1.
doğa
harika bir şiir ile karşınızdayım şiir tony hoagland'a ait:
romantik an
doğa belgeselinden sonra çıkıp yürüyoruz çarşıya doğru,
sanat galerilerine ve şık mağazalara,
yaz gecesinde filbahri kokusu,
pürüzsüz duvarlar karanlıkta ten gibi parlak.
henüz ikinci buluşmamız, bir kayaya oturuyoruz,
el eleyiz, birbirimize bakmıyoruz,
ben bir erkek penguen olsaydım eğer,
eğilip sevdiğimin ağzına yavaşça kusacaktım şimdi,
ve bir tavuskuşu olsaydım eğer, kalça kaslarımı esnetecek,
rengarenk kuyruk teleklerimi açıp havaya dikecektim.
o bir dişi çomakböceği olsaydı eğer,
hipodermik hortumunu yavaşça boynuma sokacaktı,
güçlü bir hormonal sakinleştirici enjekte edecek
ve yumurta kesesini göğüs kafesime bırakacaktı
ve ben de genç bir şempanze olsaydım eğer, civardaki bir ağacın dallarını koparıp,
alışveriş merkezindeki mücevher mağazalarının bütün camlarını kıracaktım.
o bir brezilya leopar kurbağası olsaydı eğer,
müthiş dilini üç kez sağ baldırıma saracaktı,
beni yavaşça göletimizin yüzeyine çarpacak,
ve ben de duygularının içten olduğunu bilecektim.
oysa sessizce oturuyoruz bir süre,
kaplumbağalar ve iguanalarla kıyaslandığında
insan erkeklerin kendilerini iyi ifade ettiği yorumunu yapıyor sonra o,
ve ben de dişi timsahların,
uysallıkları için yeterince övülmediğini söylüyorum.
artık diyor, gidip bir dondurma alıp yeme zamanı geldi.
tony hoagland
romantik an
doğa belgeselinden sonra çıkıp yürüyoruz çarşıya doğru,
sanat galerilerine ve şık mağazalara,
yaz gecesinde filbahri kokusu,
pürüzsüz duvarlar karanlıkta ten gibi parlak.
henüz ikinci buluşmamız, bir kayaya oturuyoruz,
el eleyiz, birbirimize bakmıyoruz,
ben bir erkek penguen olsaydım eğer,
eğilip sevdiğimin ağzına yavaşça kusacaktım şimdi,
ve bir tavuskuşu olsaydım eğer, kalça kaslarımı esnetecek,
rengarenk kuyruk teleklerimi açıp havaya dikecektim.
o bir dişi çomakböceği olsaydı eğer,
hipodermik hortumunu yavaşça boynuma sokacaktı,
güçlü bir hormonal sakinleştirici enjekte edecek
ve yumurta kesesini göğüs kafesime bırakacaktı
ve ben de genç bir şempanze olsaydım eğer, civardaki bir ağacın dallarını koparıp,
alışveriş merkezindeki mücevher mağazalarının bütün camlarını kıracaktım.
o bir brezilya leopar kurbağası olsaydı eğer,
müthiş dilini üç kez sağ baldırıma saracaktı,
beni yavaşça göletimizin yüzeyine çarpacak,
ve ben de duygularının içten olduğunu bilecektim.
oysa sessizce oturuyoruz bir süre,
kaplumbağalar ve iguanalarla kıyaslandığında
insan erkeklerin kendilerini iyi ifade ettiği yorumunu yapıyor sonra o,
ve ben de dişi timsahların,
uysallıkları için yeterince övülmediğini söylüyorum.
artık diyor, gidip bir dondurma alıp yeme zamanı geldi.
tony hoagland
devamını gör...