celebrant yazar profili

celebrant kapak fotoğrafı
celebrant profil fotoğrafı
rozet
karma: 11083 tanım: 648 başlık: 125 takipçi: 144
çekilişe yanlışlıkla katıldım. mobil uygulama kullandığım belli olmuyordur umarım :))

son tanımları | başucu eserleri


sabah üç gibi sokakta yürüyen gizemli şahıslar

simülasyonun bir açığı vardır ve o da bu insanlardır. gece üçte, sabah beşte, bir köprünün girişinde ya da parklarda denk gelebilirsiniz bu insanlara. bazıları sürekli yürüyor, bazıları hep düşünceli, bazıları da şarkılar mırıldanıyor. nereye giderler, ne düşünürler, ne mırıldanırlar kimse bilmiyor. sadece varlar.
devamını gör...

boşanmak

toplum tarafından çok basite alınan evlenme eyleminin, toplum tarafından çok büyütülen sonlandırılması hali.
devamını gör...

yaşamak

sevmediğimiz duygulara ansızın bir kuyuya düşer gibi yakalanırken, sevdiğimiz duygular için yokuş çıkmaktır.
devamını gör...

kuş beyinli olmak

kuşlar, kafalarını bir kulak gibi kullanarak sağdan ve soldan gelen frekans farklılığını saptamak suretiyle duyar ve bazı kuşlar da bu frekansları kaydedip karşı cinsi etkilemek amacıyla kullanırlar. kuşlarınki bir anlama değil, taklit yeteneğidir. bir kuşa marx dedirtebilirsiniz ama onunla diyalektik materyalizm konuşamazsınız.

bu durum bazı insanlar için de geçerlidir. çocukken anlamları değil kelimeleri öğrenir ve taklit ederiz. anne ya da baba kelimelerini biliyor olmak, çocuğun annelik veya babalık hakkında bir şeyler bildiği anlamına gelmez. ve bu taklit yeteneği, yaşlanıp ölene dek baki kalır kimisinde. yetişkin insanların din, siyaset, etik, ahlaki değerler gibi konuları tartışamamalarının yegane sebebi, aslında ne konuşmakta olduklarını bilmemelerindendir.
devamını gör...

kişilik

bütünleşmiş kişiler birey haline gelir. ama toplum, sizin birey olmamanızı ister. size bireysellik yerine kişilik kazandırır.
kişilik sözcüğünün kökeni, persona’dan gelir. persona, maske demektir. yani toplum, size kim olduğunuza dair sahte bir kimlik verir. bir oyuncak sunar. siz de bu oyuncağa ömrünüz boyunca sarılmayı sürdürürsünüz.
devamını gör...

tanrı öldü

görünüşte her şeye gücü yeten insanlar olmamıza rağmen gitgide güçsüzleşiyoruz. artık kontrol edebildiğimize inanıyoruz. ne var ki biz de kontrol ediliyoruz. bir zorba tarafından değil, şeyler tarafından. koşullar tarafından. iradesi ve amacı olmayan insanlar olup çıkıyoruz. ilerlemeden ve gelecekten söz ediyoruz. oysa ki gerçekte hiç kimse nereye gittiğini bilmiyor. hiç kimse gidişatın nereye doğru olduğunu söylemiyor. ve hiç kimsenin bir ereği yok.

19. yüzyılda pekala “tanrı öldü” denilebilirdi. 20. yüzyılda ise insanın öldüğünü söylemek gerekir.
devamını gör...

baruch spinoza

''hiçbir kişi, rızasıyla bir şekilde karar verme hakkını başkasına devredemez ya da böyle bir şey yapmaya zorlanamaz. bu nedenle, aklı kontrol altına almaya çabalayan devlet, zalim olarak kabul edilir.''

stanford üniversitesi'nin yayınladığı spinoza biyografisinde kullanılan motto.
devamını gör...

corona virüsünün şekillendireceği yeni dünya düzeni

virüs yayılmadan önce, birçoğumuz maslow’un ihtiyaçlar piramidinin ortalarında mücadele veriyorduk. fizyolojik, güvenlik ve sosyal ihtiyaçları nispeten karşılanmış bazı değer verilme/saygınlık ihtiyacımızı ve kendimizi geliştirme ihtiyacımızı ön plana alıyor, bir yandan ne kadar akıllı, zeki, duyarlı, çalışkan olduğumuzu kendimize ve çevremize ispatlamaya çalışırken, diğer yandan da vücudumuzu ve beynimizi geliştirmenin yollarını arıyorduk.

virüs bir anda gelip hepimizi ilk basamağın dibine geriletti. hepimiz sadece güvenlik ve fizyolojik ihtiyaçlarımıza odaklandık. bu noktaya hiç de alışık değiliz haliyle de kafamız karıştı. bir otorite aradık. sırf bilgi veriyor diye durup dururken bakanı falan övmeye başladık. adam da şaşırdı haliyle.

fakat bir nokta var ki benim aklımı çok kurcalıyor. virüsün ünlülere, zenginlere, başarılı insanlara; yani daha üst sınıflardaki insanlara da bulaşması bir ‘’eşitlik’’ havası yarattı. bir gazeteci de bu durumu şöyle yazdı. ‘’pandemi ortaya çıkıp bir de can almaya başladığında siyasetin de, hırslarımızın da, paranın da, şöhretin de ne kadar anlamsız olduğu görülüyor.’’ bence durum bunun tam tersi.

öncelikle siyasetin en anlamlı olduğu noktadayız. karar alıcıların merhametine ve basiretine kaldık. bir cümleleriyle karantina kararı alınacak, bir cümleleriyle insanlar işlerine devam etmek zorunda kalacak, bir cümleleriyle sosyal haklarımız korunacak veya darbe alacak.

siyasi sebeplerden ötürü fakültelerimiz evrim karşıtı profesörlerle doldu, oysa bugün evrimin ispatı olan bir virüsle savaşıyoruz. keşke siyasi mücadelemiz konusunda daha hırslı olsaydık da, virüsü böylesine anti bilimsel bir ortamda karşılamasaydık.

paranın da en önemli olduğu noktadayız. zenginler dükkanlarını kapatıp kendilerini bodrum’a attılar bile. bugün sahada hangi zengin vatandaş mücadele ediyor? kargolarımızı zenginler mi getiriyor? her gün binlerce insanla temas haline olmak zorunda kalan market kasiyerleri zengin mi? paraları olsa bu işi yapmaya devam ederler miydi?

büyük tehdit altındaki hastane, adliye, eczane, emniyet personelleri zenginlerden mi oluşuyor? açıklanan önlem paketlerinin %90’ı bile zenginlerin durumunu korumakla ilgiliydi.

şöhret de daha önemli olamazdı sanırım. şöhretli sporcular, şarkıcılar, politikacılar vücutlarında herhangi bir hastalık göstergesi olmadığı halde yüzlerce kez test edildiler bile. oysa hastalık emareleri gösteren yüz binlerce insan test edilmeyi bekliyor.

virüs adil olabilir ama toplumumuz değil.

ikisini karıştırmamamız gerekir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim