kötü çocuk

asla okumadım sadece kazıklı marianın bu kitabı eleştirdiği videolarını izledim. rezalet. birde ergen kızların bu kitapları okuyup hayran kaldığını düşününce.. çok kötü, etmeyin yavrularım. okumayın.

benim jenerasyonumdan olan çoğu kız arkadaşımın, zamanında elinden düşürmediği ve neredeyse her ergen kızın bayıldığı wattpad kitabı. hayatım boyunca "kötü çocuk" kitabına ilgi duymadığım ve böyle bir kitabı merak etmediğim için kendimle gurur duyuyorum açıkçası. son zamanlarda kazıklı maria, kitap için iki bölümden oluşan inceleme videosu çekerek, kitaptaki mantık hatalarını ve saçmalıkları gözler önüne sermiştir. boş vakitlerinizde videoları izlemenizi tavsiye ediyorum.

"ay ama lisede yazmış." gibi palavralarla korunmaya çalışılan korkunç bir kitaptır. yazar kızımız bu kitaptan 4 tane çıkarmış, her birinde ayrı bir klişe yaratmış. alacakaranlık başlangıç hikayesi eklemiş, sonra ortaya şöyle gerçekte görse öğğ diyeceği bir keko edward koymuş. tabii baş karakter kız masum ve saf çocuk ise kötü. kesinlikle yok edilmesi gerekiyor

ortaokul yıllarımda deli gibi okuduğum ve bundan utanmadığım seri. evet iğğğrenç ve tamamiyle aptallıklardan oluşan bir seri,ama eğer o dönem o seriyi okumasaydım hoşlandığım/hoşlanmadığım insan tipini anlayamazdım. ve o dönem bu seriyi okuyan kızların çok çok azı şu an hala bu tip erkeklerden hoşlanıyor çünkü aslında kitabı okurken bile bir yerden sonra “bu ne aabiii yeter artık” dediğiniz yerler başlıyor ve bu çok r’li errrrkeklerin ne kadar toxic olduğunu anlıyorsunuz. hele kitabı birkaç sene sonra tekrar okumaya başladığınızda eblek eblek bakıp “biz neler okumusuz” falan diyip kitabı kahkahalarla bitiriyorsunuz

nasıl bu kadar ünlü olduğuna anlam veremediğim, twilight çakması roman. filmi de var. orası zaten başlı başına bir facia. geekyapar'ın bu film hakkındaki videosunu izleyebilirsiniz efsane.

büşra küçük adlı yazar(!)ın okuyucularının iq'larını düşürmek amacıyla yazdığı bir hikayedir. az önce kazıklı maria'nın "b*k gibi book reviews" videosundan geldim ve bu düşüncem daha da kuvvetlendi. bir zamanlar bu kitabı okuduğum için kendimden nefret ediyorum.

gerçekte görseniz keko kategorisine koyacağınız tavırlara sahip lakin sırf vini uehuherere olarak hayal edildiği için ergen kızlara aşırı çekici gelen hayali karakter. yazar, siyah/beyaz kontrastını öğrendikten sonra beynini başka bilgilere kapatmış gibi çünkü tüm "edebi" betimlemeler bu renklerin üzerine. okumayın, okutturmayın.

benim okumaktan zevk almayacağım bir seri. ama kötülemek istemem. sonuçta seveni var ki bu kadar okunmuş ve bir kitap haline getirilmiş. youtube'da kazıklı maria duygularımı dile getirmiş isterseniz "bok gibi book reviews"içeriğini izleyin.

edebî değeri yüksek, oldukça felsefî ve derin bir kitaptır. okunmalı ve okutulmalıdır. hatta okullarda bu kitaptan sınav yapılmalı, edebiyat dersinin performans notu o sınavla verilmelidir.

watpadd ile 14 yaşında tanışmıştım. o dönem kitap almaya parası olmayanlar için bulunmaz bir nimet niteliğindeydi. daha o yıllarda 14 yaşında ergenliğini en uçlarında yaşayan bir çocuk olarak bile kitabı çok saçma ve bayağı bulmuştum.
içerisinde bolca seksist, orospufobik öğeler bulunduran bir kitap olmasının yanında apaçık flört şiddetini normalleştirmesi de cabası.
ne olursa olsun insanlar okusun diyoruz ama bunu da okumasanız mı?

bunu sonuna kadar okuyabilen bir insan olabileceğine inanmak istemiyorum. kazıklı maria'nın videosunu izledim. izlerken bile baygınlık geçiriyorum hangi kafayla yazılmış bu şey? kitap demeye dilim varmıyor. hele edebiyat demek resmen edebiyata hakarettir. evet anlıyoruz ergenlik çağında yazdı falan filan. ergenlik çağında da olsanız bir erkeğin size kötü davranmasını hoş bulmak normal bir şey değil. rica ediyorum tedavi olun! hepimiz ergenlik çağını biliyoruz. ergenlik böyle bir şey değil!!!

şöyle bir tartışma açılabilir mi? bu tarz kitaplar bir şekilde -ergen olsun olmasın- okur buluyorsa kendilerine, edebiyat tarihi içine alınmalı mıdır? estetik yaşantı ya da değer diyecekleri duyar gibiyim lâkin bundan uzak bir şekilde "popüler olan" etrafında düşünürsek belki cevaplayabileceğimiz bir soru olur diye düşünüyorum. (not: bireysel okuma sürecimde yer verebileceğim bir kitap değil "kötü çocuk", sadece teorik olarak düşünüyorum)

okuyup beğenen kadınların kendisine saygısı yoktur. esas kızımız kendisini bir eşya/mal olarak gören bad boyumuza aşık oluyor. okuma alışkanlığı kazanması için bile almayın çocuklarınıza cidden.

8.sınıfta arkadaşımın öve öve bitirememesi üzerine wattpadden ha heyecanlandı ha heyecanlanacak, birazdan düzelecek mantığı ile okuduğum en sonunda iğrençliğine dayanamayarak bıraktığım kitap. kazıklı maria'nın incelemesine denk geldiğimde yeniden hatırladığım kitap. kızlar lütfen özsaygınız olsun ve size mal gibi davranan erkeklerden uzak durun. bu tarz "kötü çocuk, badboy"gibi güzellemesi yapılan tiplerden uzak durun.

ilk çıktığı zamanlarda okumak istemiştim, annem izin vermemişti. o zaman farkında değildim ama o dönem için bana yaptığı en büyük iyilik olabilirdi. geçenlerde kazıklı maria’nın kötü çocuk videosunu gördüm ve izlemeye çalıştım, dayanamadım.

aslında konu, bu kitap sanıldığından daha ciddi bir şeye yol açabilir. hepimiz bunun hakkında dalga geçiyoruz, ''ıyk ergen kitabı, öğk'' falan diyoruz ama konu çok daha ciddi arkadaşlar.
bende kitabın içeriğini yeni öğrendim. çok olmadı. lakin açıkça anlaşılıyor ki kitap; sigara içip, size hayat kadınıymış gibi davranan erkeklerin ''cool'' olduklarını, sizin ise her şeye muhtaç küçük bir pollynna olduğunuzu vurguluyor.
yaşını almış, yaş derken sayı olanı kastetmiyorum. içsel olgunluğuna ulaşmış herhangi bir bireyi bu kitap çokta etkilemeyebilir.
lakin bu kitabı birde ergenliğinizin ilk döneminde okuduğunuzu hayal edin. her yerden bir şeyler kaptığınız, çevreye uyum sağlamaya çalıştığınız bir dönem. bunu okuyan ergen birey dolayısıyla içindeki şeylere kendini kaptırıp, ister istemez bundan kendine bir şeyler çıkarabilir.

