virüs yayılmadan önce, birçoğumuz maslow’un ihtiyaçlar piramidinin ortalarında mücadele veriyorduk. fizyolojik, güvenlik ve sosyal ihtiyaçları nispeten karşılanmış bazı değer verilme/saygınlık ihtiyacımızı ve kendimizi geliştirme ihtiyacımızı ön plana alıyor, bir yandan ne kadar akıllı, zeki, duyarlı, çalışkan olduğumuzu kendimize ve çevremize ispatlamaya çalışırken, diğer yandan da vücudumuzu ve beynimizi geliştirmenin yollarını arıyorduk.
virüs bir anda gelip hepimizi ilk basamağın dibine geriletti. hepimiz sadece güvenlik ve fizyolojik ihtiyaçlarımıza odaklandık. bu noktaya hiç de alışık değiliz haliyle de kafamız karıştı. bir otorite aradık. sırf bilgi veriyor diye durup dururken bakanı falan övmeye başladık. adam da şaşırdı haliyle.
fakat bir nokta var ki benim aklımı çok kurcalıyor. virüsün ünlülere, zenginlere, başarılı insanlara; yani daha üst sınıflardaki insanlara da bulaşması bir ‘’eşitlik’’ havası yarattı. bir gazeteci de bu durumu şöyle yazdı. ‘’pandemi ortaya çıkıp bir de can almaya başladığında siyasetin de, hırslarımızın da, paranın da, şöhretin de ne kadar anlamsız olduğu görülüyor.’’ bence durum bunun tam tersi.
öncelikle siyasetin en anlamlı olduğu noktadayız. karar alıcıların merhametine ve basiretine kaldık. bir cümleleriyle karantina kararı alınacak, bir cümleleriyle insanlar işlerine devam etmek zorunda kalacak, bir cümleleriyle sosyal haklarımız korunacak veya darbe alacak.
siyasi sebeplerden ötürü fakültelerimiz evrim karşıtı profesörlerle doldu, oysa bugün evrimin ispatı olan bir virüsle savaşıyoruz. keşke siyasi mücadelemiz konusunda daha hırslı olsaydık da, virüsü böylesine anti bilimsel bir ortamda karşılamasaydık.
paranın da en önemli olduğu noktadayız. zenginler dükkanlarını kapatıp kendilerini bodrum’a attılar bile. bugün sahada hangi zengin vatandaş mücadele ediyor? kargolarımızı zenginler mi getiriyor? her gün binlerce insanla temas haline olmak zorunda kalan market kasiyerleri zengin mi? paraları olsa bu işi yapmaya devam ederler miydi?
büyük tehdit altındaki hastane, adliye, eczane, emniyet personelleri zenginlerden mi oluşuyor? açıklanan önlem paketlerinin %90’ı bile zenginlerin durumunu korumakla ilgiliydi.
şöhret de daha önemli olamazdı sanırım. şöhretli sporcular, şarkıcılar, politikacılar vücutlarında herhangi bir hastalık göstergesi olmadığı halde yüzlerce kez test edildiler bile. oysa hastalık emareleri gösteren yüz binlerce insan test edilmeyi bekliyor.
virüs adil olabilir ama toplumumuz değil.
ikisini karıştırmamamız gerekir.
devamını gör...