dionysos yazar profili

dionysos kapak fotoğrafı
dionysos profil fotoğrafı
rozet
karma: 11565 tanım: 1053 başlık: 40 apolet: 1 takipçi: 80
bazı şeyler karalıyorum.

son tanımları | başucu eserleri


ülkede soğuktan ve açlıktan insanlar ölürken kedi mamasını dert eden tip

insanlara yardım etmesi gerektiği gibi hayvanlara da yardım etmesi gerektiğini bilmeyen yazar beyanıdır. hayvanlara bu soğukta en azından bir mama vermek ve küçük bir battaniye sarmak o kadar zor değil inanın. bu hayvanlar, sizin sandığınız gibi taşla beslenmiyor ve gerçekten soğuğa dayanıklı değiller. unutmayın ki, onların yaşam alanlarını biz apartmanlar inşaa ederek yok ettik. bu yüzden onlara bir hayat borçluyuz, en azından birey olarak elimizden geleni yaparsak bir canın kurtulmasına vesile olabiliriz.
devamını gör...

beden olumlama adı altında obezitenin sevimli gösterilmesi

beden olumlama yalnızca şişmanlar için değildir, öncelikle iyi araştırılması gerekmektedir. zayıf, kilolu, deri rahatsızlıkları olan, kel, vücunda anomaliler bulunan, kalıcı yara izleri olan, selüliti olan ve daha birçok toplum ve medya tarafından ötekileştirilip kabul görmeyen tüm beden tiplerini kabullenmeye yönelik toplumsal bir harekettir. insanların özellikle 2000'li yılların başında sıfır beden modasıyla kendi bedenlerinden nefret etmeye yönlendirildiği ve çoğu genç kadının anoreksik olmasına yol açan güzellik standartlarına karşı çıkar. spor yapmanız ve sağlıklı beslenmeniz için mutlaka kendi vücudunuzdan nefret etmeniz gerekmez, vücutları oldukları haliyle kabullenmek demek sağlıklı yaşamdan tamamen kopmak demek değildir. aksine kendi vücudunuzu sevip kabullendikçe onun çok daha sağlıklı olabilmesi için harekete geçebiliyorsunuz ama bunun aksine sırf toplumsal güzellik dayatmalarına uymak için bedeninizden nefret ettikçe bir bakmışsınız body dysmorphia oluvermişsiniz.
devamını gör...

bana dokunmayan köpek bin yaşasın

sokakta açlıktan kırılan, gelen geçenden en iyi ihtimalle tekme yiyen, en kötü ihtimalle yüzlercesinde olduğu gibi işkence görerek öldürülen hatta bazen direkt olarak istismar edilen köpeklerin sinirli olması normal değil mi? günlük besin ihtiyaçlarını karşılamayı geçtim bu ekonomik krizde insanlar kendi evlerine bile ekmek götüremezken o hayvanlar haftada bir bile olsa düzgünce beslenebiliyor mu zannediyorsunuz? sokakta bulunup kısırlaştırılmak için kliniğe götürülen köpeklerin midesinden toprak çıkıyor, bu hayvanlar açlıktan toprak yemeye çalışıyor. varsa yoksa sizin bu hayata olan nefretlerinizi sokak hayvanlarına ve hayvanseverlere göstermeniz ama en önemli olan yine sizsiniz. güzel olan her şeyi yok edip yasaklayıp hapseden, öldüren bu insanlarla aynı ülkede yaşıyoruz.
evet, bana dokunmayan, başkalarına dokunmayan köpek bin yaşasın. insanlara zarar veren köpeklerin çözümü onları zehirleyip öldürmek mi? yeri gelince çok vicdanlısınız ama. karnı tok, gelen geçenden dayak yememiş, istismar edilmemiş ve kısırlaştırılmış hayvanlar insanlara zarar vermez arkadaşlar. sokak hayvanı diye de bir şey yok ayrıca, onlar kendi doğal alanlarındayken biz buralara apartmanlar inşaa ederek o doğal alanları yok ettik. şimdi onlara bir hayat borcumuz varken bir de onları katletmeye çalışıyoruz.
ps: en büyük "itperest" benim hadi bakalım.

