arachne yazar profili

her şeyin bir sonu olduğu ve insanın asla verdiği kadar değer göremeyeceği gerçeğidir...

bir insanın kabullenişinin zirvesidir. nasip değilmiş der ve zamana bırakmayı öğrenirsin. en sıkıntılı zamanında olduramadığın bir şey olursa nasip değilmiş der çekilirsin. alışmak zorunda olduğun ama içinde yara olan hayallere nasip değilmiş der susarsın. aslında olmasını isteyip olduramadığın, bağırmak isteyip sesinin çıkmadığı her şeye bir gözyaşıdır belki de nasip değilmiş...

şarkıları yazan kişiler aşkın doruk noktasını yaşadıkları için sevdikleri onlara dünyanın en güzeli gibi gelir. aşk öyle bir şeydir ki dünyanın en çirkini de olsa güzelleştirir peri kızına dönüştürür. yani demem o ki şarkılar güzellere yazılmamıştır, yazanlar güzel sevdiği için hepsi dünya güzelidir dinleyenin zihninde...

çocuğunun iradesini kendisinin bile güvenemeyeceği kadar kırmaya çalışmaktır. her kararı çocuğunun yerine vererek ona iyilik yaptığını düşünür fakat aslında çocuğunun özgüvensizliğine zemin hazırlamaktadır. çocuğunun bir birey olduğunu kabullenemeyip robot gibi programlamaya çalışacak, çocuğunun gelişimine mahal vermeyecek insanlar ebeveyn olmamalıdır.

hayvan çiftliği ve 1984 kitabı ile ünlenmiş eleştirmen yazardır. hükümetleri ve insanları hiç üstünü kapatmaya gerek duymadan eleştiren ve yeri geldiğinde baş aşağı etmesini bilen cesur eserler vermiştir. betimlemeleri sıkmaz, eserleri akıcı, az ama öz yapıtlardır. anlatmak istediğini çok net bir şekilde önümüze koyar. düşünce dünyasında her şeye bir mana verildiği için yaşamın döngü ve standartlarını eserlerinde çok iyi işlemiştir. bu kadar cesur eserler elbette bir dönem radarlara takılıp yasaklanmıştır fakat yaşadığımız dönem içerisinde bu nadide eserleri okuma şansına kavuşabilmekteyiz.

şuan hepimizin hissettiği burukluğun sebebi yalnızlık ve iletişimsizliktir. insanlar birbirine karşı o kadar hoşgörüsüz ve önyargılı hale gelmiştir ki birbirimize yaklaşmaya korkuyor, bunun da bizi yalnızlığa sürüklemesine izin veriyoruz. defalarca bunları düşünüp beynimize yer etsek de hala insanları yargılamaktan geri durmuyoruz. ve işte tam da bu noktada kaybediyoruz.

dinlerken insanı alıp 80lere doğru seyehate çıkaran huzur dolu bir parçadır. içinizi mutluluk ve tarifsiz bir rahatlamanın kaplaması olasıdır. yaz günleri için size yaşam sevinci verebilecek bir yapıttır. enerji dolu, güzel bir parçadır.

yıllar öncesinden bugüne ışık tutan rubailer tüm dünyada bilinen ve herkesin takdire şayan bulduğu birer başyapıttır. hayatı kısa ve öz, kafiyeyle sarmalayarak sıkmadan anlatan, açıklayan önemli bir eserdir. her insanın ders çıkarmak ve hayatına yön vermek açısından okuması gerekir.

benim çok anlamlı ve insanlığa dair gerekli olan tüm düşünceleri içinde barındırdığını düşündüğüm mükemmel dizi. her ülkenin kültürüyle tanışma şansı bulabilmek çok güzel. özgün konusunun yanı sıra bütün detaylarla düşünülmüş dil,din,ırk,fikir ve seçim farklılıklarının bizi ne kadar yücelteceğini ve saygı duymanın herkesi çok daha mutlu bir dünyaya sürükleyeceğini hissettiren izlenmesi gereken bir dizi.

içimizdeki şeytan- sabahattin ali

stefan zweig farkıyla beğenilmemesi elde olmayan sürükleyici ve bir solukluk kitap. insan psikolojisini her kitabında olduğu gibi bunda da başka bir yönünden ele alan zweig oldukça iyi bir iş çıkarmış. ha okuyorsunuz, ha siz yaşıyorsunuz hiç fark yok inanın. hissedecebileceğiniz nadir kitaplardandır.

türk edebiyatı'na çalınmış kara lekelerden biridir. her ne kadar emeğe saygım olsa da böyle bir içeriğe ne kadar hoşgörülü olunabilir orası muamma. edebiyat ile alakası olmayan hayatın gerçeklerini sapıtan saçma bir kitap. okunmaması tavsiyemdir.