yazar: ömer hayyam
yazım yılı: 1048-1131
iran coğrafyasında yaşamiş büyük düşünür ömer hayyam'ın hayatı boyunca kaleme aldığı şiirlerin bir araya getirilmesinden oluşan eserdir. eser üzerine akademik çevrelerde ciddi tartışmalar vardır, kendisine ait olmayan eserlerin de ona atfedildiği konusunda eleştiriler yapılmıştır.
not: müellifin eserleri hayatı boyunca kaleme alındığı için ve yazıldıkları tarih kesin olarak bilinmediği için, yaşam süresini belirtme gereği duyduk.
yazım yılı: 1048-1131
iran coğrafyasında yaşamiş büyük düşünür ömer hayyam'ın hayatı boyunca kaleme aldığı şiirlerin bir araya getirilmesinden oluşan eserdir. eser üzerine akademik çevrelerde ciddi tartışmalar vardır, kendisine ait olmayan eserlerin de ona atfedildiği konusunda eleştiriler yapılmıştır.
not: müellifin eserleri hayatı boyunca kaleme alındığı için ve yazıldıkları tarih kesin olarak bilinmediği için, yaşam süresini belirtme gereği duyduk.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "moderatör 2" tarafından 04.08.2022 17:19 tarihinde açılmıştır.
1.
az önce kitabını bitirdiğim rubailerdir.
en çok şaşırdığım mevzu ise kimse bilmez şarkısının en güzel kısmını ömer hayyamın yazmış olmasıdır.
bulut geçti gözyaşlarım kaldı çimende
gül rengi şarap içilmez mi böyle günde.
en çok şaşırdığım mevzu ise kimse bilmez şarkısının en güzel kısmını ömer hayyamın yazmış olmasıdır.
bulut geçti gözyaşlarım kaldı çimende
gül rengi şarap içilmez mi böyle günde.
devamını gör...
2.
kendisine sanki hayatın anlamını çözmüş gibi muamele yapılan insanın rubaileri.
yeteneği ve dehası bir noktada tartışılmaz olsa da bu kadar revaçta olmasını gereksiz buluyorum. ama dönem dönem çeşitli kimselerin zirvedeymiş gibi gözüktüğü oluyor. normal karşılamak lazım.
her şeyde bulunabilecek bir anlam olduğundan, bunu da göz önünde tutarak hayyam'a yaklaşmak gerekir. her şeyde bir bit yeniği bulunabilir. neticede şiir vb. yüzeysel bakılınca çok derinmiş gibi gözükebilir. bazen öyledir de. bazense çok yüzeysel görünür. inceledikçe genişler, size hayatı bahşeder. içinde boğulursunuz. neticede anlam anlamdır. çok da şey etmemek lazım. *
yeteneği ve dehası bir noktada tartışılmaz olsa da bu kadar revaçta olmasını gereksiz buluyorum. ama dönem dönem çeşitli kimselerin zirvedeymiş gibi gözüktüğü oluyor. normal karşılamak lazım.
her şeyde bulunabilecek bir anlam olduğundan, bunu da göz önünde tutarak hayyam'a yaklaşmak gerekir. her şeyde bir bit yeniği bulunabilir. neticede şiir vb. yüzeysel bakılınca çok derinmiş gibi gözükebilir. bazen öyledir de. bazense çok yüzeysel görünür. inceledikçe genişler, size hayatı bahşeder. içinde boğulursunuz. neticede anlam anlamdır. çok da şey etmemek lazım. *
devamını gör...
3.
ömer hayyam, descartes'ın "cogito ergo sum (düşünüyorum,öylese varım.) " demesinden yüzyıllar önce yazdığı rubai ile doğu dünyasının ulaştığı bilinç düzeyini aydınlanma çağı'ndan önce göstermiş. ne oldu,nasıl olduysa batı karanlığı doğu'nun üzerine çöktü.
322. rubai
ben olmayınca bu güller, bu serviler yok.
kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok.
sabahlar, akşamlar, sevinçler tasalar yok.
ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok.
322. rubai
ben olmayınca bu güller, bu serviler yok.
kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok.
sabahlar, akşamlar, sevinçler tasalar yok.
ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok.
devamını gör...
4.
yıllar öncesinden bugüne ışık tutan rubailer tüm dünyada bilinen ve herkesin takdire şayan bulduğu birer başyapıttır. hayatı kısa ve öz, kafiyeyle sarmalayarak sıkmadan anlatan, açıklayan önemli bir eserdir. her insanın ders çıkarmak ve hayatına yön vermek açısından okuması gerekir.
devamını gör...