#3131283
doğal avlanma alanlarının betonlaşması, su kaynaklarının kirlenmesi ve ekosistem dengesinin bozulması, kedi ve köpeklerin doğal yaşam alanlarını işgal ederek hayatta kalmak için insanlara zorunlu olarak bağımlı hale getirmiştir. şehirlerde yaşayan sokak hayvanları, doğal ortamlarından uzaklaştırılmış, yiyecek ve su kaynaklarına erişimleri kısıtlanmış ve hayatta kalmaları zorlaşmıştır. hal böyleyken insanlığın neden olduğu bu dengesizliğin sorumluluğunu üstlenerek, sokak hayvanlarına destek sağlamak bir vicdani görevdir, yaparsınız yapmazsınız size kalmış.

"doğada kendi yiyeceğini bulamayan yok olur" görüşü ise, insanın doğaya yaptığı müdahalelerin sonucundaki sorunları göz ardı eder. yok ankara'nın şu ilçesinde şöyle olmuş da böyle olmuş bunu açıkla deniyor, ben ankara belediye başkanı mıyım? size bu konuda bir açıklama borcum mu var, ben tarihsel süreçten bahsediyorum siz ise münferit bir iki örnekle bu gerçeği çürütebileceğinizi sanıyorsunuz.

ayrıca sizin aklınıza gelmiyor olabilir ama benim aklıma "ne yiyor bu serçe, bu  güvercin?" sorusu geliyor. ben çocukluğumdan beri ailem hayvanları besler, ben böyle öğrendim vicdanlı ve merhametli olmayı, "kendi başının çaresine bakmayanları öldürelim gitsin" düşüncesiyle değil.

ağızlık kullanımı da belirli cinsler için zaten zorunludur, toplu ortamlarda ağızlık takılması konusuna bir eleştiri de getirmedim.

ben ve benim gibi hayvanseverler, hayvanlar ve insanların ortak iyiliğini gözeterek belirli düzenlemeler yapılmasını talep ediyoruz. sizin gibi "sokak itleri öldürülsün" diyen, üslupsuz ve içindeki şiddeti ancak hayvanlara yansıtabileceği için buna kılıf bulmaya çalışan bir avuç insan gibi hayvan katliamını savunmuyoruz.

hayvanların öldürülmesini hiç vicdanı sızlamadan savunan kişiler, yeri geldiğinde o hayvanlara rahatlıkla şiddet de gösterebilir. siz bu kişilerle aynı toplumda yaşamak ister misiniz bilmiyorum ama ben istemem.
devamını gör...

kadın cinayetlerine idam gelsin

idama gerek yok, mevcut kanunların uygulanması yeterlidir. sorun zaten kanunların uygulanmaması, şikayet eden kadınların korunmaması, şiddetin devlet eliyle meşrulaştırılması ve onlarca sabıka kaydı olanların dışarıda rahatça gezebilmesidir. istanbul sözleşmesi'ni kaldırır, 6284 sayılı kanunu kaldırmaktan söz eder, failleri sosyal medyada över, kadına şiddeti kınayanları "feminazi" diye yargılar, insan haklarını savunanlara "terörist" damgası yapıştırır sonra da kadın cinayetlerine idam gelsin derler.
devamını gör...

makyaj antifeminist midir sorunsalı

şu sıralar çokça tartışılan ve kendimi de sorgulamama neden olan konudur. makyaj yapmak, genellikle kadınların "kendini güzel hissetmek için" yaptığı bir eylem olarak görülüyor zira ben de öyle düşünüyordum. ancak işin derinine indiğimizde, her gün değişen güzellik standartları, "güzel bir kadın" olmanın dayatılması ve bu amaç uğruna büyük bir endüstri kurulması gibi faktörler ortaya çıkıyor. kadınların iş yerlerinde bile "en azından bir ruj sürmeleri" bekleniyor. bu durum, makyaj yapma kararının yalnızca kendi bağımsız tercihlerimizle değil, toplumsal baskılara uyum sağlamak ve sosyal ortamlarda var olabilmek için de alınabileceğini düşündürüyor.
devamını gör...

kadın zekası tartışmalarında marie curie eşiği

kadın zekasının tartışmaya açılması, ataerkil toplumun köklü önyargılarının bir ürünüdür ve kadınların bilim dünyasında neden yeterince yer almadığını anlamak için bu önyargıları sorgulamak gerekir. bilim dünyasında kadınların sayısının az olmasının sebebi, zeka eksikliğinden değil uygulanan sistematik engellemelerden kaynaklanır. eğitimden dışlanmaları, kariyerlerinde karşılaştıkları cinsiyet ayrımcılığı ve başarılarının sürekli olarak gölgede bırakılması, kadınların bilimde yükselmesinin önündeki en büyük engellerdir. yine de, tarihteki birçok kadın bilim insanı bu engelleri aşarak önemli buluşlar yapmıştır.

rosalind franklin, dna'nın çift sarmal yapısını ortaya çıkaran x-ışını kristalografisi çalışmalarını gerçekleştirmiştir ancak bu büyük katkısı uzun süre görmezden gelinmiştir. ada lovelace, modern bilgisayar biliminin temelini atan ilk algoritmayı yazmıştır fakat bu çalışmaları değersizleştirilmeye çalışılmıştır. katherine johnson ise, nasa'nın apollo 11 görevinin başarılı olmasında kritik rol oynayan matematiksel hesaplamalarıyla tanınır.

bu bilim kadınları, zekâlarının ve yeteneklerinin sorgulanmasını haksız bir şekilde sürdüren cinsiyetçi söylemlere karşı durarak, bilim dünyasında unutulmaz izler bırakmışlardır. kadınların bilimde daha fazla yer alabilmesi için, bu tür ayrımcı yapıları yıkmak ve kadınların eşit koşullarda çalışmasını sağlamak elzemdir. kadınların zekâsını tartışmak yerine, onların bilimdeki başarılarını ve katkılarını daha fazla takdir etmek, insanlığın genel olarak ilerlemesine büyük katkılar sağlayacaktır.
devamını gör...

feministlerin topluma bir yararının olmaması

feminist hareket, kadınların eğitim, çalışma ve oy hakkı gibi temel hakları için mücadele ederek toplumu dönüştürmüş ve daha adil hale getirmiştir. örneğin, kadınların iş gücüne katılımı, sadece ekonomik büyümeye katkıda bulunmakla kalmamış, aynı zamanda aile içindeki rollerin değişmesine ve kadın-erkek eşitliğinin güçlenmesine de yardımcı olmuştur. eşit ücret ve doğum izni gibi kazanımlar, hem kadınların iş hayatında kalabilmesini sağlamış hem de erkeklerin ebeveynlik rollerine daha aktif katılımını teşvik etmiştir. bu tür yasal düzenlemeler, bireylerin toplumsal cinsiyet rollerine hapsolmasını engelleyerek daha özgür yaşam biçimlerinin ortaya çıkmasına yol açmıştır. ayrıca feminist hareketin sadece kadınlar için değil, erkekler açısından da önemli kazanımlar sağladığı açıktır. toplumsal cinsiyet rollerinin sorgulanması, erkeklerin de "güçlü" ve "sert" olmak zorunda kaldığı kalıpları kırmalarına alan tanımıştır. cinsiyet temelli şiddetle mücadele ise, erkeklerin de maruz kaldığı şiddet biçimlerini de görünür kılmıştır. feminist hareketler olmasaydı, ne kadınlar iş hayatına aktif olarak katılabilir ne oy kullanabilir ne de erkekler toplumsal beklentilerin baskısından bir nebze de olsa kurtulabilirdi. dolayısıyla, feminist mücadelenin topluma zarar verdiğini savunmak, hem kadınların hem de erkeklerin daha adil ve özgür bir yaşam sürme fırsatını görmezden gelmek anlamına gelir.
devamını gör...

pozitif ayrımcılık

tarihsel olarak dezavantajlı konumda olan grupların eşit fırsatlara ulaşabilmesi için yapılan bir destekleyici uygulamadır. bu, kadınların, azınlıkların ya da engellilerin toplumsal hayata eşit katılımını sağlamak amacıyla uygulanır. ancak bu uygulama, erkeklerin haklarını elinden almak anlamına gelmez. aksine, var olan eşitsizlikleri dengelemek ve fırsat eşitliği sağlamak için geçici düzenlemeler sunar.

örneğin, hindistan'da düşük kastlara mensup kişilere eğitim ve iş fırsatlarında belirli kotalar ayrılarak, onların tarihsel olarak erişemedikleri alanlara daha kolay girebilmeleri sağlanır. izlanda, iş yerlerinde eşit ücret yasaları getirerek kadınların erkeklerle aynı işi yaptıklarında eşit maaş almalarını zorunlu hale getirmiştir. bu yasal düzenleme, kadınların tarihsel olarak aynı işte daha düşük ücretlerle çalıştırılmalarına karşı bir tedbir niteliğindedir. ispanya’da ise şirket yönetim kurullarında cinsiyet eşitliği sağlamak adına kadınların temsil oranı artırılmıştır. ayrıca, fransa gibi ülkelerde kadınların iş gücüne katılımını desteklemek amacıyla doğum izni, kreş imkânları ve esnek çalışma saatleri gibi düzenlemeler yapılmıştır.

bu örnekler, pozitif ayrımcılığın kadınlara ek bir ayrıcalık sağlamaktan ziyade var olan eşitsizlikleri gidermeye yönelik olduğunu gösterir. pozitif ayrımcılık, kadınların haklarını artırarak erkeklerin haklarını azaltmaz. aksine, toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini gidermeye yönelik adaletli bir sistem kurmayı hedefler.
devamını gör...

pozitif ayrımcılığın cinsiyet eşitliğine aykırı olması

pozitif ayrımcılığı pek de kavrayamamış kişilerce yapılan bir eleştiridir. pozitif ayrımcılık, cinsiyet eşitliğini destekleyen önemli bir araçtır. tarihsel ve toplumsal olarak kadınlar, ekonomik, sosyal ve politik alanlarda sistematik ayrımcılığa ve eşitsizliğe maruz kalmışlardır. pozitif ayrımcılık, bu eşitsizlikleri gidermek ve kadınların erkeklerle eşit fırsatlara sahip olmalarını sağlamak için uygulanan geçici önlemlerden oluşur. örneğin, birçok ülkede kadınların yönetim kurullarında ve siyasi pozisyonlarda yeterince temsil edilmediği gözlemlenmiştir. bu durumu düzeltmek için bazı ülkeler, yönetim kurullarında belirli bir oranda kadın üye bulundurulmasını zorunlu kılan kotalar uygulamaktadır. norveç, bu konuda öncü bir ülke olarak, 2003 yılında kamu ve özel şirketlerin yönetim kurullarında en az %40 kadın üye bulundurmasını zorunlu kılan bir yasa geçirmiştir. bu tür pozitif ayrımcılık önlemleri, kadınların üst düzey pozisyonlarda temsil edilmesini artırarak, toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik eder ve geçmişten gelen yapısal eşitsizlikleri telafi etmeye yardımcı olur. pozitif ayrımcılık, kadınların temsilinin düşük olduğu alanlarda dengeyi sağlamak ve geçmişten gelen haksızlıkları telafi etmek amacıyla uygulanır. bu nedenle, pozitif ayrımcılık cinsiyet eşitliğine aykırı değil, bilakis, toplumsal adaleti ve eşitliği sağlamada kritik bir rol oynar.

dipnot: kadınların doğum izni kullanması, hamilelik ve doğum sonrası fiziksel iyileşme ihtiyaçlarından kaynaklanmaktadır. bu izinler, kadınların sağlığını korumak ve işgücüne geri dönmelerini kolaylaştırmak için gereklidir. ancak, erkeklerin babalık izni almaması, toplumsal cinsiyet rollerinin pekişmesine ve kadınların ev ve bakım işleri konusunda daha fazla yük üstlenmesine yol açabilir.

pozitif ayrımcılık, her iki ebeveynin de eşit şekilde sorumluluk almasını teşvik eder. keza erkeklere de babalık izni tanınması, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamada önemli bir adımdır. sonuç olarak, erkeklere babalık izni verilmemesi ancak annelere doğum izni verilmesi pozitif ayrımcılık fikri ile bağdaşmaz.
devamını gör...

