bahsi geçen muhafazakarlar ikiye ayrılır, dindarlar ve yobazlar.. yobazlar cahil ve körü körüne bağlanan, taklit eden ve neyi neden yaptığını bilmeden yaşayanlar olarak çoğunluktadır ve sözlükler veya ufuk açması muhtemel mecralarda görülmesi şaşırtıcı olanlardır. dindarların içinden çıkabilen bilgi verebilecek, araştırmacı kesim ise ikinci kategoride* de azınlık olduğu için herhangi bir yerde azınlık olması gayet olağan bir durum.
herkesin tepki vermesi gereken bir durumdur. demokratik bir ülkede herkes siyasi açıdan eşitse, ülke laik olmak zorundadır. laik ülkede siyasete hiçbir şekilde din karıştırılmamalıdır. siyasi kişilerin konuşmaları belirli sınırlar içinde sürdürülmelidir. her nasıl konuşmalarda küfüre, özel hayata, alakasız konulara yer veremiyorsa dinden de bahsedememeli. iyi temennilerini bile allah'a bağlayamamalı. siyasi konuşmalara rtük gibi bir denetim organı bağlanmalı düşüncesindeyim.
bireyler arasında şüpheye yer yoksa o ev huzurludur.
zaten insanlar güven duygusuyla birbirinin yanında yaşayabilirler, içten içe yaşanan küçük bir şüphe, başka basit sorunların kıvılcımı olur ve huzursuzluk kaçınılmazdır.
yıllar önce izlediğim ve tadını damakta bırakan bir bilim-kurgu mini dizisi. her sevdiğim film veya dizi gibi sonunu hatırlamadığım için tekrar izlemek istedim. bu da benim lanetim sanırım*
mutluluğu bu şekilde bulacağını düşünenleri bir şekilde hayal kırıklığına uğratacak eylem. insan isterse oturduğu yerden bile 'bütün zorluklara rağmen' yeni bir hayata başlayabilir.
başka şehirde bütün zorluklara rağmen yeni bir hayat kurulabileceğini, yeter ki bulunulan yerden ayrılınsın, her şey yoluna girer diye düşünenler ironik bir sekilde yine kolaya kaçmış oluyor.
çaba en büyük başarıdır.
insanı insan yapan değerlerden biridir.
eğer gerçekten herkes emeklere saygı duymayı bilseydi çoğu suç, anlaşmazlık, huzursuzluk ortadan kalkardı. bu konuyu herkesin biraz da olsa düşünmesi gerekiyor bence.
insanın hayal kurabilme yeteneğini gösteren kelimedir.
farklı senaryoları kafasında canlandıran, belki de sürekli olarak yaşayan, hayal dünyası geniş insanlar çok sık keşke der. bu kelimeyi kullanmakla kötümser olmanın çok bağlantısı olmadığını düşünüyorum çünkü keşke demekle pişman da olunmuyor.
aslen toplumda sınıf farklılıklarının temelini oluşturan nedendir. bu kimseler herkesi harcar fakat diğerlerinin onları da görmesini bekler. toplum yararını göz önünde bulundurmayan bu insanlar, önünde sonunda topluma (eşitliğe) ihtiyaç duyacaktır ve toplum yapısına zarar verdikleri için istediklerini alamadıklarında isyan edeceklerdir.
sadece kendisine ihtiyaç duyulduğu zaman yanında insan bulunan, çok aranan gibi görünse de aslında yapayalnız olan kişiye atfedilmiş özelliktir.
bunu destekleyen kişileri de (bkz: kendi yararı için diğer herkesi harcayabilen insan) kategorisine alabileceğimizi düşünüyorum.
isteyenin her türlü yapabileceği inanç unsurudur.
inançta mantık aramaya çalışanlar böyle şeyler için daha çok uğraşır dururlar, din toplumsal bir öğe olabilir ama günümüz koşullarında gayet olağan bir bireyselleşme var. isteyen artık istediği gibi inanır ya da inanmaz, kimse de karışamaz.
türk müslümanlar için; ana dilde edilen duaların kabul olmayacağını kimse söyleyemez ve dua da bir ibadet çeşididir.
sürekli öven kısmına katıldığımdır. ancak herkesin kendi kültürünü koruması ve yaşatmaya çalışması gerektiği kanaatindeyim. tabi ki kültürlerin her yönü de güzel değil ama her yönü güzel olacak kültür de biraz hayal gibi olur. keşke herkes kendi köyünün güzel özelliklerini övse, hayat farklılıklarla çok güzel..
hayvanlara zulüm etmemeyi hedefleyen çok geniş kapsamlı bir harekettir.
nasıl ki veganlık yiyecekle sınırlı değil ise, cruelty-free de sadece kozmetikle ilgili olmamalıdır. her alanda cruelty-free olmamız gerekiyor. süt için ineklere işkence edilmesi, yumurta için tavukların kafeslenmesi gibi daha kolay yarar sağlamak için hayvanların sanayileştirilmesi hayatımıza zalimliği de beraberinde getiriyor. organik yaşam işte bu yüzden desteklenmelidir.
gün içerisinde yapabileceği onca şey olmasına rağmen kendini dizi izlemeye kaptırmış ve izleme seansı bittikten sonra son bölümün de etkisiyle kendi hayatından kopup aklına yapacak hiçbir şey gelmeyen insan modelidir.
az ışık alan odayı cennet bahçesine dönüştürebilecek bir fikir.
yalnız klasik oda düzenlemelerinde eşyalar hep duvara itildiğinden boşa harcanan aynanın maliyeti olsun, bütün eşyaların iki tane görünmesinin göz yorması olsun uygulanabilirliği de tartışılabilir.
sürücünün arabaya binmeden önce elinde olan eşyayı tutmak sağ koltuğa oturan kişinin yegane görevidir.
eline verilen çanta arkaya koyulamaz, torpidoya atılamaz, o artık senin namusundur şoför istemedikçe bırakmazsın.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.