1.
son tanımları
4.
siyah kalp
şu an tv'de izlediğim tek dizidir. senaryoda saçmalıklar var ama kapadokya'nın güzelliğinden mıdır nedir, kapıldığım dizi.
bu dizi senarist adaylarına negatif örnek olarak öğretilmeli. her şey bir anda oluyor.
cihan karakteri kötü iken aniden iyi oldu. melek'e kötü davranırken birden deli aşık oldu.
meslekte cihanı affetmiyirken bir baktım o da deli aşık olmuş.
tahsin birden bire şansalan konağını almış, şansalanları evden kovuyor. şansalan konağını nasıl aldı, şansalanlara evi boşaltmaları için tebligat gitmedi mi? bunlar yok senaryoda.
neyse zaten mart sonu biteceği söyleniyor dizinin.
bu dizi senarist adaylarına negatif örnek olarak öğretilmeli. her şey bir anda oluyor.
cihan karakteri kötü iken aniden iyi oldu. melek'e kötü davranırken birden deli aşık oldu.
meslekte cihanı affetmiyirken bir baktım o da deli aşık olmuş.
tahsin birden bire şansalan konağını almış, şansalanları evden kovuyor. şansalan konağını nasıl aldı, şansalanlara evi boşaltmaları için tebligat gitmedi mi? bunlar yok senaryoda.
neyse zaten mart sonu biteceği söyleniyor dizinin.
devamını gör...
5.
dubleks evde yaşamanın zorlukları
günde 5-10 kere merdivenden inip çıkarsınız.
üst katlar yazın daha sıcak, kışın daha soğuk olur.
üst katlar yazın daha sıcak, kışın daha soğuk olur.
devamını gör...
7.
devlet bahçeli
bir an önce ayağa kalkıp binali yıldırım'ın anayasadan türklüğü çıkaralım açıklamasına cevabı beklenmektedir.
devamını gör...
9.
türk evlerinde tavan arasında tozlanmış piyano olmaması
bu konu, hem kültürel hem de tarihsel açıdan ilginç bir gözlem içeriyor. batı’da eski evlerin tavan arasında tozlanmış bir piyano görmek mümkündür çünkü piyano, geçmişte avrupa ve amerika’daki orta sınıf aileler için statü sembolüydü. ancak türkiye’de tavan arasında unutulmuş bir piyano görmek pek olası değil. bunun birkaç sebebi var:
1. piyano kültürünün gecikmeli gelmesi: osmanlı'da batılı müzik aletleri saray ve elit çevrelerde kabul görse de, halk arasında yaygınlaşması oldukça geç oldu. cumhuriyet dönemiyle birlikte batı müziği eğitimi artsa da, piyano hâlâ lüks bir enstrüman olarak kaldı.
2. mimari yapı: türkiye’de geleneksel evlerin çoğunda batı’daki gibi büyük tavan arası depolama alanları bulunmaz. çatı katları genellikle yaşam alanı ya da depo olarak kullanılır ama içinde piyano barındıracak kadar geniş değildir.
3. sosyoekonomik sebepler: piyanolar büyük, ağır ve pahalı enstrümanlardır. almak zor, taşımak zahmetli, bakım masrafı ise yüksek. o yüzden kolay kolay unutulup tozlanmazlar.
4. depolama alışkanlıkları: türkiye’de eski veya kullanılmayan eşyalar genellikle tavan arasına değil, çeyiz sandıklarına, bodrumlara veya balkonlara konur. tozlanmış bir bağlama, eski bir dikiş makinesi veya çalışmayan bir televizyon bulmak daha olasıdır.
yani, batı’daki gibi "büyükannenin eski piyanosu" efsanesi türkiye’de pek karşılık bulmaz. eğer bir enstrüman tozlanıyorsa, büyük ihtimalle bir köşeye bırakılmış bağlama, cura veya bir darbukadır.
1. piyano kültürünün gecikmeli gelmesi: osmanlı'da batılı müzik aletleri saray ve elit çevrelerde kabul görse de, halk arasında yaygınlaşması oldukça geç oldu. cumhuriyet dönemiyle birlikte batı müziği eğitimi artsa da, piyano hâlâ lüks bir enstrüman olarak kaldı.
2. mimari yapı: türkiye’de geleneksel evlerin çoğunda batı’daki gibi büyük tavan arası depolama alanları bulunmaz. çatı katları genellikle yaşam alanı ya da depo olarak kullanılır ama içinde piyano barındıracak kadar geniş değildir.
3. sosyoekonomik sebepler: piyanolar büyük, ağır ve pahalı enstrümanlardır. almak zor, taşımak zahmetli, bakım masrafı ise yüksek. o yüzden kolay kolay unutulup tozlanmazlar.
4. depolama alışkanlıkları: türkiye’de eski veya kullanılmayan eşyalar genellikle tavan arasına değil, çeyiz sandıklarına, bodrumlara veya balkonlara konur. tozlanmış bir bağlama, eski bir dikiş makinesi veya çalışmayan bir televizyon bulmak daha olasıdır.
yani, batı’daki gibi "büyükannenin eski piyanosu" efsanesi türkiye’de pek karşılık bulmaz. eğer bir enstrüman tozlanıyorsa, büyük ihtimalle bir köşeye bırakılmış bağlama, cura veya bir darbukadır.
devamını gör...
11.
can feda
önceki sevgilimle evlenince çocuğumuza koyacağımız isimdi. ama ayrıldık bir süre sonra.
devamını gör...
12.
mp5
jandarma olarak yaptığım askerlikte kullandığım silahtır. gündüzleri turizm uniformaditla kullanırdık. gece kamuflaj giydigimiz zaman g3 taşırdık
devamını gör...
13.
iki erkek arasında kalmak
kadının double penetrate yaşayıp bulutların üstüne uçabilecegi durumdur.
devamını gör...
14.
ankara'nın en güzel yanı
o kadar düşünüp anıtkabir'i ziyaret dışında bir şey bulamadım.
devamını gör...
15.
keşke uludağ'dan buraya gelse denilen yazarlar
beni kimse yazmamış diye gelmeyecektim ama dayanamayıp geldim.
devamını gör...
16.
tam birine aşık olmuşken başka birine daha aşık olmak
gerçekten o kişiye aşık olmadığınızı gösteren olay. verilmiş sadakanız varmış. gerçekten aşıksanız gözünüz başkasını bile görmez.
devamını gör...