unutmak

gerekli önem ve öncelik verilmeyen bir insanın / davranışın / talebin / isteğin gerçekleştirilmeme davranışı.

eksikliğini hissetmediğin bir insanın, hayatında yer almasını istemeyince yapılan eylem. fakat unutmak anca hafıza kaybı ya da alzheimer ile başa gelebilecek bir durum diye düşünüyorum.

sevmekten daha zor

bir şeyi, bir durumu veya bir kişiyi belleğimizden tamamen çıkartmak, silmek eylemi.

etimolojik olarak un kelimesinden gelir, un ufak ederek hatırlanmayacak bir hale gelmek gibi bir şey diye düşünülebilir.

bir behzat ç, erdal beşikçioğlu tiradıdır aynı zamanda.

gerçekleştirmesi çok zor eylem. en iyi ilacı kuşkusuz ki zaman denilen mefhum.

(b: “ unutmak olmazsa insanoğlu nasıl yaşardı bunca acı ortasında.”)

dalgaya gelmektir.

biliyorum ki unutmak insanlar için çok önemli bir özellik. bazen ağır travmalarımızı, bazen en üzücü anılarımızı unutarak yolumuza devam ediyoruz. fakat unutma olayı da çok enteresan çalışıyor bende, anlık adımı falan unuttuğum oluyor. bazen erken yaşta alzheimer olacağım derecesinde bir korku yaşatıyor sağ olsun.
bol bol beyin egzersizi yapın, bulmaca çözün. siz siz olun hafızanızı zinde tutun.

--! spoiler !--

unutmak kelimesi undan çıkmış. bildiğimiz un yani, hamur işi, öyleymiş. unutmak için un ufak etmek gerekiyomuş. birini bütün olarak unutamazmışsın zaten, öyle pat diye unutamazmışsın. öyle yavaş yavaş gidermiş, yavaş yavaş unuturmuşsun. gözleri, kaşı, burnu ile kulağı, sesini yavaş yavaş. unuttuğun zaman da o kişi olmazmış. hatırlamazmış. sonra unuttuğunu unuturmuş.

(bkz: behzat ç. (dizi))

--! spoiler !--

benim açımdan çok mümkün olmayan olay. herşeyi hatırlarım, öyle de yetenekliyimdir yani*

ingilizcesi forget

seçme hakkımız olsa böyle karışıklı bi unutma hapı içsek.

lavabo temizleyici gibi.

(bkz: unutabilmenin en büyük zaferlerden olduğunu gördüm)

bazı şeyleri unutmak için kendini un ufak etmek gerekir. birşeylerin ölmesi gerekir unutmak için.
unutursan sen eski sen olamazsın. unutmazsan geçmişte yaşarsın, kaybettiğin parçanın hayaletleriyle.

zor bir fiil.

olaylar ve duygular hafızaya birlikte depo edilir.
(gordon h. bower.)
.
1927 bluma zeigarnik müdahale edilen işlerin edilmeyenlerden daha iyi hazırlandığını söyleyen 'zeigarnik etkisi' ni tanımlar.

2001 daniel schacter hafızanın yanılabileceği biçimleri sınıflandıran 'hafızanın yedi günahı' nı yayımlar.
.

mutlu bir ruh halindeyken hafızamıza olumlu olayları depolamaya eğilimliyizdir,
mutsuz bir ruh halindeyken de olumsuz olayları...

... çünkü ruh durumumuzla örtüşen bilgilere daha çok dikkat ederiz.
olaylar ve duygular hafızaya birlikte depolanır.

mutluyken, mutlu zamanların anılarını hatırlamamız daha kolaydır.
mutsuzken, mutsuz zamanların anılarını hatırlamamız daha kolaydır.

bazen o kadar zor bazen bi o kadar da kolay olun bir eylem.

kolay değildir.
kolay. demiştin, "alışırsın." demiştin. öyleyse sen unut beni, yeter ki benden isteme.

b12 eksikliği sebebiyle muzdarip olduğum durum. gerçi bazen işime de yarıyor. gereksiz şeyleri aklımda tutmamış oluyorum. ve işime gelmediğinde “unuttum” diyorum. biraz itiraf gibi oldu ama durum bu.