şu an günümüzde bu kitabı okumuş mu bilmiyorum ama kendini erkeklerden altta gören çok fazla kadın var. ayrıca böyle toksik insanlardan hoşlanan akla mantığa sığmayan insanlar var. yahu özgür değilsen mutlu değilsindir. olamazsın. lakin bu tipleme erkeğin onu abartılı şekilde kıskanmasını, yüzüne sigara dumanı üflemesini falan hayal ediyor. instagram'da falanda görüyoruz, ergen kızların çoğunluğu hep bir toksik erkek peşinde. bu aslında gülüp geçilecek bir şey değil.

2021 yılında 65 günde, 67 kadın can verdi. hepsi de bu toksik erkekler yüzünden. lütfen hanımlar, gelin vazgeçelim. kendinizi yedirmeyin böyle erkelere. bu gerçek sevgi değil.

ben şu an böyle bir nesil bununla büyüdüğü için çok üzülüyorum. çünkü bunun gerçekten büyük sonuçları olabilir. çok büyük bir vebaldir bu.

internet'te böyle bir şeyin olması gayet normal, fakat bunu kitap yapmak kimin aklıyla gerçekleşti? hatta filmi bile var şaka gibi.

lütfen ama lütfen attığınız her adımın bir sonucu olduğunu unutmayın. kimsenin vebaline girmeyin.

aranızda anne baba olanlarımız da varsa, lütfen çocuklarını internet'e salmayın. cidden hiç sağlıklı değil. böyle bir kitap okuduğunu da görürseniz, oturun ve çocuğunuza anlatın. o isterse yine de okusun, ama bunları bilerek okusun.

bir ergenin kesinlikle okumaması gereken kitap hatta kimsenin okumaması gereken bir kitap(cringe olmamak için). wattpad halindeyken ben lisedeydim sanırım okumadığım için hatırlamıyorum. kitapta hiçbir sexual tension yok sadece oluk oluk cringe akıyor. kazıklı marianın incelemesine denk gelen ergenler belki biraz aydınlanır. kimlik arayışındaki çağda bir insanın beynine böyle toksik şeyler sokmazsın be yazarcım

kitaplaşmış olmasını saçma bulduğum bir denemedir. belirli yaşta yazdığın bir denemeyi üslubunda gram oynama yapmayarak edebiyatın içinden geçercesine kitap haline getirmek bana çok yanlış geliyor

hikaye ve romanların sınırı yoktur, her konuda yazılabilirler. benim kafayı taktığım konu içeriği boş bir kitabın çok satanlar listesine girmesi. kitapta bulunan mantık hataları vs hem yazarın hem yayınevinin atadığı, ön okuma yapan, editörlük yapan kişilerin ayıbıdır. elinize böyle bir kitap gelmiş hiç konuşmuyor musunuz yazarla? biz bunu böyle paylaşamayız diye ahahaha.

geçenlerde kardeşimin (13) erkek arkadaşlarının birinde gördüm bu kitabı. harıl harıl okuyordu ve okuduğu sayfa şöyle bir şey;
e (erkek), k (kadın)

e: benimle birlikte ol. şimdi.
dudaklarını boynuma değdirdi. öpmeye ve tişörtümün eteğini sıyırmaya başladı vs.
k: istemiyorum, bırak!
durmadı, devam etti.
k: hayır, olmaz, istemiyorum!
dudaklarını boynumdan çekip dudaklarıma değdirdi. sanırım bu iyi bir şeydi.
••

"cidden mi?" diye sorasım geldi. adam seni terk etmesin diye onunla birlikte oluyorsun, öncesinde istemediğin halde vücuduna dokunuyor ve sen buna "iyi bir şeydi" mi diyorsun? üstelik bunu yazan bir kadın. bu tür erkeklere ilgi duyan kadınlar olduğu sürece cinayetler bitmez ki. üstelik zihni fikirleri almaya gayet müsait, davranışlarını çevreye göre ayarlayan yaştaki çocuklar okuyor bunları. kardeşimin arkadaşının gözlerini görmeliydiniz, fal taşı gibi açılmış. kaybedeceklerini anlatıp okumasını engelledim ama acaba ne kadar etkili oldu?
neyse, umarım herkesten önce aileler bilinçli olur. en büyük pay onlara düşüyor.