devrim yazar profili

yeni doğan bebeğin minik elini parmağıma doladığı an... o an duyduğum mutluluğu ve huzuru birçok şeyde ve kişide bulamıyorum.

hemcinslerimin en şirin görünen halidir. bu kadar şirin kılan özelliğin bazı kadınlara aşırı çekicilik kattığı da aşikar.

gerçek arkadaş beğenmedim demez zaten. içine sinmediyse bile farklı kombin önerleri sunup hem kendine hem size beğendirmeye çalışır. sana her şey yakışır da demeyi ihmal etmez.

hayatıma ve bana bir şey katmıyorsa orda kalmasının da bir anlamı kalmamış demektir. yeterli ve geçerli bir neden bu sanırım.

nereye gideceğini bilemediğinden yolun götürdüğü yere gittiğin anın güzelliği hiçbir yolculukta ya da yürüyüşte yoktur bence . o yüzden başlarda huzursuz etse de alıştıkça en özgür hissedilecek anlardan biridir.

hayalimdeki arabayı alırdım. ilerde bi mucize olsa mesleğimi yapabilsem bile 10 yıl yemeden içmeden gezsem anca alacağım bir araba çünkü.

karadenizli olup daha önce hiç gitmediğimden aklıma sadece gidememiş olmanın üzüntüsü geliyor.

sunumunu beğenmediği yemeğin, kapağını beğenmediği kitabın içeriğini merak eden insan sayısı bir elin parmağını geçmeyecek kadar azken; günümüzde 'güzel/ yakışıklı' olan herkes fenomen(!) sayılıp dış görünüşleriyle para kazanırken üstelik bunu meslek kabul ederken kriter olarak ilk sırada olmasına şaşılmaması gereken gerçektir. her gün şöyle göz ucuyla dahi olsa baktığımız bütün sosyal medya hesaplarında güzellik kavramı beynimize ilmek ilmek işlenirken hala dış görünüş önemli değil diyen insanların samimiyeti beni biraz şüpheye düşürür. elbette görünüş her şeyi belirlemez ama sizinle ilgili ilk bakışta verilecek kararın tamamı dış görünüşünüzle alakalıdır. o yüzden kimsenin bu gerçeği inkar etmesine gerek yok artık herkes gerçekleri farkındaaa.

şuan içimde tuhaf bi boşluk var. yeni ortaya çıkmaya başladı o yüzden nedenin çözemedim henüz. ama ağlamak isteyip de ağlayacak sebep bulamadığımız anlar olur ya, benim oluyor en azından, o anlardan birini yaşıyorum. garip bi özlem var içimde ince ince sızı gibi yayılıyor göğsüme ama özlemek isteyeceğim son kişi bile değil bu hissin aklıma getirdiği kişi. incecik yayılıyor ama çok yorgun bi' ben bırakıyor geride. bundan önce hep başa çıktım bu hisle bu seferde başarırım ama hazır başlık görmüşken anlatmak geldi içimden..

gizli numaradan arayıp 'saçlarını kestirmişsin uzun hali daha güzeldi' demişti.. üstüne üstlük sesini tanımama rağmen de inkar edip bi tanıdık olduğunu iddia etmişti. ertesi gün saçlarımı daha kısa kestirdim :)

öyle bir acemilikle yaşandı ki sevgiliden çok anne çocuk gibiymişiz. büyük pişmanlık.. başıma ne geldiyse bu anaç tarafım yüzünde geldi. neyse yine de güzel günlerdi*)

benden aldıkların neden benden fazla..
emre aydın-bitti tebrikler

arkadaşımı mutlu eden bir şey var ve onunla birlikte bende mutlu olup heyecanlanıyorum ama kendimle ilgili bi duruma ağlamamak için zor tutuyorum kendimi boğazımda bi yumru var. bu kadar çok duygu baş ağrısı yaptı

bu durumun çocukta travma yaratacağını düşünen birilerinin olmasına hayret ettim. ilerde aklına gelse kelletici kelimesi bile travma olmaması için tek başına yeterli bence .*

gözyaşlarının yüzde kurumaya başlaması gözlerdeki hafif yanmayla uyuyakalınır. hiç isteyerek uyumamışımdır. sabah uyanılınca gözlerdeki şişlik ve yanma, beynin içindeki kargaşadan kalan kırık dökük düşünceler hepsi güneşle birlikte gün yüzüne çıkar ve genellikle o günü güzelleştirecek hiçbir şey olmaz

müge anlının lafı uzattığında sıkıldığını aşırı belli ettiği ama yaş farkından dolayı çok da uyarmadığı avukat bey amca.

burnunun direğindeki sızlamaya birde yavaştan dolan gözler eklendiğinde o dolu gözlerle gülümsemeye çalışmak, gözyaşlarının içine aktığını geçtiği her yerde ince bi sızı bıraktığını hissetmek, kalbin üstüne eklenen ağırlığı boğaza oturan yumruğu yok saymaya çalışmak... ve bunların hepsini yapabildikten sonra bir daha istesen de ağlayamamak.*)

ebeveynlerin acemiliğine denk gelip onlar ne doğru ne yanlış öğrenene kadar araya kaynayan kişidir.

onların da işi gücü yok oturup bizim mesajlarımızı mı okuyacaklar diye düşündüren sorunsaldır. tamam bazı yazarların mesajlarını okumak çok eğlenceli olabilir ama onları mı bulsunlar tek tek..

bugün anıt sayaçta adı olan kadınların çoğunun adı oraya yazılmadan önce duyduğu ve kahrolduğu o acıklı cümle.