yağmur adam en kısa anlatımıyla bir değerler karşılaştırması filmiydi ve çok sevildi.
filmde sistem tarafından toplumu küçük parçalara bölmek ve örgütlülüğü engellemek için pompalanan individualizm (bireyselcilik) ve kapitalizm bir ağabey - kardeş arasındaki ilişki üzerinden yerden yere vurulurken , kaybedilen değerlerde akılda kalıcı yöntemlerle hatırlatılıyor.
açılış sahnesinde kırmızı son model spor bir otomobilin bir konteynerden limana indirilişini izliyoruz ; kırmızı bu sahnede kapitalizmin ta kendisi , çünkü
kapital bir başka deyişle güç ve para kırmızı renk gibi göz alıcı , arzulanan , heyecan verici bir şey ve onu elde etmek için her yolun geçerli kabul edildiği bir düzen var ortada. otomobil ise auto-mobile yani kendi kendine hareket edebilmek - özgürlük - bireysellik gibi kavramların temsili olduğu için bence çok güzel bir seçim olmuş.
neyse işte bu kırmızı spor araba baş aktörlerden biri için geliyor , bu açgözlü arkadaş tam bir kapitalist ve bireysel hırsları uğruna iş dünyasında can yakmaktan çekinmeyen bir tip. neyse işte bu sefilin dayatma popülist değerler uğruna yabancılaştığı , yıllarca arayıp sormadığı tek aile üyesi olan babası ölüyor ve bu açgözlünün varlığından bile haberdar olmadığı otistik kardeşine yüklü bir miras bıraktığını öğreniyor . kardeşini ele geçirirse , mirasada sahip olacağını düşünen kurnaz tilki kardeşini almaya gidiyor ve olaylar gelişiyor.
sonu malum ; bizim kurnaz tilki bir aileye sahip olmanın ne demek olduğunu , kaybettiği değerleri ve bir kalbi olduğunu hatırlıyor , belki de hayatında ilk kez bir insana karşı saf bir sevgi duymayı öğreniyor ve mutlu sonla bitiyor.
film senaryosu , oyuncuların yeteneği , çekimlerin mükemmelliği yanında film müziğiyle de büyük başarı elde etmişti. ost 'ye imzasını atan başarılı müzik prodüktörü
hans zimmer'in henüz alman kültürünü tam olarak terkedip amerikalılaşmadığı ve soyadını zimmer değilde
zimmerman olarak kullandığı zamanlarına denk gelir bu film. filmin afişinde bile adı zimmerman olarak geçer. çok başarılı bir müzik prodüktörüdür bunu da söylemeden edemeyeceğim.
devamını gör...