kapsayıcı feminizm

kapsayıcı (intersektionel) feminizm; özellikle beyaz, orta sınıf kadınların deneyimlerine odaklanan ve bu grupları merkez alan geleneksel feminizme karşı bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. geleneksel feminizm, sıklıkla cisgender (doğuştan kadın olarak tanımlanan) beyaz kadınların yaşadığı cinsiyet eşitsizliklerini ele alırken diğer cinsiyet kimliklerini, ırkları ve sınıfları göz ardı etme eğilimindedir. kapsayıcı feminizm ise bu sınırlamaların ötesinde daha geniş bir yelpazede farklı kimliklere sahip kadınları ve grupları kapsayan bir perspektif getirmiştir.

kapsayıcı feminizm, yalnızca cisgender kadınları değil, trans kadınlar, non-binary bireyler ve lgbti+ topluluğunu da kapsayarak, herkesin eşit haklara sahip olması gerektiğini vurgular ve beden olumlama hareketi ile de beraber bireylerin farklı beden biçimlerine ve boyutlarına saygı gösterilmesi gerektiğini savunur. kadınların kariyer yapma ve aile kurma hakkını savunarak bu iki alanın birbiriyle çelişmediği bir anlayışı benimser ve sosyal politikaların da bu dengeyi desteklemesi gerektiğini öne sürer.

kapsayıcı feminizm, hukuki açıdan kadınların üreme hakları üzerinde tam kontrol sahibi olmalarını savunarak kürtaj hakkının yasalarla güvence altına alınması gerektiğini ele alır. bu da devletin bireylerin bedeni üzerindeki müdahalesini sınırlamak adına önemli bir adımdır. pozitif ayrımcılık ise, tarihsel olarak dezavantajlı konumda olan gruplara (örneğin kadınlar, etnik azınlıklar, engelliler) belirli avantajlar sağlayarak eşitlik sağlama çabasını ifade eder ve kapsayıcı feminizm bu tür politikaları destekler. pozitif ayrımcılık; eğitim, istihdam ve siyasi temsilde kotaların uygulanması gibi somut politikalarla gerçekleştirilmektedir. örneğin, bazı ülkelerde, kadınların iş gücüne katılımını artırmak amacıyla işverenlere kadın çalışan istihdamı için teşvikler sağlanır. bu tür önlemler, toplumsal eşitsizliklerin azaltılmasına katkıda bulunarak fırsat eşitliğini sağlamayı hedefler. böylece, kapsayıcı feminizm, adaletin ve eşitliğin sağlanmasında daha geniş bir perspektif sunarak toplumun tüm kesimlerinin haklarının korunmasına yönelik mücadeleyi güçlendirir.
devamını gör...

din kültürü ve ahlak bilgisi

dini ve ahlaki değerleri öğrencilere öğretmeyi amaçlayan bir derstir ancak genellikle islamiyet'i merkez alarak sadece bu dinin ahlaki öğretilerini vurgulamakta ve diğer inanç sistemlerine yeterli yer vermemektedir. bu durum, ahlakın yalnızca dini bir temele dayandırılması gibi bir yanılgıya yol açabilir. ayrıca, farklı inanç ve düşünce sistemlerinin yeterince temsil edilmemesi, öğrencilerin dinler arası çeşitliliği ve hoşgörüyü öğrenmesini engeller.

bu bağlamda, avrupa insan hakları mahkemesi, 2007 yılında hasan ve eylem zengin v. türkiye davasında bu dersin zorunlu olmasının ve yalnızca islami öğretilere odaklanmasının, avrupa insan hakları sözleşmesi'nin din ve vicdan özgürlüğünü güvence altına alan 9. maddesine aykırı olduğuna karar vermiştir. mahkeme, dersin tarafsız ve çoğulcu bir şekilde işlenmesi gerektiğini, aksi halde öğrencilerin farklı dini ve felsefi inançlara sahip olma hakkının ihlal edildiğini vurgulamıştır. bu karar, din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin daha kapsayıcı ve çeşitli bir içerikle sunulması gerektiği konusunda önemli bir emsal teşkil eder.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim