banucabirhayat yazar profili

banucabirhayat kapak fotoğrafı
banucabirhayat profil fotoğrafı
rozet
karma: 28504 tanım: 1149 başlık: 40 apolet: 4 takipçi: 217
'Ne ararsan var' yazarı.

son tanımları | başucu eserleri


sözlükteki tüm inançsızları engellemek

doğum haritasındaki yayda retro satürnü, transitten satürn karesi almış kişi başlığı. sağlık olsundu. * )
devamını gör...

mezzo morto

#3164889
işin aslını açıklıyorum duyanlar duymayanlara bağırsın. şimdi geçenlerde bizim köyün muhtarı gelip bana köye bir 'deli' geldi yana yakıla seni soruyor dedi. 'beraber atina'ya mı ne gidecekmişsiniz'diye ekledi. 'hıı domestic bu' dedim. yok 'alaniyolaliyeye' gibi bir şey dedi.
beni aldı bir merak koşa koşa sözlüğe geldim. 855 tane mesaj 987si bundan. 'ben yaptım sen yapma'lar mı dersin. 'ayağına taş yoluna yoldaş olurum'lar mı?
kıyamadım 'tamam kız gel madem atina olmasada matinaya gidelim' dedim. yememiş içmemiş gelmiş buraya iffetine göz diktiğimden dem vurmuş. ayıp ayıp.. ne var ya hem diktiysek yabancı mıyız o kadar ortak kurulmuş kaçma planlarımız vardı seninle. neyse efenim showu sever kendisi. zamanında anlamıştım ama konduramamıştım. şimdi kondurdum. siz yine de çok şey etmeyin beni benle karıştırmışta olabilir.

hoş gelmiş. hoş gelmişim. bizim karşılıklı ağırlamamızda bu kadar işte. serde ne vardı? bknz.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının karalama defteri

değiştim, parça parça bıraktım benleri..
değiştim, parça parça kabul ettim senleri..
değiştim; çocukluğum, gençliğim, olgunluğum, orta yaşım, yaşlılığım..
bir anda mı? bilemem.. an'da mı? bu an'da..
dün yok artık yarın yok.. şimdiler diyarında, hiçliğin kıyısında ve anın tadında..
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının ruh halleri

banulardan banu beğendiğim dönemlerdeyim. hangi halimi, nasıl anlatayım? bilemedim.

ruhum hallenmiş zaar. anlatabildim mi? *
devamını gör...

şemsi tebrizi

şems.. güneş..
karanlığı doğallığıyla parlatan... bir kişi değil o. bazen bir hal bazen bir söz bazen bir duygu bazen bir an...
şems beklenmez olunur. asıl mesele şems olacak bir gönül nasıl bulunur?

uzun uzun yıllar öncesinden beri bende garip duygular uyandırır zati muhterem. yaptıkları, yaşadıklarından ziyade bende bıraktığı his çok başkadır. bir sembol belki bir yaşam şekli ifade edemem bunu. etmelide değilim sanki. ismini görmek içime bir dalga bıraktı yeniden. sevgi ve farkındalıkla...
devamını gör...

eski sevgiliye söylenmek istenen şeyler

venüs retrosu geldi, sen gelmedin değişik.
devamını gör...

ruh eşini bulunca yapılacaklar

aslen seni zorlayan gelişimin için seni türlü türlü işlere bulaştıran bir ruhtur kendisi. bulunca pembe gözlüklerinizi çıkartır ve.... neyse. efendim sebebi ziyaretimiz ruh eşi var dediler geldik. 250 gr bana da lütfen. mucukss
devamını gör...

yazarların normal sözlük’te yazma nedenleri

yazmama denedi olarak değiştirmek istediğim başlık.

okuyom ben yaaaaağğğğğ...

sözlüklere girme sebebim uzun zamandır iletişim sağlayamadığım lisedeki edebiyat öğretmenimi bulmaktı. adına bir başlık açılmıştı ve ben googlede tararken o başlığa denk gelmiştim. sonra ortam hoşuma gitti yapacak çok bir şey yoktu kaldık. derken bu kalış sadece okuyuşa düştü şimdilerde sadece bakıyorum.

öyle derin bir bakış değil he. amaçsız anlamsız ulaa noliyy bakışı. bazende yanındaki uygulamayı açacakken elim çarpıyor açılıyor. ey gidinin eski sözlük günleri eyyy. sevgiler.
devamını gör...

üslubun çürükse anlattığın gül çiçek değildir

ne derin ne koyu bir söz.
kendi sığlığımı alıp geldim yine deryalığında boğuldum.
bilinçte önemli ama burada sanki. mesela diyelim çürük üslüplü bir sen çıktı geldi karşına. önce hafif atıştın, takıştın, biraz itişip kakıştın... çat yandı bir ampül. birde baktın bir ayna. seni sana gösteren bir derya. bu hal, bu tavır, bu duygu... ben nasıl uydum bu densize? yahu hala ne diyor diye iç sesin seslendi oradan. iyi bak seni yansıtıyor.
ben de diyorum bunu gözüm bir yerden ısırıyor. öpüyorum aynamı iki gözünden. tavrım için zannım için özür diliyor sonra dönüyorum kendi batınıma. bakıyorum bakalım nerede saklı bu diken? nasıl çıkarda gün yüzüne, kucaklaşır helalleşirim?
sevgiyle...
devamını gör...

yazarların son durumu

durumsal nickli bir arkadaş vardı. hani şu sevişemeyen... sahi ne oldu ona, sevişti mi? bilen var mı?
durumumuz yoktu sevişemedik
kanki naptın, nasılsın görüşmeyeli?

benim durum malumunuz anlatmaya kalksak aman sabahlar olmaz. en iyisi iyi diyelim geçelim. öptük.
devamını gör...

bir insanın kaybetmemesi gereken şey

soruya soru o zaman 'bir insanın kaybetmesi gereken şey?' kendisi, benliği...
önce kaybedip sonra bulacaksın hacı. köylünün önce eşeğini kaybedip sonra bulması gibi düşün! düşündün mü?

böyle böyle deliriyor işte insan! düşünme güzel kardeşim. en temizi, en iyisi...

düşünme kabiliyeti ve farkındalığı... hoppala etti 2 bu. al sana 3 ben varsam hayatında benide ekle listeye. daha ne olsun?
devamını gör...

normal sözlük'ün 35 yaş istilasına uğramış olması

sözlüğe ilk geldiğimde 30 yaş üstü teyzeler minvalinde bir başlık vardı. oraya giriyordum. çok şükür bunuda kaçırmadım.

yalnız yazarken sağ altta bir karakter sayısıydı sayıp durdu. amanın dedim ben bu acıyla nasıl yaşarım. twitter dan sonra sözlükte sınırlama getirmiş. hemen başladım isyana. zaten bu hayat böylelerle başlayıp içimden yönetime ve başgana yağdırdım. sağıma soluma saldırıp haklılığımı kanıtlamaya çalıştım. arada derin derin uzaklara baktım. sonra az nefes alıp dikkat kesilince geriye saymadığını anladım.

işte hayatta böyle. 20lerin başı bazen ama genelde ortası 30lara gelirken önce bir isyan bir feryat figan aman sabahlar olmasın. sonra anlık bir duraksama (anlık dediğim 3, 5 sene o da şanslıysan tabi) sonrada farkındalık... geldik mi hala gelmedik. hayat yolu bir yere varamıyorsun hep vardım sanıyorsun. hep oldum. ya senden öncekileri ya senden sonrakileri ya geçmişini ya geleceğini beğenmiyor didikliyorda didikliyorsun... işte şu 3, 5 sene çok önemli... oraya bir gelin, çıkın bir çıkalım. ondan sonra tekrar konuşuruz...

evet yine ben geldim.
ve evet yine ne anlattığım anlaşılmıyor. çünkü ben velilik ile delilik arasındaki ince çizgiyi deliliğe doğru 5 metre kaydırdım. anladın mı?
sevgiler...

dip not; (bkz: #962098) evet içerdeyuuummmm. *
devamını gör...

ruh ikizi

kimden ne zaman ne için ayrıldığını bilememek hele?
belki yol yine düşer birbirimize...
yüzyıllardır ayrı gibiyiz yüzyıllardır birlikte gibi.
sana gelirken uğradığım tüm duraklara minnettarım senden ayrılırken uğradığım tüm duraklara kırgın..
peki ama neden?
seni sana rağmen, seni bana rağmen, seni seninle arama yolculuğumun diğer adı bu ayrılık. senden giderken ve sana gelirken.. bir sen olma hali bu, bir ben olma.. bir olma.. anlayamazsın, anlatamam..
sevgiyle...
devamını gör...

doğum günü yazarı

18 yaşıma girerken kutlanmıştı ilk doğum günüm. biz güneydoğuluyuz bize gavur adetleri sökmez hah. neyse efem bizim zamanlarımızda böyle değildi işte. arkadaş çevresi sınırlı, aile karşı bilmem ne olunca. ilk doğum günü kutlamam 18e kalmıştı. ondada annem konu komşu gelecek evi temizleyeyim derken komşuların avizeye bakabileceğini düşünmüş ki orayı silerken düşüp kolunu kırmıştı. bizim için önemsiz konular efem lütfen. cefakar anam kolunu kırmış lakin o doğum günü yine kutlanmıştı.

değişik bir ailenin içine doğdum ben. her türlü olayın döndüğü fakat aile fertlerinin aman ağzımın tadı kaçmasın ali rıza bey edasıyla davrandığı. her türlü olay derken aç parantez. işte babam parmağını koparır türkü çığırarak doktora gider. abimin kolu makineye sıkışır iki yerinden sağlam kırıklar alır. hastane çıkışı babam onu parka götürür. (evet çocuk işçi) evimiz yanar abim akşamına bize türlü şaklabanlıklar yapar gibi gibi... 8,9 yaşlarındaydım evimiz yandığında. evin içi değildi tabi yanan çok büyük bir olay değildi fakat bir çocuk olarak etkilenmiştim. akşamına kahkahalarla o esnada bina halkının taklitleri ev halkının gariplikleri konuşulurken aklımdan şu cümle geçmişti. bu hayatta hiçbir şey tadımızı kaçırıp bizi günlerce meşgul edecek kadar mühim değil. hayatımın her döneminde çeşitli krizlerden krizlere savrulan bir insan olarak bu cümlenin o yaştaki farkındalığı her durumda işime yaradı. doğum günüde ölüm günüde bir süre sonra aynı oldu benim için. doğduk öleceğiz ne bu gam tasa.

evet konu yine nerelere geldi. gelir. beni tanıyan bilir. hiçbir olay tek cümle ile anlatılamaz. neyse efem aman ağzımızın tadı kaçmasın ali rıza bey idare ediverin. sevgiler...
devamını gör...

ikili ilişkilerde sık yapılan hatalar

ikili ilişki kurmak. ilişkide ikinci bir kişiye gerek var mı gerçekten?

şahsen ben yıllarca içinde hep yalnız bırakıldığım, yalnız kaldığım ilişkilere meylettim. ben meylettim evet çünkü enerjim ve frekansım hep bu doğrultudaydı. bir şekilde bir ilişkinin dinamiğine uyum sağlama becerim yoktu. mesela dünyayı o kişiden ve o ilişkiden ibaret sanıyordum. aman üzülmesin aman ne düşünür aman ne ister aman şimdi keyfi nasıldır aman sorunu var hemen çözeyimler... bilmem neler...

ve evet yukarıda bir arkadaşın da dediği gibi 'karşımdaki insanla bir ömür geçirecekmiş tripleri' hatta yok mu arttıran ben bir kaç yaşam geçirdiğimi ya da geçirebileceğimi sanma hallerindeydim. sakin ol şampiyon. az bir dur bir nefes al. kimse kimsenin mecburi istikameti değil. ya da kimse kimsenin sahibi. ya da kimse kimseye annelik, babalık ne bileyim bankalık ya da eskortluk yapmak için gelmedi.

bir insan hayatımıza girdi biz ondan bir şeyler aldık o bizden. biz ona bir şeyler kattık o bize. gelişim ve dönüşüm yolculuğunda level atlattı bize ya da tepetaklak indirdi ve alt levellerde bir süre seyrisefa etmemize sebep oldu ve öğrendiklerimizle 3, 5 level yukarı ivmelendik. sağımız solumuz yara bere üstümüz başımız az çamur oldu ama olsun. biz öğrendik. değiştik ve dönüştük. ya da hala o yolda ilerliyoruz.

kimisi en derinlerde ki sancılarımıza aynalık yaptı. kimisi karanlık kuytu köşelerimizi bir tokat gibi vurdu yüzümüze. kimisi travmalarımızın fitilini ateşledi. kimisi kapalı sandıklara sakladığımız duygularımızı açığa çıkardı. kimisi en çok annemize benziyordu. kimisi en çok babamıza. kimisi son üç ilişkimizin kahramanıyla aynı gibiydi. bu bir döngü evet. bu bir döngü dedi ruhumuz. bedenimiz belki bir kaç döngü daha devam etti anlamak için. hepsi bize hizmet etti. hepsi bizi bizle tanıştırma yolculuğunda bir duraktı sadece. görevlerini yerine getirip gittiler. kimisi hala yanı başımızda. içimizi kanata kanata orada durmaya devam ediyor. ne biz sıyrılabiliyoruz bu çıkmaz sokaktan ne onun bizi bırakmaya niyeti var. konfor alanı olmuş bizim için aksini zaten bilmiyoruz. aksi bizi korkutuyor. iyi olacağımızı bilsekte o adımı atıp ondan uzaklaşamıyoruz. bir kısır döngü aynı ilişki içinde itmeli çekmeli nefes almama alanı. onunda bize göstermek istediği bir şey var? öğretmek istediği bir şey? ama ne?

her insan her durum bu tiyatroda bu oyunda bize biz olduğumuzu hatırlatmak için çıkıyor karşımıza. derinlerde bir yerlerde duran bizi açığa çıkarmak için. parlatmak, saflaştırmak, özümle kavuşturmak.. kendimle tanışma yolculuğumda hepsi birer merdiven. doğru soru benim ne anlamam gerekiyor? bu insan bu durum benim hayatıma neden dahil oldu? bana ne öğretmeye geldi? gerisi zaten çorap söküğü.

ilişkilerden beklentimiz o kadar fazla ki. kendimiz kuruyor kurguluyor idealize ediyor ondan sonra sen niye buna uymadın diye hasbel kader hayatımıza girmiş bir kişiyi suçluyoruz. hala anlamadın mı? yok anlamadın. neyse efem. ister deli saçması de ister kabul et. bu da senin tekamülün. sevgiyle kal. ruhundan öpüldün.
devamını gör...

ateistoluncaistifaetmeyenimam (yazar)

pek muhterem ekşi sözlük yazarı arkadaşım hoş gelmiş. imam olduğu doğrudur. ama ateist değil zerdüşt diye biliyorum ben. konu komşu satanistte diyolaaa. şimdilik gözüm üstünde. ortalığı dağıtma. kedileri kovalama. ağzını yüzünü cırmalarım. *
devamını gör...

yazarların üniversiteye geri dönse yapacağı şeyler

evimizin salonundan ormanın en koyusuna dalıp birer de domates kapıp güneşi batırmaz mıydık? (bkz: daha sonra tekrar deneyiniz)
devamını gör...

yazarların itiraf köşesi

ölüm kokuyordu hayallerim. aldanış ve aldatış biraz da...
kalbim adını unutmak istedi ve görmek istemedi gözlerim seni. göremeyişime bir kinaye gibi.
başkasına aitken seni görmemek için bir aldatma. ilk aldatışım değil kendimi ya da aldanışım.

derin bir kuyuydu hayat.
seni yanımda hayal etmek o kuyuya atlamak.
olsun ben kabul etmiştim.
bile bile gelmiştim.
bile bile sevmiştim.
ve bile bile çakıldım o kuyunun sığ sularına.
bir sonra ki buluşmayı daha da mümkün kılabilmek için yüklerimden arınmak için belki..

benim kayıp sevgilim..
kendini bulamayan belki hiç aramayan bile.
olduğu gibi kabul etmiş aldanışı.
hayatın zincirlerinin içine düşmüş,
bu esareti özgürlük sanmış..
ruhunu susturunca güçlü olacağım sanmış.
hadi kabul et. hadi itiraf et.
ve bana söz ver. kaybetmeyeceğini yeniden sevmeye umudunu..
beni sevdiğin gibi..
seni sevdiğim gibi..

insan ne zaman ölür bilir misin? umudunu kaybettiğinde. yavaş yavaş, ilmek ilmek, en derinlerinde başlar bu ölüş.
gözlerindeki ışık ölür önce. en son ruhu da kabul etti mi bunu yürür gider ışığa tekrardan...

sana ahım yok, bedduam yok sadece buruk bir sevgi umutsuzca. ben uyumaya gidiyorum ve temennim en yeniden beraber uyanıp ruhları uyandırma yolculuğunda buluşmak.
seni seviyorum...

29.08.1945'ten günümüze yansımalar.
kaderine büyük bir saygıyla..
seni hatırlıyor ve seviyorum.
sen de bana olduğun yerden güzel gözlerle bak.
devamını gör...

geceye bir kedi bırak

sahiplenici erkek tutuşu.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kendilerini henüz pek bebikken kir pas içindeki bir depoya terk edilmiş olarak buldum. o an anladım hayatıma giren tüm kedilerden farklıydı. o çok özel bir çocuk. hani anne çocuk ilişkisi gibi anlatıyoruz ya biz onları kendilerine ev arkadaşı yapmış vatandaşlar. bu çok başka. o gerçekten beni annesi sanıyor. benim cokcok dışında 3 kedi çocuğum daha var. ve bu yaşıma kadar hayatıma bir sürü kedi dahil oldu. onunla kurduğum bağı hiç biriyle kurmadım. daha doğrusu onun benle kurduğu bağı demeliyim.

özel çocuk dedik zaten. zeka olarakta biraz farklı. yaptıkları, tavırları komedi dizisine konu olacak cinsten. kesinlikle kendini kedi sanmıyor. inek bile sanıyor olabilir ama kedi asla değil. duvarlara çarpa çarpa koşuyor mesela asla duru yok. merdivenlere geldiğinde diğerleri koşar adım temkinli inerken o üst kattan direk aşağı atlıyor. (burada kuş olabilir.) veterinere götürmek için elime çantalarını aldığım zaman hepsi kaçıp saklanıyor. cokcok'ta tabi. ama sadece 15 saniye. 15 saniye sonra olayı unutuyor. evde kavga dövüş, ses gürültü hiç haz etmez. biri biriyle kavga etsin koşar ayırır. sonra onları pataklar ve göz ucuyla beni süzer. konuşuyor zaten direk. hele ki diğer özel çocuğumuz furkan geldiğinde sürekli ona laf atıp etrafında dolaşıyor. 4 yaşında büyümeyen bir çocuk o. sanki hala 2, 3 aylık. öyle şaşkın öyle acemi öyle tatlı... ya anlat anlat bitmez.

cokcok lu günler iyi ki var. iyi ki varsın koca oğlum. seni seviyorum...
devamını gör...

kabullenildiğinde olgunlaştıran acı gerçekler

zihnini tüm yargılardan arındırmaya başladığında boşluk ve belirsizlik kalır. ve belirsizlik bizim sandığımız kadar acı değildir. hatta acı diye nitelendirdiklerimiz bile gerçek değildir. tam ve koşulsuz teslimiyet bize belirsizlikleri bile sevdirir.

ne anladın yurdagül, ne anladıııığğııınnnnnnnnn?
yurdagül, şakacı bir kızdı. hayatı kardeşine küçük komplolar düzenleyip onla dalga geçerek anlamlandırıyordu. ta ki dalgakıran anası sahneye girip yurdagülü püskürtene kadar. ve sorguladı yurdagül. hayat neydi? hayat toplum içinde birey olamamak mıydı? birey olup kendini özgürce ifade edecek bir toplum bulamamak mıydı? hayat birey olup toplum içinde yerini bulmaktı. o zaman dans.

hala bekliyor musun gerçekten anlamak için?
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim