bojack horseman

horsin’ around’un baş rolüdür aynı zamanda netflixte kendi ismiyle dizisi de bulunmaktadır ki izleyen insanları kendisine bağlayan bir dizidir bu dizi. izlerken kendinizden çok şey bulabilirsiniz hatta kendinizi onunla özdeşleştirebilirsiniz bile... bu arada en sevdiğim at olur kendileri.

en iyi çizgi dizi demek haksızlık olur, en iyi dizidir kendisi. ölümü/intiharı, sinema tarihinde en başarılı şekilde tasvir etmiş dizidir. hüngür hüngür de ağlatmıştır son bölümünden önceki bölümde. ben son bölümü pek beğenemedim ama yine de benim için yeri ayrıdır bojack horseman'ın.

90'lı yıllarda bir aile dizisinde oynadığı rolüyle çok ünlenen ancak üstüne bir şey koyamadığı ve yeni trendlere yetişemediği için artık ünlü olmayan bojack adında bir atın konu edildiği netflix çizgi dizisidir. ülkemizde de aslında bu tabire uyan çok ünlü var, isim vermeyi doğru bulmuyorum.

"is this a crossover episode?" repliğiyle, her işinde başarılı olan ama aslında üç gram beyni olmamasıyla aklıma kazınan mr.peanutbutter'ı, kimlik bunalımından çıkmayı dileyen diane nguyen'i, kariyerine kendini kaptırıp yaşlanınca aile hayali kuran princess carolyn ve akademik başarıyla zekanın farklı şeyler olduğunu gördüğümüz todd'u anmamak olmaz.

on numara dizidir. son sezon biraz yavaş ilerler ama çok güzel hayat dersleri vardır içinde.

death note izleyenler bilir ilk 2 bölümü inanılmazdır. animelere ön yargısı olan kişilere bu 2 bölümü izletirsin buna bir bakayım der büyük ihtimalle.
bojack horsemanda da böyle bir bölüm var s05x06 free churro bölümü. seriyi izleyenler için anlamı bambaşkadır ancak gene de bu tarz animasyon serisine önyargılı olanlar için rahatlıkla izletilecek bir bölüm.
zaten bu bölüm epey bir ödül almış sonrasında.

ilk önce çocuksu olan çizgi filmlerden sanmıştım. izlemeye başladıktan sonra depresif olan kendimle çok bağdaştırdığım kısımlar oldu. dark olabiliyor bazen, o yüzden depresiflikten tetiklenen insanların izlememesini öneririm. benim için biraz geç oldu farkettiğimde ve bırakamadım.

çocukluğun ve ebeveynlerin önemini bir kez daha gözler önüne seren dizidir. daha bitirmedim ama bence insanları bir süre sonra geçmişini ve kendisini sorgulamaya itiyor.

netflix platformunda yayınlanan, raphael bob-waksberg tarafından oluşturulan amerikan bir animasyon dizisidir. 6 sezon ve 77 bölümden oluşmaktadır. bojack'i seslendiren will arnett, kariyerinde içine en çok girmekte zorlandığı rolün bu olduğunu ve bazen karakterin içinde bulunduğu karanlığı kendisinde taşıdığını dile getirmiştir.

bojack'i izlerken “evet bu tam da beni anlatıyor” dediğimiz her noktada, kendi hatalarımızı ulaşılmaz hale getiriyoruz.

geçtiğimiz günlerde bitirdiğim ve herkesin kendinden bir parça bulabileceğine neredeyse emin olduğum dizidir. hayvanların klasik özelliklerine ara ara yapılan göndermeler genelde en çok güldüğüm kısımlar.