5.
kitabın özgün adı rubaiyat olan iranlı şair ve bilim insanı ömer hayyam tarafından kaleme alınan veya ona atfedilen rubâilerin yer aldığı 210 sayfalık eser.
rubailerinde genellikle içki ve şarap düşkünlüğü, kişinin evrendeki cılızlığı, kendini aramak ve tanrıya kırgın olmak gibi ana temalar işlenir.
hayyam açıkça sorar, kaderi sen yazdın ise beni ne yaşamakla uğraştırırsın isyânı da görülür.
hatta "hepsi bir nefestir gerisi boştur boş" dizesi manga tarafından şarkı sözü olarak kullanılmıştır.
her sabah yeni bir gün doğarken, bir gün de eksilir ömürden;
her şafak bir hırsız gibidir
elinde bir fenerle gelen.
dünya dediğin bir bakışımızdır bizim;
ceyhun nehri kanlı gözyaşımızdır bizim;
cehennem, boşuna dert çektiğimiz günler
cennetse gün ettiğimiz günlerdir bizim.
rubailerinde genellikle içki ve şarap düşkünlüğü, kişinin evrendeki cılızlığı, kendini aramak ve tanrıya kırgın olmak gibi ana temalar işlenir.
hayyam açıkça sorar, kaderi sen yazdın ise beni ne yaşamakla uğraştırırsın isyânı da görülür.
hatta "hepsi bir nefestir gerisi boştur boş" dizesi manga tarafından şarkı sözü olarak kullanılmıştır.
her sabah yeni bir gün doğarken, bir gün de eksilir ömürden;
her şafak bir hırsız gibidir
elinde bir fenerle gelen.
dünya dediğin bir bakışımızdır bizim;
ceyhun nehri kanlı gözyaşımızdır bizim;
cehennem, boşuna dert çektiğimiz günler
cennetse gün ettiğimiz günlerdir bizim.
devamını gör...
6.
iranlı sarhoş serserilerin yazdığı edepsiz, seviyesiz ve ölçüsüz rubailerin ömer hayyam rubaisi olarak farklı coğrafyalara yayılmasının ardından sabahattin eyüboğlu, ömer hayyam rubailerinin genel bir profilini çıkarır. bu genel profile uymayan yüzlerce rubaiyi eserine almaz. günümüzde sıkça kullanılan bu eserden önce defalarca ömer hayyam rubaileri toplatılmıştır ancak bu rubailerin birçoğunun ömer hayyam'a ait olmadığı günümüzde anlaşılmıştır.
peki neden diğer şairler kendi yazdıkları rubailerin altına imza atmaktan çekinmişlerdir? bunun sebebi o dönemin anlayışında saklı. rubai genel olarak iranlı serserilerin, sokak insanların nazım ölçüsü olarak görülmüş ve insanlar "berduş uğraşı" dedikleri rubailerin altına imza atmayı kendilerine yedirememişlerdir. ayıplanmaktan korkmuşlardır.
bir diğer önemli sebep ise bazı şairlerin edepsiz, seviyesiz hatta dine veya devlet büyüklerine küfre varan bir dil kullanmalardır. bu şairler ceza alma korkusundan kendi yazdıkları rubaileri hayyam rubaileri olarak yayımlamışlardır.
peki neden diğer şairler kendi yazdıkları rubailerin altına imza atmaktan çekinmişlerdir? bunun sebebi o dönemin anlayışında saklı. rubai genel olarak iranlı serserilerin, sokak insanların nazım ölçüsü olarak görülmüş ve insanlar "berduş uğraşı" dedikleri rubailerin altına imza atmayı kendilerine yedirememişlerdir. ayıplanmaktan korkmuşlardır.
bir diğer önemli sebep ise bazı şairlerin edepsiz, seviyesiz hatta dine veya devlet büyüklerine küfre varan bir dil kullanmalardır. bu şairler ceza alma korkusundan kendi yazdıkları rubaileri hayyam rubaileri olarak yayımlamışlardır.
devamını gör...
7.
ömer hayyam'ın kaleme almış olduğu 210 sayfalık eser; kendisinin rubailerinden oluşuyor.
kitabı şimdi okumadım ama bir kez okudum, rubailer hakkında konuşmak gerekirse; hayatın boş olduğu, yaratıcının olmama ihtimâli ve şarap sevgisi, insanın evrendeki âcizliği gibi konularda yazıldığı söylenebilir. (bence)
"her sabah yeni bir gün doğarken, bir gün de eksilir ömürden;
her şafak bir hırsız gibidir
elinde bir fenerle gelen.
dünya dediğin bir bakışımızdır bizim"
kitabı şimdi okumadım ama bir kez okudum, rubailer hakkında konuşmak gerekirse; hayatın boş olduğu, yaratıcının olmama ihtimâli ve şarap sevgisi, insanın evrendeki âcizliği gibi konularda yazıldığı söylenebilir. (bence)
"her sabah yeni bir gün doğarken, bir gün de eksilir ömürden;
her şafak bir hırsız gibidir
elinde bir fenerle gelen.
dünya dediğin bir bakışımızdır bizim"
devamını gör...
8.
sadece bir şair değil aynı zamanda matematikçi, hezarfen, astronom ve âlim olan ömer hayyam'ın yazmış olduğu eser; özgün adı rubaiyat olarak bilinir.
daha önce bir iki kez okumuş olsam da yeniden bakmak istedim ve yazmaya karar verdim, elbette hepsini bitirmedim, daha önce okuduğum için şu an hepsini okumadan da hakkında yazabilirim.
rubailer ve ömer hayyam'ın hayata bakışını rubailer ekseninde yazmak gerekirse;
ömer hayyam rubailerinde dinsiz bir imaj çizse de aslında dini kullananlara karşı öfkeli gibi duruyor, hayatın boş olduğunu ve insanın evrende bir toz zerresi olduğunu, dünyanın kimseye kalmayacağını, önemli olanın para pul değil, kalp kırmadan ve iyiliğini kaybetmeden yaşamak olduğunu tavsiye verir gibi olduğu şiirleri var.
yaşamı ve ölümü anlamanın onun için önemi,
hayatın adaletsizlikleri karşısında yer yer isyan edişi rubailerde sık karşılaşacağımız şeyler.
kendini bilmek, evreni anlamak, tasavvufa yakın olmak ve alçakgönüllü olmak, kibir duygusunun bir işe yaramaması, aslolanın insanlık duygusu olduğu, ölümün olduğu yerde pek de bir şeyin ciddiye alınmaması gerektiği, rubailerin hissettirdiği durumlar gibi.
rubailerinde nihilist bir yaklaşımın da söz konusu olduğunu düşünmek olası, anlam ararken anlamsız olduğuna kanaat getirmek de mümkün olacaktır.
edebî açıdan iyi, düşündüren ve etkileyen şiirler olduğu rahatlıkla söylenebilir.
dünya dediğin bir bakışımızdır bizim.
yaşamanın sırlarını bileydin
ölümün sırlarını da çözerdin;
bugün aklın var, bir şey bildiğin yok:
yarın, akılsız, neyi bileceksin?
daha önce bir iki kez okumuş olsam da yeniden bakmak istedim ve yazmaya karar verdim, elbette hepsini bitirmedim, daha önce okuduğum için şu an hepsini okumadan da hakkında yazabilirim.
rubailer ve ömer hayyam'ın hayata bakışını rubailer ekseninde yazmak gerekirse;
ömer hayyam rubailerinde dinsiz bir imaj çizse de aslında dini kullananlara karşı öfkeli gibi duruyor, hayatın boş olduğunu ve insanın evrende bir toz zerresi olduğunu, dünyanın kimseye kalmayacağını, önemli olanın para pul değil, kalp kırmadan ve iyiliğini kaybetmeden yaşamak olduğunu tavsiye verir gibi olduğu şiirleri var.
yaşamı ve ölümü anlamanın onun için önemi,
hayatın adaletsizlikleri karşısında yer yer isyan edişi rubailerde sık karşılaşacağımız şeyler.
kendini bilmek, evreni anlamak, tasavvufa yakın olmak ve alçakgönüllü olmak, kibir duygusunun bir işe yaramaması, aslolanın insanlık duygusu olduğu, ölümün olduğu yerde pek de bir şeyin ciddiye alınmaması gerektiği, rubailerin hissettirdiği durumlar gibi.
rubailerinde nihilist bir yaklaşımın da söz konusu olduğunu düşünmek olası, anlam ararken anlamsız olduğuna kanaat getirmek de mümkün olacaktır.
edebî açıdan iyi, düşündüren ve etkileyen şiirler olduğu rahatlıkla söylenebilir.
dünya dediğin bir bakışımızdır bizim.
yaşamanın sırlarını bileydin
ölümün sırlarını da çözerdin;
bugün aklın var, bir şey bildiğin yok:
yarın, akılsız, neyi bileceksin?
devamını gör...
9.
bu rubailer nasıl 1000 sene önce yazılır da daha bugün yazılmış gibi uyaklara ve anlaşılır kelimelere sahip olur?
ırahmatlıh ebemin ve dedemin kullandığı kelimeleri konuşuyorum, yeni nesil avel avel yüzüme bakıyor!
ırahmatlıh ebemin ve dedemin kullandığı kelimeleri konuşuyorum, yeni nesil avel avel yüzüme bakıyor!
devamını gör...