sissy hankshaw yazar profili

#3486406
günaydınlar
sözlükle ilgili saçma sapan bilgiler vermeye geldim. karma ve madalya sistemi bence sözlük ilk açıldığında, 2 cümle goygoy yapan yazar bolluğu yüzünden sözlükte 2 gram da doğru düzgün içerik olsun amacıyla ve insanlar yazsın da arama motorunda görünelim yav kafasıyla kurulmuş teşvik sistemleri.

madalyalar verilirken editörlerin beğenip beğenmemesi gibi bir durum da söz konusu değil. bir zümrenin de bir şeyi değerlendirdiği yok yani. 3 şeye bakılıyor:
1- özgün mü?
2-kaç kelime?
3- bilgi veriyor mu?

bu kadar tüm kriterler. o konu hakkında iyi kötü bilgi vermişse, belirli bir kelime sayısının üzerinde ise (yanlış hatırlamıyorsam 150 idi) ve de bir yerden copy paste değilse alıyor madalyayı. yorumsal süslemeler ve üslup falan hiç etkili değil bu işte.

başta saçma bulmuştum ama madalya sistemini seviyorum. şu yüzden seviyorum, bir profile girdiğimde madalyalı tanımlar'a tıklayarak kolayca o kişinin uzun uzun ve hevesle yazdığı konular neler pıt diye görme imkânı oluyor.

ikisinin de bunun dışında hiçbir şeye bir faydası yok.
4 yılın sonunda madalya alan tanımları ben dahil toplam 7 kişi okuduğu, kimse uzun uzadıya bir şey de yazmadığı ve de bakkalda alınabilir bir şey de kalmadığı için ben karmalarım ve madalyalarımla göt gibi kaldım.

keşke gerçekten yazarlara eft yapabilsek.

günaydın sözlük
günün ilk kahvesini yaptım. (tik)
buukstagram fotisi çektim. (tik)
sigara yaktım (tik)
müzik açtım (tik)

bok gibi bir sabah oluyor pms ve de ülke yüzünden. uyanamıyorum. uyanabilirsem kitap okuyacağım.


mart ayı boyunca yalnızca 1 kitap okumuşum.
bu vesile ile i will battle for the sun diyorum. burada hava kapalı, herkese güneşli günler diliyorum.

talihsiz bir insandır ama hiç iş bulamamış insan kadar talihsiz değildir.

her şey bok gibi zaten ülkede.
temiz bi çöküş iyi olabilir. ne olacaksa da olsun zaten. bazen gerekiyor bazı şeylerin ters gitmesi de.

ben işsiz kalan için oh oldu demem. malum partiyi destekleyen kişi işsiz kalsa dahi demem. ama çok üzgünüm, işsizlik nedeniyle intihar eden insanlar var bu ülkede. yılan niçin bize dokunmayınca bin yaşasındı? işsizlik hep sorundu.

ekonomi de hep sorundu. her şey mükemmeldi ve insanlar boykot edince boka sardı gibi bir durum yok ortada. lütfen böyle bir algı yaratılmasın.

bayramı tutuklanan ve dövülen çocuklarının salınmasını bekleyerek geçiren anneler olmuş. ne yapacağız? ben de o anneleri hatırlatmak istiyorum.

insanlar ne zaman haklarını savunmak isteseler bir şey ilan ediliyorlar. oysa ki eylem yapmak da, boykot da, grev de, hepsi her şey vatandaşlık hakkımız, oy kullanmak gibi.

o yüzden yarın öbür gün işsizlik buhranı haberleri pıtlarsa kimse ama kimse boykotu suçlamasın. bu memlekette iş bulamadığı için kafasına sıkan insanlar her daim vardı. o zaman sistemi ve otoriteyi suçlamayan, bu gün diktaya verilen tepkiyi günah keçisi yapmaya kalkmasın.

bu ülkede soma faciası gibi bir şey oldu, insanlar an be an öldü göz göre göre. bu ülkede devlet eli ile öldürülen gençler oldu. bu ülkede yurt asansörü düştü arkadaşlar :d. bu ülkede her gün ihmal ve kötülük yüzünden birileri ölüyor. insanlar yazı yazamaz oldu, düşünce ve ifade özgürlüğü yok bu ülkede. herkesin insanlık haklarını gasp eden bir hükümranlık var.