bir "atadam" ın hikayesini izliyor olsak da her bölümünde sosyal psikoloji üzerine bir çok şeyle karşılaşabilirsiniz. özellikle de bojack'in ailesinin ve çocukluk travmalarının yetişkinlik hayatını nasıl etkilediğini gördükçe, yan karakterlerin hayatlarındaki dalgalanmalarla nasıl başa çıktığını gördükçe oralarda bir yerdeki dünyanın aslında sizin dünyanız olduğunu keşfediyorsunuz. iki gülüp eğleneceğim diye açtığınız şey birkaç bölüm sonra bakış açınızı geliştirmeye başlıyor. tavsiye edilir.

finalinde çalan parçayla hayatın kendisi gibi bir final yapmış dizi. en sonunda istemese de elindekilerle yetinip kendisini olduğu gibi kabullenmeyi öğrenmiştir bojack. aldığı bu dersi kısa sürede de unutacaktır muhtemelen çünkü bojack böyle birisidir.
mr. blue

dünyanın en iyi dizilerindendir. izlemek hayatı sorgulatır ve çok şey öğretir.(uyarı: dizi baya ama baya depresiftir eğer modum düşmesin diyorsanız hiç başlamayın) iyki izledim seni bojack horseman.

oturup kendinizi sorgulamanızı sağlıyo. bojack'i gerçekten çok seviyorum onun paramparça duyguları.. ayrıyetten hayatım için bir parça seçsem kesinlikle bojack horsman'in açılış müziği olurdu.

bojack horseman, netflix'te yayınlanan, yaratıcısı raphael bob-waksberg olan, tarajikomedi ve kara mizah kategorilerine giren, illüstratör lisa hanawalttarafından çizilen amerikan yetişkin animasyon dizisidir. 2014 yılında yayına girmiştir ve 6 sezon 77 bölümle, 2020 yılında final yapmıştır. bu dizinin zaman çizgisi günümüzde geçse de evreninde hayvanlar konuşabilmekte hatta insanlar gibi yaşayabilmektedir.
seslendirenler: bojack (will arnett), princess carolyn (amy sedaris), diane nguyen (alison brie), mr.peanutbutter (paul f. tompkins), todd chavez (aaron paul).
başlangıç noktasına dizinin muhteşem açılış parçasını koyalım ki tanımı okurken havaya girebilesiniz.

dizideki baş karakterimiz bojack, 1987'de yayınlanan bir horsin' around adlı sitcom tv şovunda yıldızdır ve hollywoo'nun* bu ünlü parlak yıldız atı bir o kadar da depresif ve yalnızdır. bütün travmalarının altında alkolik anne babasının ona olan davranışları yatar. şovun bitmesin üzerinden 20 yıl geçmiştir ve artık iş yapmayacak kadar depresyondadır.
kendisiyle ilgili bir kitap yazılacaktır ancak bojack bu işe bir türlü başlamaz, bu yüzden bir gölge yazar tutulur ve böylelikle bojack'in hayatına gölge yazarımız diane girer. bojack karakteri, diane ile tanıştıktan sonra dizi boyunca devam edecek bir dönüşüm sürecine girer. mr. peanutbutter, bojack'in geçmişteki sitcom rakibidir ve bojack ondan hiç haz etmez, ancak diane ile mr. peanutbutter sevgilidir. bojack'in tek dostu ise parti verdiği bir gün koltuğunda kalmaya başlayan iyi ve saf biri olan todd isimli bir berduştur.princess carolyn ise bojack'in hem menajeri hem de eski açık-kapalı kız arkadaşı olan bir iran kedisidir.

bojack, huysuz, bencil, ukala, güvenilmez, yalnız, onaylanmaya ihtiyaç duyan, umutsuz ve kendi hatalı eylemleri nedeniyle başkalarının hayatlarını etkileyen biridir ancak bütün kötü özelliklerine rağmen özünde iyidir. bütün travmalarını ve karakterinin oluşmasını sağlayan unsurları diane ile kitabının yazılmaya başlamasıyla birlikte öğreniyoruz. tüm sorunlarının temeli ailesiyle sevgisiz bir çocukluk geçirmiş olması nedeniyle bir alkol ve seks bağımlılığı vardır. bojack horseman, kendi deyimiyle bir lanet gibi taşıdığı benliği ile çevresindeki herkese zarar verir.
dizideki karakter gelişimi çok başarılı verilmiştir ve her biri birtakım hatalar yapıp bunların sonuçlarını çekmektedirler. herkesin kendinden parçalar bulacağı bir yapım olan dizide empati kurabilmek oldukça kolay. geçmişle yüzleşme, travmalarla yüzleşme, karakter gelişimi, dizideki kişilerin iç dünyası o kadar iyi ve ustaca işlenmiş ki kendinizi oraya ait hissedip iç dünyanızla eşleştirmemeniz elde değil. bojack her ne kadar depresif, çevresine zarar veren, huysuz, bencil bir alkolik olsa da, iç dünyasının yansıtılışı onu anlamamızı sağlıyor.
esasında hayvanları içeren bir dizi olsa da oldukça insani duygular, hayatlar, hatalar, doğrular ve yanlışlar var dizide. bu animasyon dizisinde gülebilirsiniz evet ama aynı zamanda gözlerinizi de doldurabilir.

daha üzerine çokça yazmak istediğim bu tanımı dizinin kapanış müziği ile bitirmek istiyorum.

insana hayatı, hayatta yaptıklarını, hayatına giren kişileri, nasıl biri olduğunu, bencilliği, egoistliği, yalnızlığın kötülüğünü ve bunun gibi pek çok şeyi sorgulatan çizgi dizi. bundan sonrasını spoiler diye işaretlemek doğru olmaz ama izlememiş kişiler için belki spoiler sayılabilir, spoilerlardan çok rahatsızlık duyuyorsanız okumamanızı öneririm.

bu kadar renkli bir şey izlerken insan nasıl oluyor da gözyaşlarına boğuluyor aklım almıyor. çok uzun zamandır izlemeyi düşündüğüm ama bir türlü sırasının gelmediği bu güzelim diziyi izlemeyen herkesin oturup izlemesi gerekli diye düşünüyorum. türünün komedi olarak yazıldığı pek çok platform var ama bu kesinlikle komedi türünde bir yapım değil hatta dram desem yeridir. trajikomik anlara denk geliyoruz evet ama genel olarak üzülmekten kendimize gelemiyoruz.

bence bojack mutlaka herkesin hayatında bir kere barınmış bir insanı temsil ediyor. eğer ki sizin hayatınızda böyle biri olmadıysa muhtemelen o kişi sizsinizdir. aslında herkes kendinden bir parça mutlaka bulur ama tam anlamıyla bojack gibi olan insanlara ,ne yazık ki mi desem bilmiyorum, hayatımızın bir anında denk geliyoruz. aynı zamanda dizide yine herkesin bir şekilde kendini bulduğu diğer karakter de diane olabilir. aslında herkes her karakterde bir parçasını buluyordur ama ben sanırım diane gibi biriyim, bunu diziyi izledikten sonra daha iyi algıladım mesela.

bojack benim için hayatıma giren hatta girmek üzere olan insanları temsil ediyor diyebilirim. bu kişinin ilgiye, şefkate, sevgiye ve mutlu olmaya ihtiyacı var diye düşündüğüm kişilerden bir bojack çizebilirim mesela. ya da hayatımda gördüğüm en bencil insansın dediğim kişilerin bedenine at kafası oturtabiliyorum. bir şeyleri toparlamaya çalıştıkça battığım anlarda aklıma bojack gelebiliyor. bunun gibi peeeek çok örnek var ama yazmakla bitmeyeceği için aklıma ilk gelen ve en önemli olduğunu düşündüklerimi yazıyorum.

özellikle annesi ile ilgili olan bölümlerde hüngür hüngür ağlatmıştır. ama favori bölümlerimden birincisi 1x11 ki sezon finallerinden bir önceki bölümler benim için asıl final bölümleri gibi bir şey oldu. onun dışında sanırım 4x11 yine beni derinden etkileyen bir bölümdü ki burada annesiyle ilgili birtakım şeyler görüyoruz. 5x6 izlenirken ağlamayan kişileri duygusuz ilan edebilirim çünkü neden olmasın. veeeeee tabii ki bence final olması gereken ama finalden bir önceki harika bölüm, 6x15...
bu kadar yazdıktan sonra gidip birkaç bölüm izlemeden rahat edemeyeceğim.

sözlüğe girer girmez arttığım ilk şey. bir zamanlar - aslında hala öyle göründüğü gibi- hayat mottomdu. keşke profesör horseman gerçek olsa da ders alsam demiyorum değil.

çok güzel ve etkileyici diyalogları olan ve benim açımdan hayatıma dokunan bir yapımdı.

ben duygulanmıştım izlerken mr blue şarkısının girdiği kısımda oturup hüngür hüngür ağlamaya başladım pişman değilim yine olsa yine ağlardım güzel dizidir hayatı bitmiş tükenmiş eski oyuncunun yeniden umutlanması ve harekete geçerken üşenmesini konu alıyor o kadar benzer yerlerimiz var ki aileme izletemem sen hala otur diye laf sokarlardı ama siz izleyin güzel dizi yani.

izlediğim en iyi dizilerden birisi. ilk bakışta animasyon, işte komik karakterler falan deyip acaba komedi dizisi mi zannedilebilir. ancak hiç de öyle değil. tam bir drama. evet içinde komik ögeler var. ancak eğer bir kategoriye koymam gerekirse depresif bir fantastik drama diyebilirim. neden fantastik: çünkü öyle bir evren yaratılmış ki hayvanlar ve insanlar aynı dünyada aynı eşit şartlarda yaşıyorlar. hayvanlar da tıpkı insanlar gibi konuşuyor, çalışıyor, yuva kuruyor, mutlu oluyor, hüzünleniyor, acı çekiyor. yani her şey aynı.
dizide mükemmel aşk hikayeleri, çocukluk travmaları, amerikan popüler kültürü, edebiyat, sinema aklınıza gelebilecek her şey var. kesinlikle yetişkin dizisi. çocuklarınıza izletmeyin.
özellikle amerikan popüler kültürüne hakim değilseniz bir çok espriyi ve göndermeyi anlayamayabilirsiniz.
bir çok yazar arkadaşım bojack ile özdeşlik kurmuş. hemen herkes kendinden bir parça hissetmiş. ama sakın ola ki bojack i öyle hayatı mükemmel olan, çok mutlu, süper kahraman gibi falan algılamayın. bojack çocukluk travmaları olan, kötü bir aile hayatı yaşamış, bir dönem çok reytingli bir dizide başrol oyuncusu olup popülerliği zirve yaptıktan sonra ani düşüşe geçmiş, depresif, alkolik, uyuşturucu kullanan, intihara meyilli, agresif, narsisit, öfke kontrol problemleri olan bir karakter.
dizide şahsına münhasır bir çok yan karakter mevcut. benim favori karakterim ve özdeşlik kurduğum karakter ise (cinsiyetimiz farklı olmasına rağmen) diane nguyen.
dizinin önemli bir başka durumu ise benim için todd chavez karakterinin (aseksüel bir karakter) aaron paul tarafından seslendirilmesi.
tanım: netflixte izleyebileceğiniz, yetişkin animasyon dizisi.

raphael bob-waksberg tarafından yaratılan yetişkin animasyon dizisidir.
bana göre netflix’te izlediğim en iyi dizilerin arasına girmiştir.

konusu: bir zamanlar çok ünlü bir oyuncu olan bojack’in etrafında gelişen olayları izleriz dizide. ünü yavaş yavaş sönen bojack için bir kitap çalışması başlatılır ve yazar olan diane de bu şekilde kadroya dahil olur.

dizide bojack dahil tüm karakterlerin iç bunalımlarına tanıklık edersiniz. bojack’in gençliğinde yaptığı hatalar ve bunun için kendi içinde sürekli yaptığı bir iç muhakemesi vardır. depresyondadır ve alkoliktir. kendisinden nefret eden, insanlardan hoşlanmayan ve sürekli göz önünde kalmayı isteyen -ünü hiç bitmesin isteyen- bir karakterdir. mutsuz bir çocukluk geçirmiştir.

her bölümde onunla birlikte diğer karakterleri de tanımaya başlarsınız. tabi onların da iç muhakemeleri ve sorunları bölümlere eşlik eder.

güzel dizidir. arada bir size hayatınızı sorgulatır. ilk bölümden sıkılıp kapatmayın. ilk bölüm biraz sıkıcıdır haklısınız.

ben bu diziyi yayımlandığı dönem izleyip şıppadanak bitirmiştim. şimdi yeniden başladım, daha bilinçli, daha eleştirel bir gözle izliyorum. izledikçe de farklı detaylar yakalıyorum.

öncelikle bojack gerçekten içimizden biri. ilk izleyişimde kendini beğenmiş hatta kendine aşık züppe bir at adam izlenimi oluşturmuştu bende. ikinci kez izlerken görüyorum ki bojack aslında hepimizin içten içe düşündüğü şeyleri sesli olarak ifade edebildiği için böyle görünüyor.

örnek verelim: ikinci bölümde bir deniz ayısıyla sorun yaşıyor bojack. deniz ayısı muffinleri manav reyonuna bırakıp çiş yapmaya gitmiş, bojack nerden bilsin bunu? muffinleri görüp atıyor sepete. daha sonra deniz ayısı gelip dikleniyor. "manav reyonunda muffin satılmayacağına göre bunların benim olduğunu anlamalı ve almamalıydın" diyor. bojack de inada bindiriyor işi. "almak bile istemiyordum ama sen böyle denyoluk yaptığın için alıyorum" diyor.
biraz sonra deniz ayısı haberlere çıkıyor. kendi bilmem nerde ülkesini korumak için savaşan bir askermiş ve bojack ona saygısızlık yapmış sözde. bojack canlı yayına katılıp açıyor ağzını, yumuyor gözünü. askerlik yapmış olabilirsin bu senin yüzde yüz onurlu bi insan/hayvan olduğunu göstermez ayrıca son derece onurlu biri olsan dahi bu elimizdeki her şeyi sana vermemizi gerektirmez." diyor. son derece haklı değil mi? ben de aynen böyle düşünüyorum. vatan uğruna savaştın diye son kalan muffinı sana vermek zorunda mı bu at? fenomenlere şemsiye tutan polis memuru olayı geldi aklıma. üç beş sevenin var diye neden devlet imkanları senin için kullanılsın?

beş sezon zaten derinlemesine işlenen tükenmişlik konusu son sezonda diane ile birlikte iyice göz önüne getirilmişti, bu bölümlerde diane'in yaşadığı değişiklikler, evlenip boşanması, tekrar evlenmesi, kilo alması muhteşemdi. prensesn carolyn'in bojack'ten umudu kesmesi, hayallerinin peşinde koşması ve bunu yaparen işinden taviz vermemesi, todd'la aralarındaki sevimli ilişki ve sonradan işe aldığı nerd... hepsini özlemişim. bi de bana bi tane mr. peanutbutter lazım. yerim.

bojack bir çizgi filmden ziyade çok ağır bir dram dizisi. neyse ki çok mutlu olduğum günlerde izlemiştim, şu anda şu ruh halimle izlesem bojack'in dramından bi fırt ben de çeker, ben de onunla yıkılırdım sanırım.