nereden başlamam gerektiğini bilmiyorum.. zihnimde bir sürü cümle sıralı. her biri sanki beni boğuyor, içine çekiyor. şuan sanki sen beni duyuyormuşsun gibi seninle konuşmak ıstiyorum, çünkü başka nasıl içimdeki ateşi söndürürüm bilmiyorum. ancak yazarak kurtulabilirim.
beni bilirsin, severim yazmayı. eskiden hep zevk alırdın yazdıklarımı okurken. şimdi okusan alır mısın bilmiyorum.
seni affetmek için her zerremi zorluyorum. seni affetmek ve kırgın hatırlamamak için o kadar zorluyorum ki kendimi. ama yapamıyorum. bazı cümleler bıçak gibi saplanmış kalbime. o bıçakların izi çıkmıyor. bazı cümleler zihnimde canlanıyor. durmadan.. durmadan.. o zaman işte kafayı yiyecek gibi oluyorum.
affetmek o kadar zor ki seni. öyle kırgınım ki sana. keşke diyorum, hiçbiri yaşanmasaydı. gururumu kıran, beni mahveden o cümleler hiç kurulmasaydı. o zamanlar hepsine susup bahaneler uydurdum. hep yalan olduğuna inandırdım kendimi. hiçbirini gerçekten hissederek söylemediğine inandırdım kendimi. ama şimdi araya zaman girdi, daha sağlıklı düşünebiliyorum.
eskiden yaptığımı şuan yapamıyorum, ardımda bırakamıyorum. kalbim öyle kırılmış ki benim. ben eski ben değilim. biliyor musun, artık hiç konuşmuyorum. neredeyse hiç. sadece kitap okuyorum, müzik dinliyorum. hep takılırdın bana çok konuştuğum için. ama artık.. susuyorum. hiç kimseye cevap vermek gelmiyor içimden. artık daha az yazıyorum. sadece düşünüyorum, düşündükçe işin içinden çıkamıyorum.
maviyi hala çok seviyorum ama sanırım maviden siyaha dönüşüyorum. mavi canlı bir renk, umut dolu bir renk. ben ise kendimi öyle hissetmiyorum. bazı şeyleri kafamda bitirmişim ben. duygularımı yitirmişim.
yeni yeni insanlar giriyor hayatıma. hepsinde farklı bir hikaye. ama hiç merak etmiyorum hiçbirini. sadece ediyormuş gibi davranıyorum, ayak uyduruyorum onlara. çevremdeki kalabalığa inat yapayalnızım. o kalabalıkta hep seni arıyor gözlerim. gün için de değilse bile gece olduğunda, herkes köşesine çekildiğinde aklıma düşüyorsun. o an ki ruh durumumu nasıl tarif edebilirim bilmiyorum. çaresiz ve özlem dolu. biraz da kırgın.
eskiye göre daha az aklıma geliyorsun. ama geldiğinde de öyle bir sızı bırakıyorsun ki yüreğimde tamam diyorum.. bu his asla geçmeyecek. sanki tüm güzel duygularımı seninle harcamışım gibi hissediyorum. bunun için kesinlikle pişman değilim. bu acıları tekrar yaşayacağımı bilsem yine senin olurdum ben. yine senin sevgilin olurdum.
ama artık güzel şeyler çok az geliyor aklıma. aklıma düştüğünde hatırladığım şeyler genelde kalbimi kıran anılar oluyor ve bunu hiç sevmiyorum. sanırım unutuyorum bazı şeyleri, bu beni daha da korkutuyor. birlikte dinlediğimiz grubun her yeni şarkısı çıktığında altındaki yorumları okuyorum. belki yeniden görürüm seni diye. ama yoksun. sonra o yorumlarda bazı çiftleri görüyorum. aşklarını itiraf edenleri. o an buruk bir gülümseme oluşuyor işte.
her yeni şarkıda biz de buluşurduk çünkü. ve sen hep beni bulurdun. en son buluştuğumuz yorumda seni sevdiğimi ve bunu umarım görürsün dediğimi hatırlıyorum. sen de karşılık olarak seni seviyorum demiştin. sonra hiç denk gelmedik seninle. ne bir şarkının altında ne de başka bir yerde.
korkuyorum, ya sana sarılmadan ölüm ikimizden birini alırsa? korkuyorum. pişman olmaktan korkuyorum. ama sonra benim elimden gelen her şeyi yaptığım geliyor aklıma. senin ise hiçbir şey yapmadan öylece durduğun. işte o zaman vazgeçiyorum senden.
evet, vazgeçiyorum senden. ne zormuş meğer bu. bir insandan vazgeçmek ne zormuş. bunu içim acıya acıya öğrendim. aşkın ne olduğunu da seninle öğrendim, acısını da.
seni özlüyorum. merak ediyorum. bunlar için kendime çok kızıyorum ama. çünkü sen beni biliyorum ki hiç özlemiyorsun. özleseydin gelirdin değil mi? gelmezdin. sen öyle aptal bir gurura sahipsin ki özleseydin de özledim diyemezdin.
doğum gününde yazmamak için çok direndim, yılbaşında da öyle. ama yine dayanamayıp yazdım. ne bileyim.. belki görürsen mutlu olursun diye. belki.. küçük bir ihtimal işte.
çünkü sen geçen sene doğum günümde gelmediğinde ben çok üzülmüştüm. bunu yaşamanı istemedim. gerçi.. senin için önemi yoktur ama.. işte.. konu sen olunca ben ince düşünmeden yapamıyorum. çünkü hala içimdesin sen. siliniyor olsan da hala benimlesin.
ama ben çok yoruldum. ben bu hikayenin yarım kalmaması ve seninle tamamlanması için elimden geleni yaptım. ama yoruldum artık. olur da bir gün beni birisiyle görürsen, hayatıma birini aldığımı duyarsan bana kızma.
sevgin bu kadarmış işte deme. ben seni bekledim. çok savaştım. seni sevdim. bir tek seni. ve bir gün hayatıma biri girse dahi hiç kimseye karşı bu kadar yoğun duygu besleyemem ben.
insan bir kez aşık olur bence. ondan öncesi aldanış, sonrası ise kaçıştır. ben sende harcadım aşk duygusunu. ileride birisiyle olursam eğer ona sadık kalıp değer veririm elbette. kimseyi yarı yolda bırakmam ben. ama.. hiçbir zaman bir daha bu yoğun duyguları hissetmeyeceğim. hiç kimseye sana baktığım gibi bakmayacağım. hiç kimseye sana dokunduğum gibi dokunmayacağım. ben sadece hayatın koşuşturmasına kapılıp gideceğim.
devamını gör...