"insanlar ne yaptığınızı değil, neden yaptığınızı satın alır." diyerek pazarlama, liderlik ve ilham konularına çok net bir çapa atan simon sinek'in kült kitabı. bu aralar sosyal medyada da oldukça karşıma çıkıyor, balon mu değil mi diyerek okumaya başladım.
önce 2009 tarihli ted konuşmasıyla (start with why) hayatımıza girdi, sonra bu kitapla konu iyice ete kemiğe büründü. kitap 2013'te türkçeye aynı adla çevrildi arıtan yayınları tarafından. şu anda baskısı var mı emin değilim, belki kitapçılarda denk gelirseniz bulabilirsiniz. ingilizce basımından farklı olarak kitap cilt 1 ve 2 olarak çevrilmiş, neden anlayamadım.
kitap, başarıyı sürdürülebilir kılan şeyin manipülasyon değil, ilham olduğunu savunuyor. yani bir şeyi "daha ucuz" ya da "daha havalı" diye değil, neden diye yaptığınızda gerçek sadakat inşa ediyorsunuz. bu “neden” de sizin inancınız, amacınız, var oluş sebebiniz oluyor.
sade, tekrarlarla dolu, bazen motivasyon konuşmasına kaçan ama bol örnekli bir kitap. akademik değil, anlaşılır yazılmış. iş dünyasından gelen birine göre oldukça ilham verici olarak değerlendirilebilir ama farklı bir şey söylüyor mu? emin değilim.
son izlediğimiz 5 filmi bu başlık altına yazalım diyorum. hem bu sayede bir tavsiye havuzu da oluşur diye düşündüm. kimse yazmazsa da kendi kendime çalıp oynamış olurum, ne yapalım. :)
1. the ugly stepsister - çok beğenmedim çünkü body horror türünü sevmiyorum. cindirella'nın hikayesinin yeniden anlatımı gibi fakat bu sefer üvey kız kardeşin gözünden. bu bakımdan farklı gelmişti ama yine de beğenemedim.
2. sick of myself - beğendim, zaten izlemeyen herhalde çok az kişi vardır. (biri de bendim :)) ) ilgi için ne kadar ileri gidebilirsin sorusunun yanıtı gibi.
3. death of a unicorn - açıp arkada başka işlerle uğraştım gibi. düz, hollywood korku filmi. unicorn temalı olması hoş ama yine zengin insanların hayatta kalmak adına her şeyi kendilerine hak görmesi ığğkkkk. boğdu. bir mesajı var mı bilmiyorum filmin ama vaktim bol, ve bir şey yapmak istemiyorum ama bir şeyler de izleyeyim (evet mümkün) derseniz izlenebilir.
4. kalender pide - yeni çıkan tüm türk filmlerini (siccin miccin hariç) izlemeye çalışıyorum hatta benim guilty pleasure'ım olabilir bu. bunu da beğenmedim maalesef.
5. bir cumhuriyet şarkısı - bir üstte tüm türk filmlerini izlediğimden bahsetmiştim, bir de tarihi kurgu eklenince koşarak izledim. ilk türk operası özsoy'un yazım sürecine şahit oluyoruz ve bu süreçte ahmet saygun'un yaşadıklarını yakından izliyoruz. hoşuma gitti, muhtemelen dizi olsaydı da izlerdim.
on dördüncüye rewatch eylediğim dizidir.
çizgi film gibi başlar, hollywood abi yeaaa dandik dertler konuşan at eheheh diye izlerken bir anda varoluşsal sıkıntılar içinde bulursunuz kendinizi.
1980 doğumlu hollandalı yazar, filozof, müzisyen ve sanatçı (şarkı sözleri de yazıyormuş, vay be). hayvanlarla iletişim, dilin sınırları ve öznellik üzerine kafa yoran bir entelektüel. amsterdam üniversitesi'nde felsefe eğitimi aldıktan sonra hayvan felsefesi üzerine doktorasını yapmış. akademik metinlerle sınırlı kalmayıp edebi eserler de üretiyor. hem kurmaca hem kurmaca dışı yazıyor; "hayvanlar konuşa konuşa" (dierentalen) gibi kitaplarında insan-merkezli dil anlayışını sorguluyor.
kitaplarından dilimin sınırları depresyon deneyimini felsefi bir zeminde anlatırken, kuş evi kitabı ise gerçek bir karakter olan gwendolen howard'ın hikâyesini odağına alıyor. kuşlara besteler yapan, not defterlerini kuş sesleriyle dolduran bir kadını anlatıyor. kafkaesk değil ama huzursuz eden bir yalınlığı var yazdıklarında. türkiye'de kitapları (dilimin sınırları, hayvanlar konuşa konuşa ve son çevrilen kitabı sessizliğin politikası) kaplumbaa yayınlarından çıkıyor ve bulunması bence biraz zor. keşke daha kolay bulunabilse ve baskısı olsa. (sesimi duyun lütfen!)
“hayvanlar konuşamaz” diyen descartes'çı zihniyetin karşısına, sesini duymaya çalıştığı sessiz öznelerle dikiliyor.
sessiz ama bağırıyor gibi. ben çok beğendim.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.