asellus primus yazar profili

asellus primus kapak fotoğrafı
asellus primus profil fotoğrafı
rozet
kafa izninde
karma: 648 tanım: 19 başlık: 0 takipçi: 30

son tanımları


küçük şeylerden mutlu oluyorum insanı

küçük şeylerden mutlu olan bir insan olduğumu henüz bugün farketmişken karşıma çıkan başlık. bugüne kadar böyle biri olduğumu uzun uzadıya hiç düşünmezdim ta ki bugüne kadar. insanın bunu anlaması için etrafındaki insanların farklılaşması gerektiğini anladım. birkaç haftalığına şehir dışına çıktım ve son zamanlarda gün içinde vakit geçirdiğim insanların en küçük şeyde morallerinin bozulup sinirlenmesi, baktıkları şeylerde güzellik bulamamaları bende bir farkındalık oluşturdu. bugün onlar küçük şeylere sinirlene dursun ben başımı pencereden sarkıttım ve yüzüme o serin havanın esmesine izin verdim. rüzgar saçlarımı dalgalandırırken temiz havayı içime çektim kulağımda martı çığlıkları yankılanırken işte o anda dedim aslında bu kadar basit. o sinir bozucu şeyleri ben görmüyor muyum, duymuyor muyum, bilmiyor muyum? hayır ben de hepsinin farkındayım sadece onlardan farklı olarak yaptığım tek bir şey var küçük mutluluklara gözlerimi yumup arkamı dönmüyorum bir anlık da olsa onlara teslim oluyorum. o küçük andan sonra tabi ki tüm gün mutlu hülyalar içinde dolaşmıyorum ama küçük bir an da olsa o mutluluğu içime çekip kaldığım yerden hayatıma devam ediyorum.
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

konuşma şansım olsaydı denilen kitap karakteri

agatha christie’nin ünlü belçikalı dedektifi yumurta kafalı, pos bıyıklı hercule poirot’la konuşmayı çok isterdim. sadece konuşmayı değil aslında onunla birlikte bir trene atlayıp bir sonraki gizemli cinayeti çözmek üzere yanında yer almayı, onun o muhteşem gri hücrelerini kullanırken karşısına geçip yüzbaşı hastings ile izlemek ve bir çay eşliğinde katilin kim olabileceğini tartışmayı öyle çok isterdim ki. ama bilirim çok ketumdur o. olsun ben sadece onu izlemeye de razıyım.
devamını gör...

elimize bir kalem geçtiğinde ilk yazdığımız kelime

sadece adımı yazıyorum. lise yıllarında da defterimin çoğu yerinde adım yazardı. o zamanlar bunu fark eden hocam bana sürekli kendi isimlerini yazan insanların kendileriyle ilgili bir sorunları olduklarını ve bunu psikolojik olarak yaptıklarını söylemişti. tabi bu ne kadar doğru orasını bilemiyorum.
devamını gör...

film repliklerini sözlüğe uyarla

bi numara yaptığım yok, o kerizlik bende doğuştan beri var. hiçbir sözlükle bi ilgim yok. beni adamdan sayıp alacak sözlüğe zaten ben girmem. o sözlük asellus primus’a kaldıysa sözlük bile sayılmaz.
pardon
devamını gör...

kadınların eskisi kadar zor olmaması

bir şey yazmayı düşünmüyordum aslında ama bazı yazılan şeyleri görünce yazmaktan alıkoyamadım kendimi. yukarıda biri yazmış 3/10’luk kız talep yoğunluğundan neymiş burnunda kıl aldırmıyormuş. neyiz biz arkadaş mal mıyız? ben çirkinim diye benimle konuşmaya çalışan ama beğenmediğim, hoşlanmadığım kişilerle konuşmak zorunda mıyım? dış görünüşüm standartlara uymuyor diye elimden seçme hakkım alınıyor mu? istersem konuşurum istemezsem de konuşmam. canım istemiyorsa seninle konuşmam 10/10’luk erkeklerle konuşmayı beklerim ömrüm boyunca. sana ne.
devamını gör...

yapılmış en aptalca dalgınlık

aynı evden okula gitmek için hazırlanıp otobüse bindiğim arkadaşımı otobüse bindikten sonra tanımamam. sabahın körüne ders koyarlarsa olacağı bu. otobüse bindikten sonra o arkadaşım otobüsün derinliklerine doğru ilerledi ben daha ön taraftardaydım. sonra yeni gelen yolcularla arkaya doğru gitmek zorunda kaldım. arka taraf o kadar doluydu ki tutunacak yer yoktu neredeyse. bir kız bana gel buradan tut dedi kenara çekildi. içimden de vay ne iyi kızmış ya dedim. sonra camdan dışarıyı seyretmeye başladım. arada da kıza bakıyorum. ama kızın çoğunlukla sırtını görüyorum. neyse böyle bir on dakika gittikten sonra kız yan durduğunda ne göreyim. yahu bu benim ev arkadaşımmış. üstüne arkadaşıma sinirlenmiştim o kadar yan yana duruyoruz insan konuşturur diye.
devamını gör...

memleketinin adını söylemeden anlat

atatürk’ün şahsi meselesi.
devamını gör...

kıvırcık saç

bu saç tipine sahip olan kişilerin belli yaşa gelene kadar nefret ettiği ancak yaş ilerledikten sonra değerini anladığı saç tipidir. (bkz: ben) her gün aynı şekli vermek imkansızdır. en azından benim için öyle aynı şekli asla tutturamıyorum saçımda. bir gün bakıyorum aynaya çok güzel olmuş sonraki gün bakıyorum dağlar kadar fark var. ama yine de seviyorum seni kıvırcık saç
devamını gör...

podcast önerileri

radyo tiyatrosu. uyumadan önce dinlemenizi tavsiye ediyorum. bölüm bittikten sonra kafanızda canlandırdığınız karakterleri, yaptıklarını ve söylediklerini düşünerek öyle güzel uykuya dalıyorsunuzki.
tanım bitmeden bulmak istediğim bir podcast var. dört , beş bölümünü dinlemiştim. yıllardır arıyorum ama bulamıyorum. en son 2014’te dinlemiştim. iki ya da üç genç muhabbet ediyor. tam olarak belirledikleri bir konu yoktu diye hatırlıyorum. teknolojiden, apple mağazalarından, iphone’lardan çok bahsediyorlardı. çok komik muhabbet dönüyordu dinlemesi çok zevkliydi. bir de komik bir konser anıları vardı onu hatırlıyorum. biliyorum çok bilgi veremedim ama belki hatırlayan bilen biri çıkar
devamını gör...

kitap önerileri

dr moreau'nun adası
devamını gör...

kerhane tatlısı

bizim buralarda bu tatlıya müşebbek denir. ilk defa üniversitedeki arkadaşlarımdan isminin kerane tatlısı olduğunu duymuştum. hikayesini de aynı şekilde onlardan öğrendim. özellikle sıcak yenilince tadı bir harika olan tatlıdır.
devamını gör...

sevilen şiirin en vurucu dizeleri

güldü mü cenazeye benzerdi
attila ilhan / üçüncü şahsın şiiri
devamını gör...

