bu da sanatını konuşturduğu dizlerinden birisidir. açık, net, doğrudan kendini ifade edebilen, yalın ve bir o kadar işlevsel tam anlamıyla bir şaheser.
pazartesi salı çalışma günüm,
çarşamba ikide bir toplantım var
perşembe, cuma karışık günüm,
cumartesi günü gelebilirsin.
pazar günü gel, cumartesi gel
pazartesi gelme, benim işim var.
ocak, şubat, mart dert ayım benim
nisan ayında başka işim var
mayıs, haziran hiç belli olmaz
ağustos ayında gelebilirsin
eylüllerde gel, ekimlerde gel
aralıkta gelme benim işim var.
11. sınıftaydık bölüm seçince de sınıflar karıldı haliyle. henüz yeni sınıfımız olarak hiç kimseyle maç yapmamıştık. diğer sınıflar kendi aralarında yapıyorlar ama.
11-c diye bir sınıf var. duyuyoruz namını geleni gideni yeniyorlar. milleti yene yene sıra bize geldi nihayetinde. maç teklif ettiler bize. bizim nasıl top oynadığımız bilmiyorlar. işin kötüsü biz de nasıl top oynadığımız bilmiyoruz hiç denemedik ki kendimizi. sadece beden dersinde makarasına koşturuyoruz topu. dedik ne yapalım ne edelim, boğulacaksak büyük denizde boğulalım düsturuyla kabul ettik. bir grup da kurduk whatsapptan motivasyon videoları atıyoruz birbirimize izlemeden gelmeyin beyler falan.
gün geldi çok şükür çıktık sahaya...
27-3
insan insana bunu yapar mı ya üstelik arkadaşız da. son 5 dakikaya kadar da durmadılar. ertesi gün okulda tembhiliyoruz birbirimizi aman beyler açmayın muhabbetini duyulmasın falan ama bu skor gizli kalır mı diğer sınıflardan gören dalga geçiyor bizimle o kadar yenilir mi diye. e haklılar tabii :) o günden sonra başka takımla da maç yapmadık.
ta ki o senenin yazına kadar. bir maç daha teklif etti bize 11-c. kabul ettik dedik ter atarız olsun.
donald trump başkanken mi yoksa seçimden önce miydi hatırlamıyorum ama bir laf etmişti demişti ki:
"amerikanın savaşmaya gerek duymayacak kadar güçlü bir orduya ihtiyacı var."
bu mantığın sadece amerika'da değil birçok devlette belki de tamamında egemen olduğunu düşünüyorum.
alman açısı ya da hollanda açısı olarak bilinen, sinemada ve fotoğrafçılıkta kullanılan bir kamera tekniğidir. bir kişinin, nesnenin yahut kameranın belirlediği herhangi bir öznenin, kameranın yatay düzlemde eğilmesiyle gösterilmesidir.
pg
bilinen ilk kullanımı 1920 yapımı alman sinema filmi ''dr.caligari'nin muayenehanesi'' filmidir.
(görsel o filmden mi bilmiyorum ona göre bozmayın beni açıp da filmin içinden seçmeye uğraşamadım açıkçası)
çoğunlukla gerilim, psikolojik, aksiyon gibi türlerde tercih edilen teknik; değişimi, olası bir tehdidi, psikolojik bir bozukluğu vurgulamak ya da klostrofobik bir etki oluşturmak için kullanılmaktadır. elbette böyle bir konu sınırlaması yapmaya hacet yok, farlı türlerde farklı amaçlarla da kullanılabilir. dahiyane fikirleri olan varsa kullansın mis gibi.
eğim herhangi bir yöne herhangi bir açıda olabilir. tabi sıklıkla tercih edilen durumlar oluyor(alt açıdan dutch angle yapmak gibi) ama takılmayalım bunlara çünkü şart değil.
çeşitli kullanımlarına da çeşitli isim vermişler.
"osmanlı devleti'nde ordu hizmetlerinde kullanılmak ve kale, köprü, yol vb. inşaatta ırgat, amele olarak çalıştırılmak üzere ücretle toplanan hristiyanlara verilen isimdir."
şu an oturduğumuz apartman böyle bir apartmandır.
rus'u var, türk'ü var, arap'ı var, ingiliz'i var, fars'ı var - fars olduğundan henüz emin değilim ama öyle olduğuna dair kuvvetli delilerim var-
bir siyahi arkadaşlardan yok o da ne hikmetse bütün mahallede var.
olası bir apartman toplantısının birleşmiş milletler genel kurulu gibi olmasını bekliyorum. bu kadar çeşitlilik bir orada var çünkü.
brek brek: siyah kardeşlerden de varmış. maşallah yav
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.