bedthebed yazar profili

"call me by your name and i'll call you by mine".
insanın kalbini kırıyor bu film, bitince boğazınız düğümleniyor.

içimi titreten biricik aşkım kaya scodelario'nun başrolde kat baker'ı oynadığı 10 bölümlük netflix dizisi. kaya, kat'in manik epizoda girdiği bölümü o kadar iyi oynamış ki o kontrolsüz enerjiyi ekran başında ben hissettim.

gürültü elbette. "bu sabah güzel uyandım biraz meditasyon yapayım sonra kitap okurum, oh hava ne güzel yaşamak harika bir şey lalalala" modunda uyanıyorum sonra sanki koskoca haftada başka gün yokmuş gibi tak tak tamirata başlıyorlar. huzur muzur kalmıyor.

aa kesin jane austen kitapları gibidir beklentisiyle başladığım, beklentimin %50'sini karşılayan dizi.

bu şarkının
"i'm going back to 505
if it's a seven hour flight or a forty five minute drive
in my imagination, you're waiting lying on your side
with your hands between your thighs" kısmından esinlenerek bir hikaye yazmıştım.
kahramanımız karısını kaybettikten sonra uyuşturucu batağına düşmüş, uyuşturucunun onda yarattığı halüsinasyonlarla karısını ziyaret ediyordu. 7 saatlik uçuş lsd, 45 dakikalık sürüş ise ottu. tabii en sonunda sokaklara düşüyor, 7 saatliklerle yetinemeyip altın vuruşla karısının yanına gidiyordu. ölüm anını şu şekilde yazmıştım:
"şimdiyse bir sahilde yürüyor, yaşlı ve sönük. hava bulutlu ve yer yer şiddetli bir fırtınanın kopacağını haber veren gök gürültüleri duyuluyor. yaşlı sam hala yürüyor, çıplak ayaklarının kumda bıraktığı izleri kıyıya vuran dalgalar siliyor. burada da mı iz bırakamıyorsun sam, seni beceriksiz bunak! sen bir hiçsin, hiç! sam yürüdükçe hava daha da kararıyor, okyanusun -ya da denizin, bilmem- suları hiddetini arttırıyor. sam en sonunda duruyor ve durduğu anda fırtına başlıyor. sam kollarını göğe kaldırıyor ve fırtınayla coşan dalgalar onu yutuyor, geriye muhteşem bir karanlık kalıyor. yok, artık burada hiçbir şey yok!".

bir gün önceden arkadaşlar aranır, sabahın erken saatlerinde buluşulup bir kütüphaneye gidilir. kütüphane, özellikle seçilir çünkü bilinir ki bir kafeye gidilecek olsa goygoydan ders çalışılmaz. sabah 8'de girdiğiniz kütüphaneden akşama doğru yorgun argın çıkar, ucuz bir mekanda (öğrencisinizdir çünkü) yemek yer ve evlere dağılırsınız.
özledik vallahi.

7 mayıs 2021'de satışa sunulacak olan korku oyunu. ayrıca 2017'de çıkan re7: biohazard'ın devam oyunu niteliğinde. mia ve ethan karakterleri bu oyunda da var.
trailer'ı buradan izleyebilirsiniz

geçmiş olsun. art arda birkaç kere olmuş sanırım.

şaka gibi ülkeyiz yemin ediyorum ya.

osuruğu akıllarda yer edinmiş spiker.

zeytin. 1 kg zeytin 50 tl olabilir mi allah aşkıma ya? ege'de gezdiğimiz o zeytin bahçelerine dolu mu yağdı noldu?

ağırlığı altında ezilirsiniz ama huzurlu bir uyku sizi bekler. naftalin kokusu ilk başta rahatsız etse de bir süre sonra burnunuz duyarsızlaşır.

kadın düşmanı yobazın tekidir. nefret kusmaktan bıkmadı bir türlü.

bu sabah rüzgarın yaz rüzgarı gibi ılık ılık estiğini fark etmemle kendini hissettirendir. ülkeler acil önlemler almazsa sonumuz iyi değil.

bu ülkede artık hiçbir şeye güvenemediğimden buna da inanmıyorum. (maalesef)

yiyin tamam mı her canlıyı yiyin! her canlıyı tüketin. güzel hiçbir şey kalmasın dünyada.

hayatın sırrını çözmüş gibi davranır, siz daha gak demeden okudukları b*ktan kişisel gelişim kitaplarından cümleler satarlar. ted konuşmalarına bayılırlar.
"dostum risk almadan olmaz. girişimci ruh lazım. yazılım öğren pythonla başla bak. udemy'de bir sürü ders var." (ben bilmiyorum sanki. sağ ol ben tavsiye istemeden tavsiye verdiğin için)
"hayalini yaşa dostum."
"always smile."
akıllara umut sarıkaya'nın y**rk gibi adam karikatürünü getiren insandır.

çok çirkin bir hareket bence.

ekşide ağzından b*k akan kitle buraya da gelmiş, belli oldu. feministlerin uğramayacağı başlıklar yazmış biri bir de.
görüyorum ki antifeminist olmak moda olmuş, kadın erkek eşitliğini savunmak suç olmuş. gördüğünüz feminist kadınlara feminazi diyerek feminizmi kriminalize ediyor ve feminist olmayı olağandışı hale getiriyorsunuz.
itle kopukla takılmasaymış o zaman diyerek o kana siz de elinizi buluyorsunuz. itle kopukla takılan ölmeyi hak etmiş gibi bir algı yaratıyorsunuz. ekşide bunlardan kaçarken kafada bunları görmek... ne diyeyim ben? derdimizi anlatmaktan yoruldum bu primatlara.

kafa sözlük keşke morlu sarılı olsaydı çok güzel olurdu. mor ve sarıya bayılırım bu arada.