blackhero yazar profili

belki de var !

aşağı yukarı 20 sene önce, aktüel dergisinde bir eşcinsel röportajı yayınlandı. raportajda geçen şu cümle çok enteresan gelmişti. "gündüzleri elinde tesbih takım elbise ile gezen, akşam yanıma gelip soyununca içinden kadın iç çamaşırı çıkan kaç tane ağır abi var bilemezsiniz"

küçümsemek yada ayrimcilik olsun diye yazmadım. bizim ülkemizde her konuda olduğu gibi bu konuda da mahalle baskısı var tabiki. herkesin kendi tercihidir diyebilmemiz lazım.

bugün bir milletvekili eşcinsel çıksa, siyasal islamin ekmeğine bal sürülmüş olur.

tek bir kanun çıkarıyoruz ve yüzde yüz uyguluyoruz.

bugünden sonra yalan söyleyeni ...........

kaç adım atinca, kaç tl ye denk gelen bağış oluyor bilinmiyor.
tahmini bir ay yürüyorsun 5 tl bile etmiyor.

kimi mesaj yağmuruna tutayım, kime asılayım kestiremiyorum başlığı. aslında kadınları pembe erkekleri mavi yapsanız, rahat rahat "merhaba tanışabilir miyiz" mesajlarını seri şekilde atabilsinler.

klasik, sorumluluğu başkasına atmak için ortaya atılmış tiyatro mizanseni. yersen.

biri ölünce evde iki telaş olur, biri defin işlemleri diğeri yeme içme. aman taziyeye gelenler aç kalmasın. biri öldüyse kesin eve gelenleri doyurmak lazım !
menü de tatlı olarak genelde tulumba olur.
pide yaptırılır kıymalı, ayran.
yada etli pilav.

karinlar doyunca ne iyi insandı diye konu açılır, sonra döner dolaşır siyaset başlar. o ara çaylar gelir.
neredeyse bugünde biri öldü ohh yedik içtik havası olur.

sonra herkes evinde gider kalanlar tekrar vefat edenin arkasından ağlar. yedisinde kirkinda elli ikisinde hep yeme içme telaşı.

ölen kişi mezardan çıkıp "öldüm ben öldüm ne yeme derdine düştünüz" dese yeri var.

kendi ülkesinde din eğitimi vererek, en çok ateist yetiştiren okullar olarak olabilir.

benim her şeyim var, başkası beni ilgilendirmez diyip kenara çekilecek kadar şerefsiz olmayandır.
elbette zengin olup ta, insanların genelinin durumunun kötü olduğunu dile getirmek gerekir. insan olmak da bunu gerektirir.

başlığı açan kendi kalesine gol atmış.

sizi toprağa tohum diye ekenin .........

kitap okumuyorum ve eksikliğini hissetmiyorum.

sizin gibi okul okumadık, hayat okulundan mezunuz biz.

hükümete yanlama şarkısı diyelim.

2000 li yılların başında, ilk gittiğimde şöyle bir şehir merkezinde gezdirdiler, sonra benden eskiler özet geçti.
sağında kalesi
solunda kulesi
ortada boklu deresi.

gerçekten de öyleydi, bı tarafa bakıyorsun kale, bı tarafta kule, ortada akan ince bir dere.

şimdiyi bilmem ama kastamonu da o zamanlar her gün ayrı bir efsane yemek yiyecek yer bulurdun. hem karnın hem gözün doyardı. bir de nerde ne yersen ye peşine hemen çekme helva ikramı gelirdi.

birde nasrullah camiinden su içen illa kastamonu'ya bir kere daha kesin gelirmiş derler. ben gitmiştim ikinciye.

para kazanmak, etkileşim almak için kadının çirkinliği ve bir suç üzerinden reklam yapmak. gerçekten para için babasını bile satar lafını doğrulamış bu reklam.
herşey para değildir, herşey beğeni değildir.
bu başlığın olmadığı gibi. ilgi çekmek için başlığın böyle atılması da aynı mantıktır.
dünya bok olmuştur.

sadece siyasiler değil, iş hayatında da yöneticiler işi bok ettiğinde, zarar edildiğinde bu dönem birbirimize destek olmalıyız diye başlar cümle.
kimse zam istemesin demenin başka bir yoludur.

işte seninde bir oy hakkın var, benimde. ve sen bu durumdaki yanlışı anlamayacaksın.

bir kere başlık yanlış olmuş. suriyeli olduğunu belirtmeye gerek yok. suriyeli de olsa, türk de olsa bu suçtur. özellikle suriyeli kız diye belirtmek olmamış.

kılıçdaroğlu bu ankette de kaybetmiş.

yıllar önce çözülmüş bir açığı var bu coğrafyanın. din ve türklük.
baktın etraf karışıyor büyük sıkıntılar var, hemen birini at ortaya türklük desin, müslümanlık desin, konu hemen kapanır. büyük bir güruh da bu söylemin peşinden gidip bağırsın cagirsin, ohh kurtardılar türklüğü de müslümanlığı da.

ama kullanıldınız ey halkım. sizi bunlarla meşgul ederken her seferinde sizi hep başka bir karanlığa soktular.
kızlarımızı üniversiteye göndermeyin, cahil kalın biz ne dersek inanın moduna girdiniz.

üniversiteye gidenlere zihinsel olarak aşağılık bir imada bulunanlar, cennete gitmek için kendini, eşini, anasını, abisini, kardeşini kimlere veriyor okuyun ki, bu ülkenin en masumunun üniversitesi öğrencileri olduğunu anlayın.

ismail saymaz dan (bkz: sehvetiye tarikatı)

bu entry ve altındaki yorumlardan şunu anlıyorum;bu haber ile dalga geçerek, bizim ülkemizde olsa kimse evlenemez geyiği yapanların en az yarısının çarpım tablosu eksiği vardır.