kız yurdunda yaşanan tuhaf olaylar

kız yurdu değil ama kız apartında yaşadığım bir olay var. sene 2015 aylardan kasım. üniversitenin ilk yılı. vize zamanı gelmiş çatmış. matematik sınavından önce ki akşam memleketten aldığım üzücü bir haber sonucu sinirlerim bozuluyor. zaten sınav stresi üzerine kötü haber alınca benim kafa iyice gidiyor. sevgili ev arkadaşım biz ona kıvırcık diyelim beni böyle görünce başlıyoruz dertleşmeye. sabahın dördüne kadar dertleştikten sonra artık yatalım diyoruz. ikimizde odalarımıza çekiliyoruz. daha başımı yastığa koyalı belki yarım saat oldu olmadı kulağıma bir takım sesler geliyor. tabi bende kafa uçtuğu için beyin algılayamıyor bir türlü bu neyin sesi diye. yatağın içinde gözlerim kapalı sesi tahmin etmeye çalışırken süper zeki olan beynim aa diyor buldum bu ses ne. kapı zili sesi ama bu saatte kim olabilir diye düşününce de kalbim tek atmaya başlıyor. çünkü süper beynim bunun cevabını hırsız olarak veriyor. evet yanlış duymadığınız gelen kişinin hırsız olduğunu düşünüyorum. kapıyı çalmasının nedeni ise evde olup olmadığımızı kontrol ediyor olması. salak ben işte düşün ne çalacak bizden. bizim eve gelip herhalde tencere tava çalacak. her neyse korkudan altıma yapacak bir şekilde kalkıyor ve dış kapıya gidiyorum. delikten baktığım sırada dışarıda olan kişi de deliğe yaklaşıyor. bunu görünce tamam diyor beynim kesin hırsız bu. koşuyorum kıvırcığın odasına zar zor uyandırıyorum kalk diyorum hırsız var diyorum sabahın dördüne kadar uyuyamadığı için onun da kafa gidik tabi. kalkıyor ve ben ne kadar telaşlıysam o da bir o kadar sakin kalarak çoraplarını arıyor. çorapları olmadan hırsızlarla başa çıkamayacak sanırım. bende bulup giyinmesini bekliyorum. neyse sonunda kalkıyor ikimiz de kapıya geliyoruz salak salak bakarken kapıya dışarıdan apartın sahibi mehmet amcanın sesi geliyor kızım kapıyı açın diye. kapıyı açıyoruz ve karşımızda iki kız öğrenci. alt komşumuzmuş yedi sekiz saattir bizim banyodan su sesi geliyormuş. bu saate kadar kesilmeyince bir şey oldu sanmışlar ve sağ olsunlar daha önce değil de saat beşte gidip bir kontrol edelim demişler. bu saatte apartın sahibiyle yanımıza gelmişler. biz de tabi bir sıkıntı olmadığını sadece sifonun bozulduğunu söyledik. peki mehmet amca ne yaptı dersiniz. durun o zaman ben bir tamir edeyim dedi. sabahın beşi mehmet amca içeride sifonu tamir ediyor. ben, kıvırcık ve iki kız kapının önünde durmuş bakışıyoruz. kıvırcık boş boş önüne bakıyor kızlar da bana. ben de iyice fıttırdım tabi. gülme krizine girdim en sonunda. ben deli gibi gülerken mehmet amca işini bitirdi herkes evine dağıldı biz de yataklarımıza. bu da böyle saçma bir anımdır.
devamını gör...

eğitim hayatında alınmış en düşük sınav notu

bir. sayısal yöntemler sınavından almıştım. hala nasıl bu puanı aldım anlayabilmiş değilim. ara sıra aklıma takılıyor ve uzaklara bakarak beni derin düşüncelere sevk ediyor. bir tek arkadaşımın yaptığı açıklama yüreğime su serpiyor. notuma bakıp şok geçirdiğim sıra notuma bakarak demişti ki hoca yanına sıfır koymayı unutmuştur.
devamını gör...

ödünç kitap

çevrenizde kitap okuyan biri olarak bilindiğiniz takdirde mutlaka başınıza gelecek hadisedir. konuya sende vardır güzel kitaplar bana da getirsene okuyayım diyerek giriş yapılır siz de ayıp olmasın diye yarım ağızla olur dersiniz. ama karşı taraf kan kokusunu almış köpekbalığı misali asla peşinizi bırakmaz. olup olmadık zamanlar da hatırlatıp durur. el mecbur götürürsünüz kitabı ve o kitabı son görüşünüz olur. hoşçakalın giden ve gelmeyen tüm güzel kitaplar hoşçakalın
devamını gör...

geceye attila ilhan şiiri bırak

ah be biri benden önce en sevdiğim şiirini yazmış bile. o zaman bende aynı şiirin diğer en sevdiğim bentini bırakıyorum sizlere.

akşamlar bir roman gibi biterdi
jezabel kan içinde yatardı
limandan bir gemi giderdi
sen kalkıp ona giderdin
benzin mum gibi giderdin
sabaha kadar kalırdın
hayırsızın biriydi fikrimce
güldü mü cenazeye benzerdi
hele seni kollarına aldı mı
felaketim olurdu ağlardım

atilla ilhan/ üçüncü şahsın şiiri
devamını gör...

hayat bilgisi (dizi)

arada bir açıp izlediğim eski günleri yad ettiğim bir zamanların en güzel dizisi. müziğini işitince bile hüzünlendirir beni. küçükken ilkokulda arkadaşlarımla az canlandırmadık bu diziyi. kızlar barbie olmak için yarışırdı. keşke bu diziyi izlediğim yaşlara geri dönebilsem
devamını gör...
19.

çay sevenler lobisi

ah çay ah. kendimi bildim bileli bağımlısı olduğum içecek. acıkırım yemek hazır olana kadar çay içerim, yemek yerim hazmetmek için çay içerim, canım sıkılır çay içerim, mutlu olurum güzel bir haber alırım kutlamak için çay demlerim. bu hayatta üzüntülerimi de, sevinçlerimi de hep bir çay bardağına sığdırdım ben
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim