yönetememesiyle, imar affıyla göz göre göre insanların ölüme itilmesiyle, şehirlerin yerle bir olmasıyla, taha ve onun gibi binlerce gencecik insanın yaşamını yitirmesiyle yüzleşemediğimiz için komplo teorilerini kovalamayı tercih ediyoruz sanırım. taha 11 gündür enkaz altında hem de olabilecek en kötü enkazlardan birinin altında. aksini çok umut ettim ama taha %99 ihtimalle hayatını kaybetti. ilk başta sık sık internete girip enkazdan sağ çıkarıldığı haberini görmeyi bekledim. günler geçti. artık bedeni tek parça çıkarılsa, üstünde adı yazan bir mezarı olsa diye diliyorum içimden. hayat bazen çok acımasız be taha! sana karşı hep acımasızdı. kelebek kadar ömrün hep mücadeleyle geçti. o kadar üzgünüm ki göğüs germek zorunda kaldığın ve yaşayamadığın her şey için. umarım şimdi karanlığın olmadığı bir yerde mutlusundur. başka bir evrende, en güzel halinle...
edit: bedeni enkazdan çıkarılmış kardeşi ve kuzeniyle birlikte. mekanı cennet olsun.

aşk ve öbür cinler - gabriel garcia marquez

ipek ongun 'un "bir genç kızın gizli defteri" serisindeki serra'dır.

düşünmemek, kafaya takmamak.

oruç tutmayı balık tutmak gibi bir şey sanıyordum çok küçükken.

doğrusu: hadi içelim acıların yerine
anladığım: hadi içelim hacıların yerine
(bkz: serdar ortaç)
(bkz: karabiberim)

ortaokuldayken sınıftaki çöp kutusuna düşmüştüm. evet çöp kutusu.

en güzel cevabı sait faik vermiş:
"... yazmasaydım deli olacaktım."
(bkz: haritada bir nokta)

128 milyar dolar olur mu acaba?

insan her şeye alışıyor.