şimdi ema ekonomiye zarar, ema çalışana yazık diye duygun sömürüsü yapmaya kalkışılmasın.
biraz içinizde yaşayın ikiyüzlülüğünüzü.

bir not, bunları yazarken başlığı açan yazarı hedef almıyorum. ben genel olarak fikirlerimi beyan ediyorum. kimseye sataşma derdim yok. bir kişiye değil bir gruba sesleniyorum.

ileri görüşlü olduğumdan, benim yapacağım iş değildir.
kitabımı, rujumu, allığımı, her şeyimi aylar ve hatta seneler öncesinde stokladım.
bir not: sadece kola dökmekle kalmadım, camide meme açıp* sanat eserlerine çorba da fırlattım. büyük düşün, anarşi akıyo kanımızda deli deli.

#3485171
onlar da kendi ifade özgürlüklerini kullanmışlar, kulağıma sölediler.

mümkün değildi madem ellerinde d&r poşetleri ile espressolaba koşmasalardı :d.
hadi bakalım cahiller bari kitapçı gezilmiş olundu.

göz kanatan deli işi hırka bitti...

biraz eziyet bir iştir.
ben banyodan önce yapıyordum. son zamanlarda saldım bu işleri.
kil maskesi osuruk gibi kokması nedeniyle de baş ağrımı tetikliyor zaten

ne kutlu bir yazardır o.
ben de bi kısmından yenice haberdar oldum. deliler kendi içlerinde fraksiyonlara falan bölünmüş kıytırık sözlük camiasında güçlü hissetmek için.
köylü ablamın "hiç biriniz umrumda değilsiniz" pozu keserken magazin muhabiri gibi dedikodu kovaladığını beyan etmesi ve tabii ki chatgpt yardımı almamızı tavsiye etmesi elbette ki bana sürpriz olmadı, bir parantez içinde belirteyim.
işte yani örneklem burası, köy gibi düşünebilirsiniz.
matah bir şey yok, ayşe mehmete bunu demiş, onu duyan veli ahmete saldırmış tadında olanlardan kim kime atlamış onun çetelesini tutmaya kadar çeşitlenen bir yelpaze mevcut.

avemaria hanıma ve deli 31cilere söylemek isterim.
öncelikle hanımefendinin burada kalıcı olacağını zannetmiyorum * ama umarım olur.
ilk linç girişimini sabırsızlıkla bekliyorum, çünkü bu tarzını korur ise bu fırsatçı ikiyüzlüleri itina ile kudurtur. anladığım kadarıyla kendisine kimin ne diyeceği ile alakalı biz birkaç kadın yazarın kapıldığı boktan kaygılara kapılmıyor. bu tavrını da imrenerek gözlüyorum.
örnek de alıyorum.

yüzsüzlük değildir bu arada.
editörler memnun o müracaatlardan çünkü işlerini kolaylaştırıyor.
hiç yapmıyordum, aynı nedenle yapmaya başladım ben de.
özellikle meta girilmesi gereken yeni bir başlık değilse arada kaynıyor.
oraya yazmayan "cool" yazarlar da tanım yazdıktan 7 dk sonra darlıyor editörleri madalyam nerde diye bu arada.
herkes oturup beklemiyor yani, insanların takdiridir, okuyunca verirler diye.

-ya mühendisler mal zaten boşver.
+abla ben de mühendisim.

ulan dlsjfkle.

#3476076
yav abla sana saldırmak istemiyorum, durmuyorsun. sözlük kalabalıklaşınca niçin seküler islamcı oldun anlamadım. gerçi zaten öyle yaşayıp başka şeyler savunuyordun o da ayrı.

sana kimse tesettürün yüzünden şeriatçı falan demedi. sana insanlar çok alakasız bir konuyu tarikat yurtlarına bağlayıp bu mecraları savunup durduğun için dedi öyle şeyler. sildin tabi tanımları. o zaman da fırladın ortaya "tesettürlüyüm diye saldırdılar" bana diye. yazsana abla ya açık açık kurumlarda gerçekleşen pedofili olaylarını kıyasladım, milleti ikiyüzlülükle suçladım sonra da sapıklık beşiği yerleri savundum diye? biraz arkasında dur dediklerinin.

2 gün önce boykot yapanları ezikliyordun kendine has ironik dilinle, bu gün diyosun 1 hafta yapılsın.

fikir dediğin duruş dediğin sıkışınca değişmez öyle. değer dediğin şeye sahip çıkılır. bi de fırlamaz mısın her lince göğüs gerdim, amazon oldum falan diye cosjckd.

köylünün sevilmeme nedenleri listesi, benim görebildiklerim
-insanlara iftira etmesi
-tanımadığı kadınlar hakkında dmlerde döndürdüğü dedikodular
-seküler hemcinslerine iffetsiz yakıştırmaları yapıp durması
-doktorlar da dayağı hakediyor minvalinde söylemleri
-olmadığı biri gibi görünme çabası
-manipülatif oluşu
-insanları provoke edip edip mağdurum diye ağlaması
-sıkışınca kadın mücadelesini sanki kadın dostuymuş gibi kendine alet etmesi

abi okuma değil de edebiyatla haşır neşir bir kulüp var zaten. ben bu aralar sadece dedikodu ve öfke kusma gibi amaçlarla insanlarla buluşsam da... madem başlık hortladı bahsedeyim yeni gelenler ilgilenir belki.
(bkz: normal sözlük yazarları edebiyat topluluğu)
gerçi başlık bu mu onu da bilmiyorum da, vardır burda birileri.

eğer sözlük yönetimi bana şaka yapmak istiyosa 1 günlüğüne köylü ablamı uçurabilir. **
erişimini elinden alın demiyorum.
bana yaptınız durduk yere, kekliğimi yedirmem...

aslında akla gelen ve tepki çeken cinsel fetişizm olanıdır. o da aslında cinsellikle alakası olmayan herhangi bir beden bölümü veya eşyaya erotik ilgi duyma hali.

ya mesela şöyle bir durum okumuştum, ben de hep böyle garip şeyler okuyorum, çocuklara özgü nesnelere duyulan fetiş. bunu mesela pedofil hislerin tezahürü olarak nitelendirdikleri durumlar var. çocuğun kendisinde hayata geçemeyen dürtüsel doyumun daha risksiz ve işte kimseye zarar vermeyecek şekilde oyuncak ayıya yönelmesi atıyorum. daha önce boklu bebek bezi fetişi olan bi adamla alakalı bir makale okumuştum, orada bu durumu mesela pedofili ile ilişkilendirmediklerini yazmışlar. o yüzden çok garip bir şey bence. *

fetiş denince de ayak ve ayakkabı yalamacalar, kulak memesi emcüklemeler falan geliyor. kültürel de bir şey. bizde niyeyse ayak yaygın. japonlarda kulak ve göbek deliğinin yaygın bir fetiş nesnesi olduğunu okumuştum. abi birileri de illa ki aşağılıyor bunu. ama moda olan ve herkesin gururla söz ettiği bir fetiş var, sapyoseksüellik.

zekâ da aslında baktığın zaman cinsellikle alakalı bir şey değil. her şeyden önce cinsel çağrışımı olan bir uzuv değil. bu çok havalı geliyor insanlara çünkü işte daha kabul edilebilir ve entelektüel bir yere gönderme yapıyor. zaten onu bir fetiş olarak, gerçekten cinsel uyarıcı olarak algılayan da çok yok gibi geliyor.

şimdi şöyle, ben kadın bedenini estetik buluyorum. meme denen organ çok hoş bence görünüş olarak. ama işte bir şeyi "güzel bulmak" aslında ona "cinsel anlamda yükselmek" olmayabilir ya. kadın memesine yükselmediğimden çok eminim. tatbik ettim çünkü, boşa konuşmuyoruz. hiç böyle "içten içe homoseksüel abi" gibi düşünülmesin. benim yok öyle kendimi köşeye sıkıştırmalarım. dıştan dışa da lezbiyen olabilirdim. her neyse.

zekâ da öyle.
zekâ zaten sevilir arkadaşlar. zekâ etkileyici bir şey. niçin bir gerizekalılıktan etkileneyim durduk yere? ya ne bileyim güzel bir çiçek görünce için açılır, solmuş bir çiçek de çok dikkatini çekmez, yanından geçip gidersin. onun gibi. zekâ sevmek, zeki insanlardan hoşlanmak ayrı bir şey. onun cinsel uyaran veya haz kaynağına dönüşmesi ayrı bir şey.

abi kaç sapyoseksüel olduğunu iddia eden insan quasimodo bedeninde ve müthiş zeki, entelektüel ve de kültürlü biri ile cinsel birliktelik yaşar? allah rızası için söyleyin.

ben biriyle konuştum obezken. yav yalvarıyor adam nolur bana şans ver diye. abi sordum ben buna, hocam dedim yani standart güzellik algısının da dışındayım. yazdın allah razı olsun (instadan yazmış, tanımadığım biri) da hani muhabbet de yok. nedir yani olay neye tutuldun bu kadar dedim. diyo ki yav ben şişman kadın seviyorum. abi obez kadına şu kafayla yaklaşan beyler var: yav zaten buna yürüyen çok yoktur, kesin verir. ya böyle düşünen bir sürü deli olduğu için güzel ülkemizde, obez kadınlara da yürüyen çok var. hatta bana şu anda o kadar yürüyen yok, şişkoyken daha çok şansını deneyen oluyordu. böyle de salak bunlar işte. her neyse abi, adama sordum, dedim ama bir sürü şişman kadın var yani, daha istekli olan biri ile mi denesen dedim. öyle de kibarım. abi diyo ki ama sen farklısın. yav niye dedim, memem küçük diyeymiş abi. adam küçük memeli obez istiyor. şişman kadınların genelde memeleri de büyük oluyor diyor. hayallerini küçük memeli bir şişman olduğum için süslemişim... ama olamadı tabi.

yav böyle manyak manyak beğeniler var. ben anlıyorum hepsini. boklu bebek bezi dışındakilere de aşağılayıcı bir yaklaşımda bulunmak istemem ama boklu bebek bezi fetişi beni dehşete düşürmüştü. yani açık fikirli oluşun da bi sınırı varmış benim için de.

heves ettiğim hede. ama yaptıramadım yapay zekâya, yok o kadar sabrım. hiçbir şey anladığı da yok. canım bacım rene el attı olaya, şöyle şeyler çıkmış ortaya, bu kadar olabildi dedi:



tebrik ediyorum kendisini, bunların çeyreği kadar detaylı bir görsel oluşturmaya muvaffak olamadım ben. armysuzy de diyo ki aa şu benzemiş. çok güldüm, benzemiş dediği görseli iliştiriyorum:

abi güzel bakan güzel görür diye boşuna dememişler. bu algı farkını iyice ifade edebilmek için benim kendimi nasıl algıladığımı da ilştiriyorum:

profiline az önce baktığım yazar.
eleştirdiğin adamın ve salladığın kadınların yaptığı her şeyi sen de yaptın. seninle konuşmak istemediğini belirtmiş diye gelip ağzına geleni söyledin. adam ikili konuşmalarınızı paylaşınca herkes senin yanında durdu ve dalga geçercesine bir ekran görüntüsü de senden geldi.

