dalarus yazar profili

buradan aslan burcu olmayan arkadaşlara duyurulur; biz egoist değiliz, insanları kırmayız, kendimizi beğeniriz evet ve bunu her insanın yapması gerektiğine inanırız. genelde çok yönlü insanlarızdır ama bunun insanların gözündeki takdir seviyesini pek umursamayız. maslowun ihtiyaçlar hiyerarşisi bizim değildir çünkü biz her zaman en üstteyizdir. şaka lan şaka, bizde insanız olum.
not=çevremdeki aslan burcu arkadaşlarım adına konuştum, diğer aslan burçları için bu genellemenin ne kadar doğru olduğu elbette ölçülemez.

sonuna 'ş' getirilirse ve iki kişi yapıldığı takdirde büyük ölçüde keyifli hissettiren eylem.

sempatik mi yoksa kibirli mi olduğuna karar veremediğim şahıs. yaptığı işlere kendi vizyonunu katması takdire şayan.

kitapları telefondan okumak bana nedense hissiyatsız gelen bir durum. altını çizmek istediğim bir söz olduğunda bunu yapamıyorum, kitabı bitirip kitaplığa geri koyma eyleminin verdiği keyfi alamıyorum. telefondan okumak kişinin tercihine kalmıştır. ben sadece derslerim için bazı makaleler ve normalde çok kalın aynı zamanda pahalı olan kitapları okumayı tercih ediyorum.

uzun zamandır almadığım bir mesajdır.

etlerin vazgeçilmez baharatı, fırında patatese de çok yakışır. marketlerde biraz daha pahalı olan dağ kekiği ile normal kekik arasında çok fark hissediyorum. dağ kekiği efsanedir.

taedium vitae=yaşamın amaçsızlığı
kinyas ve kayra kitabında kayranın çakmağı üzerinde yazan sözdür.

zamanı durdurmak ama şöyle. herkes durucak sadece ben hareket edebilicem, istediğim çoğu şeyi yapıp eğlenirdim.

akyaka
buradan
sabaha karşı
buradan
ışıklara aldanmayın burası bir tuvalet
buradan
yansımanın gücü
buradan

zira

gereksiz düşünceleri sıfırlayabilme özelliği.

yaşadığım yerde sadece bir mekanın çok iyi yaptığı guatemala kahvesi

lise 2.sınıfta biyoloji dersinin ilk sınavıydı, derse yoğun katılım sağlıyordum hocanın gözüne iyice girmiştim. sınava bile çalıştım birkaç gün önceden ve o gün geldi çattı. sınav 3.derste yapılacaktı ben işimi şansa bırakmamak adına ilk dersten oturduğum sıraya kopyaları yazmaya başladım. yazım bir doktorun el yazısından daha kötü olduğu için asla anlaşılmıyordu, hala öyle. kelebek sistemde sınav olduğumuz için sınavın olacağı yer bizim sınıfın iki yanıydı. tenefüs zili çaldı ve hemen sıramı sınav olacağım yere taşıdım, sigara içmek için tuvalete gittim geri geldiğimde millette bir telaş vardı, ne oldu diye sordum sınav yerleri değişmiş dediler. alt kata taşınmıştı sınav olacağım yer hemen sırayı alıp öğrenci selinin içinden bir hışımla alt kata hızla ilerlemeye başladım, avengers filmlerindeki kahramanlık sahnelerini aratmayan cinsten sırayı kutsal emanetimmişçesine taşıyordum. başarılı bir şekilde sınıfa ulaştım, sınav gerçekleşti ve yakalanmadan sınavımı bitirdim. birkaç gün sonra sınav açıklandı ve emeklerimin karşılığını almıştım 92. hocam sizden özür dilerim bunu yapmak zorundaydım.

en son flörtümün adı olmak ile beraber uzun süre sonra karşıma çıkan, muhabbetten keyif alma olayının vücut bulduğu insandır. çoğu insan gibi onunda hayatımdan çıkmış olması biraz üzücü bir durum.

dostoyevskinin farkında olmadan öncüsü olduğu akımdır. zamanında yazdığı eserler ileride ortaya çıkacak olan büyük yazarlara ilham kaynağı olmuştur.

cümleyi bilmemde arkadaşımın başından geçen bir olayı anlatmak isterim. mimar sinan güzel sanatlar bölümünde okuyan arkadaşımın bölüm hocası sınıftan fakirliğin resmini çizmelerini istemiş. arkadaşımda popoya örümcek ağı çizmiş. ilk duyduğumda çok hoşuma gitmişti. resim olayının büyük ölçüde bakış açısı olduğunu çok daha iyi fark etmemi sağladı. çoğu kişinin aklına geleceğini zannetmediğim bu fikrin tanıdık birinden çıkması çok hoş.

ilk olarak ölümlü dünya adlı filmde duyduğum şarkıdır. son dönemlerde arkadaşlar arasında üzerine sağlam geyik döndürdüğümüz temalardan biri haline gelmiştir. (bkz: ra ra rasputin dream of the russian queen)

tolstoy'un ivan ilyiç'in ölümü adlı eseri yaklaşık on dakika önce bitti. sırada yusuf atılgandan okuyacağım ikinci roman "aylak adam" var. anayurt oteli de şiddetle tavsiye edilir.

ben izlemek istediklerimi ekliyorum, izledikten sonra listemden kaldırıyorum çünkü kalabalık bir liste gördüğüm zaman ulan ben bunu izlemiştim bunun burada ne işi var diyorum. amacına uygun kullanıp kullanmadığımı bilmem ama benim düzenim bu şekilde.