net olarak kış mevsimidir. çocukluğundan beri 'yazci' bir insan olarak, 13 sene sonra bile londra'nin kasim - nisan arası havası çok net bir şekilde kafamı düşürüyor.
her sene 10 ay bahar - sonbahar arası bı mevsimde aynı hayatı yaşamaya ömrümden birkac seneyi verebilirdim gibi geliyor.
bir sene içinde boşanmasından kaynaklı minyatür ego boost dışında so what? zaten kalpler kırılmis, canlar yanmis, yollar çoktan ayrılmış ve supriz faktörü sıfır.
bir de zamanla siradanlasir da.
yussef dayes ve kamaal williams tarafından kurulmus muazzam ingiliz jazz-funk ikilisi. yollarini ayirmadan once cikardiklari tek album olan black focus, 2017 yilinda jazz fm yarismasinda 'breakthrough act' odulunu kazandirmistir.
biraz isimleri ve cogunlukla sectikleri album fotografi nedeniyle, senelerdir dinlesem de suphesiz olarak hep arap muzisyenler olduklarini dusunmusumdur. meger kamaal yan mahallemde yasarmis ve sik sik gittigim mekanlarda calarlarmis birlikte, gecen hafta ogrendim. epic fail, onyargi
lad bible tv'den iki video paylasarak katkida bulunmak istedigim baslik. ek olarak bu seride izlenecek bircok ilginc hikaye ve karakter var, gozden gecirmenizi tavsiye ederim.
barcelona'da senede bir gerceklesen elektronik muzik festivali. ıcerigini house, melodic techno, progressive techno ve techno olarak siralamak dogru olacaktir sanirim.
1994 yilindan beri barcelona'da her sene sonar muzik festivali duzenlenmektedir. festivalin etrafindaki alternatif / after partiler gitgide buyur ve sonunda ayri bir festivale donusur: offsonar.
bu sene 16 - 19 haziran tarihleri arasinda duzenlenmis olan offsonar'in bence en carpici ozelligi sehir icinde, merkezi konumunda bulunan iki alanda yer almasidir. kamp alani yok, cadir yok, merkezden taksiyle ulasim 12-15 euro. cadirda kalmadigim ilk festivaldir.
ıspanyollar partilemeyi cok iyi biliyor ve bu bilinc standartlara bariz bir sekilde yansimis. ornegin parc del forum'daki ses sistemi, ozellikle stadyum boyutuna yakin ana sahnede, gittigim festivaller arasinda acik ara en iyi olaniydi ki hic boyle bir beklentiyle gitmemistim. ozetlemek gerekirse, organizasyonun bastan sona mukemmel oldugu, gelen insan profilinin de hic fena olmadigi bir festivaldir barcelona'nin gobeginde. net tavsiye edilir.
bir onermeye karsi verilen ve bahsi gecen onermenin ne kadar mantiksiz / gercek disi oldugunu isaret eden esprili ifade.
bircok dilde karsiligi olmasi ilginctir. ornegin ingilizce'deki karsiligi "if the queen had balls, she would be the king"ken, portekizcedeki karsiligi "if my aunt had balls, she'd be my uncle". asagidaki efsane video'dan gorulecegi uzere italyancadaki karsiligi "if my grandma had wheels she would be a bike"'dir. sunucularin bu kadar kontrolsuzce gulmesi beklemedikleri bu ifade mi, yoksa ingiliz argosunda 'bike'in mahallede herkesle yatan kadin anlamina gelmesi midir, bilinmez. 100 kere izleyip 100 kez gulunecek video'dur ama.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.