adamla flört eden herkese sallıyorsun ama adamın iş arkadaşlarını botokslu diye ezikleyen de sendin. kadın düşmanı olduğunu düşünüyorum senin ben. gerçekten tacize uğradıysan buna üzülürüm çünkü böyle durumlarda hiç kimse için haketmiş demem. ama şunu sorarım, niçin seni engelleyen ve engelini kaldırdığında sana wpden sövebilen kişi sabata? çünkü senin de engelleme seçeneğin her zaman mevcut. bir başka numaradan ulaştı desen anlarım. engelimi kaldırdı sövdü diyorsun, abla bi kadın sapığını niçin engellemez?

kadınları da anlamadım. bir arkadaş taciz edildim diye fırladı ortalığa. 3 gün sonra bakın sayıyla üç, kendisi, tacizcisi ve exi hep beraber sohbet edip bira içmeye gidiyor. abicim siz nasıl şeyler yaşıyorsunuz? bir kadın hayat şartları nedeniyle kendisini taciz eden tecavüz eden biriyle aynı masada oturmak, aynı evde yaşamak zorunda kalabilir. aynı iş yerinde çalışmak zorunda olabilir. anlarım. ama hadi hep beraber biraya gidelim önerisini anlayamıyorum. senin adamı engellemeyişini de anlamadığım gibi.

sorunsal sabata mıdır bilmem. ama sen sabata çıksan bir gram şaşırmam. bence değilsen de ruh eşin. umarım bu love / hate halini tatlıya bağlarsınız o yüzden.

buradan da sabata'yı savunduğum falan sanılmasın.
yaptığı her şeyi de yanlış buluyorum. ısrarla da söylüyorum. benim derdim sabata'yı savunmak değil.

bu karının çıkıp ikide birde kadınlara sallamasına uyuz oluyorum. sen hemcinslerini değersizleştirerek var olmaya çalışmaktan başka bir şey yapmıyorsun. kezban sevmiyorum ablacım. o yüzden engelliyorum seni. beni kendinle aynı cümlelerde geçirme.

sizin gibi tiplerin her türlü tezahürü bünyemde öfke yapıyor. nefret eder bir yerde değilim. feminizm diye kadınların her var oluş şeklini savunacak da değilim. sevmiyorum bu prototipi ben. gerçekten tacize uğruyorsan da tabii ki yardıma da hazırım her şeye rağmen. başka da bir kesişim kümesi istemiyorum sizin gibi tiplerle.

senin daha popi ve kendini kabul ettirmiş cool versiyonların için de aynı şeyleri düşünüyorum. samimiyetsizlik bende nahoş duygular uyandırıyor.

burada elemanı kötülemiycem.
benim daha önceki fikirlerim değişmedi konu hakkında. isteyen baksın profilime, işsiz çok.

#3485593
hocam öyle bi yazmışsın ki bi anda aklımda şu yankılandı istemeden:


bu arada bence provokatif bir söylemdir.
bu insanların çıkıp böyle zırvalaması salak olduklarından değil. salak olsalar o kadar para cukkalayamazlar diye düşünüyorum.

bi yandan kendi embesil takipçilerini dükkâna davet ederken bir yandan da hakkımız, hukukumuz ve dahi memleket hali diye sokaklara dökülmüş herkesi tahrik eden müthiş söylemler bunlar. o kadar yandaş ve hizmet eder halde ki ve o kadar da salakça ki, insanlar o salaklığa bile dellenebilir.

hiç bence bunları kafaya takmayın.
kudurmaya gerek yok. aptallıkla manipülasyona karşı savaşta pratik yapmak isteyenleri bizim eve davet ediyorum.
sözlükte eğer pratik yapmak isterseniz bol bol fırsat sunan bir yazar var, tam bu ayarda söylemleri oluyor.
şimdi bi tane patlatırsa hemen tanırsınız kimi diyorum.

günaydın sözlük
kabuslardan ter içinde uyandım.
gerçekten iğrenç bir sabah. bu iğrenç sabaha feridun düzağaç ile başlayalım isterim: