çamaşır suyuna yatırılmış zenci yazar profili

istanbul'da her yerde billboardlara cikmis, 30 agustos tarihinde açılacak olan ama sadece belli platformlarda yayın yapacak kanal.

seviyormuş gibi olmak, sevmeye çalışmak gibi belirsizlikler karşı taraftan çalmaktır.

aşk, mantık mı yoksa gönül ile olan bir şey mi diye sorduğumuzda herkesin farklı bir görüşü vardır belki ama ekseriyetle bu işin mantık, beyin işinden çok gönül işi olduğunu kabul eder.

konu gönül olduğunda kimi seveceğimiz, kimden nefret edeceğimizi asla kestiremeyiz! tam burada neşet abinin kalpten kalbe bir yol vardır görünmez sözü devreye giriyor ve o yolda insan başlıyor yavaş yavaş yürümeye.

bir escorta aşık olmak işte burada başlıyor tam olarak, neyini sevdim, neyine gönül verdim bilmem diye kendinizle sohbet ederken mantığı devreye sokmaya çalışırsınız ama hep o acil durumlarda asla çalışmayan mekanizma gibi beyniniz asla devreye girmez.

zaten aşk kavramında beyni belki olaya katmamak lazımdır cunku devamında gurur, hırs gibi durumlar ortaya çıkar ve mutlaka aşkı bozar beyin denilen yapı.

insan bir escortu,hadi sizin deyiminizle bir hayat kadınını sever mi? bence sever.

sevdiğim birisine küstüğüm zaman her şeye küseceğim.

ne kadar güzel bir his değil mi?
çünkü; hepiniz sevdiğiniz insan tarafından merak edildiğinizi düşündünüz.

kolay eriştiğiniz, elinizin altında gördüğünüz insanın sizi merak etmesi ve sizin "beni darlıyorsun, boğuyorsun, hareket alanı bırakmıyorsun" şeklindeki kaba çıkışlarınız, onun ruhunu yaralayışınız aslında hiç aklınıza gelmedi değil mi?

evli biriyle ilişki yaşayan kişidir.

kadın veya erkek farketmeksizin evli olan boşanacağını söyler ve diğer taraf buna inanmasa bile inanmış gibi yaparak ilişkilerine devam eder, bazıları ise ne istediğini bildiği için ikinci kişi olmayı kabul etmez ve ilişkiyi sürdürmez.

zaman.

alınabilecek her şeyi zaten isterse kendisi elde edebilir ama zaman öyle değildir.

zaman kısıtlıdır ve siz kendi zamanınızdan ona ayırdığınızda biraz anlayışlı biriyse bunu anlayacaktır.

elinde olan imkanlarla yapılabilecek şeyi yapmıştır.

hatır için çiğ tavuk yenilir.

hiç evlenmemiş biri olarak evliliğin degil, kişilerin ölçüsüz tutumlarının aşkı öldürdüğünü düşünüyorum.

vefakar olan bir zaman sonra cefakar olmaya başlıyor çünkü ölçüsüz sevmek, birlikteliği bozmamak için cabalamak karşı tarafta farkındalık oluşturmak yerine üstünlük duygusu oluşturuyor ve kırıp dokulmelerden yorulan taraf yavaş yavaş soğuyor.

fuckbuddy müessesi değilse yahut para karşılığı yapılan seks değilse gerek kadın, gerekse erkek adına gönül kırıcıdır diye düşünüyorum.

cinsel birlikteliklerde duygu eşitliği bu yüzden gerek.

her şey eskiden daha güzel değildi sizin düşünceleriniz artık daha fesat ve bu enerjideki insanları kendinize çektiğiniz için artık güzel gelmiyor.

neydi bize eski günlerin güzel olduğunu düşündüren?
siz düşünceleriniz paralelinde insanlara güzellikle muamele ederseniz yine günler size güzel gelecektir siz içinizi karartırsanız hep eskiyle yeninin dillemasını içinizde yaşayacaksınız...

gül reçeli.
25 yıldan fazladır yemedim herhalde. bir yerde karşıma da gelmedi, gördüğüm halde almadığım da oldu.

kerem, ferhat, ve mecnun dururken bize tanımlaması pek düşmez gibi geliyor.

cemal safi aşkın ağzından kendini tarif ederken, yunus emre "yaradılanı hoş gördük yaradandan ötürü" diyor..

benim aklıma yatan en net tanımı ise.
"bir insana olan aşk,ilahi aşkın antrenmanıdır" sözüdür.

spor yapın.
ne kadar çirkin olduğunuzun ehemmiyeti yok, dik bir duruşla size karşı olan yargının yarısını düzeltirsiniz geri kalan her şey için visa yeter.

iyi bildiğimiz tiplerdir.
dizilerde, sarı yağmurluklu balıkçı, deniz kenarı yahut ıssız bir tepede birilerinin ayda yılda bir uğradığı yaşlı adam, kıraathaneye giderken ayakkabının topuklarına basıp mahalle çocuklarından top isteyen, kıraathane içinde okeyin tekini alnına yapıştırıp ikinci okeyi bekleyen abilerimizdir bunlar.

bende diğer 11 burçtan olsam inanmaz, inanmamayı seçer hatta reddederdim ama maalesef burcum inanmamaya elverişli değil.

bu tür aktiviteler neden spor sayılıyor anlayamıyorum.

ata binmek, motorlu araç kullanmak, taşlı oyunların çoğu bence spor kategorisinden çıkarılıp sadece hobi, etkinlik gibi adlandırılmalı.

gectiğimiz aylarda bir araştırma yapılmış ve araştırma sonucunda güzel bulunan insanların iş kapma, işte önlerinin açıldığı tespit edilmişti.

şimdi burada bir mesleğe yüklenmek olmaz bugün baktığınız zaman patronlar, yöneticiler hatta uzağa gitmeden bakınız, bizler bile yapıyoruz.

kardeş payı dizisinde kartal karakterinin bir sahnesi vardı "hayat çirkinler için gerçekten çok çirkin" diyerek ağlıyor, odadan çıktığında konuşma yaptığı kişi gülümsüyordu.
işte o gülümseyen karakter haluk levent'in bir şarkısında dediği gibi " köyde ağa evde koca, okulda hoca ..." yani özetle kim ayırmıyorki.

kendisine saygısı olmayan bir kadına saygı albümü yapmak mı? harika pr bence, nekrofili bile denilebilir.

vefa... gerisi bir sekilde hallolur.